13-Pusat

19.9K 1.4K 578
                                    

Apartmanın önünde durduğumuzda içeri girmek istemediğimi fark ettim. Arabadan isteksizce inip bizim kapının önünde bir süre dikildikten sonra Çağan'a iyi akşamlar dileyip kapıyı açtım. Güzel bir duş alıp kendimi odama kaptmak niyetinde olsam da, abimin eve geleceği düşüncesi beni rahatsız ediyordu. Onunla uzun bir süre karşılaşmak istemiyordum. Bu yüzden duşumu alır almaz saçlarımı kurutup evden çıktım.

Hedefim üst kattı. Şanslıysam ve gıcıklıkları üzerlerinde değilse beni bu gecelik misafir edebilirlerdi. Yankı Abi'nin benimle dalga geçeceği kuvvetle muhtemeldi ama bu, abimi görmekten daha katlanılabilir bir durumdu.

Kapılarını tıklayıp biraz bekledim. Çağan anahtarlarını almaları konusunda serzenişlerde buluna buluna kapıyı açtığında beni görür görmez afalladı. Anlaşılan o ki; diğerleri henüz gelmemişti.

"Rüya? Bir şey mi oldu, sen iyi misin?" dedi şaşkınlığını bir kenara bırakıp kaşlarını çatarak.

"Bu gece sizde kalabilir miyim?" diye sordum dan diye. Kaşları eski halini alırken sıkıntıyla iç çekti ve başını kapıya yasladı. Ne yani beni içeri almayacak mıydı?

"Güzelim.. Ayaz'a kızgınsın, hatta belki kırgınsın anlıyorum ama bu hiç iyi bir fikir değil sen de biliyorsun." dedi ve bir anda bacağını tutup yüzünü buruşturdu.

"Çağan?" dedim endişeyle onu tutup ayakta durmasına yardım ederken.

"İyiyim yok bir şey. Bir ağrı yokluyor arada." dedi dişlerini sıkarak.

"Hastaneye gitmeliydik."

"Hastanelik bir şey yok."

"Bir de bu bacakla araba kullandın. Ne kadar düşüncesizim?" diye hayıflanırken bir yandan da, onu hastaneye gitmeye ikna edemeyeceğimin bilincinde olduğum için yavaş yavaş içeri doğru yürütüyordum. Biraz da fırsatçılık yaptığım doğruydu..

"Yankı'yla Gökmen gelir birazdan." dedi ama bunu ne amaçla söylediğini anlamadım.

"Seninle yalnız kalmaktan korkmuyorum, çekinmiyorum Pusat."

"Biliyorum."

"Ben gideyim, sen de dinlen." dedim burada kalma fikrimden vazgeçerek.

"Gitme." dedi sakince.

"Az önce iyi bir fikir olmadığını söyledin."

"Ayaz'ı iyice delirtip aranızı daha da bozmak istemediğim için böyle bir şey söyledim."

"Biliyorum. Sorun değil." dedim, bakışlarımı ayaklarıma çevirerek. Bana doğru bir iki adım atıp çenemi kavradığında gözlerimi kaçırdım.

"Rüya.. Yeterince problem olmadım mı aranızda güzelim?"

"Tamam. Gideyim diyorum işte. Böylece aramızda daha fazla problem olmazsın."

"Desteğe ihtiyacım var. En azından odama kadar." dediğinde oflayarak kolunu omzuma attım ve beline sarıldım.

"Sakın tüm yükünü verme abim gibi. İki gün omuz ağrısıyla dolaşıyorum sonra. Cüssenizin farkına varın biraz rica ederim. Narin bedenimi ezmeye hakkınız yok." diye söylenmeyi de ihmal etmemiştim. Çağan bu sözlerime gülüp ağırlığını hiç vermeden odasına doğru adımlamaya başladı.

"Tüm yükünü verme dedim Pusat. Kendi kendine yürüyorsun resmen. Beni odana atmak için bir oyun mu bu?"

"Yakalandım." dedi, dünyanın sekizinci harikası olduğunu düşündüren gülümsemesini sunarken. Bir insan manzara sunarcasına gülemezdi! Gülmemeliydi!

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin