otuz sekiz

5.3K 328 37
                                    


ANIL

''Acaba Alin'i yüzmeye mi yazdırsak Anıl? Baksana bacaklarını tıpkı yüzüyormuş gibi hareket ettiriyor. ''

Bakışlarımı telefonumdan çekip Erim'in kollarından tutup havada sallandırdığı kızıma çevirdim. Gördüğüm görüntüyle birlikte yüzüme gülümseme yayıldı. Erim'in dediği doğruydu.

''Babacığım yüzmek mi istiyorsun sen? Havuza götüreyim mi seni? ''

Alin neşeyle çığlık atıp bacaklarını daha hızlı hareket ettirdi. Kollarımı ona uzattığımda Erim Alin'i yere bırakmıştı. Alin bunu fırsat bilip seri adımlarla yanıma geldi. Yürüyüşü epey düzelmişti. Kollarımın arasına girip onu kucağıma almamı bekledi. Hızla onu kucağıma alıp öpmeye başladım. Alin'in neşeli çığlıkları tüm odaya yayılıyordu.

Onu öpmeyi bıraktığımda gözlerimin içine baktı. Kendi küçüklüğümle bakışıyormuş gibi hissediyordum. Tatlı bir gülümseme gönderdi bana. Kalbimi nasıl bu kadar hızlandırabiliyordu?

''Babam. ''

Minik ağzından çıkan kelime ile gözlerim istemsizce dolmuştu. Duygulanmamı gizlemek istedim ama Erim'in de benden farkı olmadığını hissettiğimde bundan vazgeçmiştim.

''Bu çocuk nasıl bizi bu kadar duygulandırabiliyor aklım almıyor? Küçük velet. ''

Erim'in sitemli sesi Alin'in hoşuna gitmiş olacak ki kıkırdadı. Küçük ellerini yanaklarıma dayayıp yüzümü sevdiğinde ona gülümsedim.

''Baban seni çok seviyor kızım. ''

Alin'in gülümsemesi daha da büyüdü. Artık tüm dişlerini görebiliyordum.

''Şev. ''

Şaşkınlıkla Erim'e baktım. O da bana aynı yüz ifadesi ile bakıyordu.

''Sev mi demek istedi sence? ''

Alin'e sabitledim yeniden bakışlarımı.

''Sev mi dedin babacığım. Hadi bir kez daha de. ''

Alin şımarıkça güldü. Bizimle dalga geçiyor olabilir miydi acaba? Babası ben olduğum için zeki olması gayet olağandı.

''Şev baba. ''

Ağzım aralanmıştı. Yeni kelimeler öğreniyordu.

''Yiyeceğim şimdi seni. Sev baba, diyor ya. Aklımı kaybedeceğim. ''

Alin'i tekrardan öpmeye başladım. Benden kaçmaya çalışsa da başarılı olamamıştı. Nefesini düzene sokması için geri çekilip onu göğsüme bastırdım. Buna dünden razı olan babacı kızım kucağımda rahat bir pozisyon bulup minik kollarını bedenime sarmaya çalıştı.

''Çok güzel yeni pozlar yakaladım. Alinkuş bana bak bakayım. Bir tane daha çekeyim. ''

Alin başını hafifçe kaldırıp Erim'e gülümsedi. Erim de tekrardan fotoğrafımızı çekti.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






























Alin'in saçlarını okşadığımda başını yavaşça bana doğru kaldırdı. Yüzüne bakıp ne demek istediğini anlamaya çalıştım.

''Baba. ''

Burnunu öptüm.

''Efendim babacığım? ''

Gözlerini bir süreliğine kapatıp geri açtı.

''Baba eeee ''

Yemin ederim ağlayacağım. Uykusunun geldiğini anlatmaya çalışıyor.

''Uykun mu geldi senin? Baban seni hemen yatağına götürecek. ''

Kucağımdaki bedeniyle birlikte ayağa kalktım. Erim de ayaklandı ve Alin'in yanağını öptü.

''İyi uykular cimcime. ''

Alin yarım yamalak güldüğünde ben de güldüm. Merdivenleri Alin'i sarsmamaya dikkat ederek çıktım. Yatak odasına girip yatağa yatırdım. Gözlerini yavaşça açtı.

''Baban yanında kızım. Uyumaya devam et sen. ''

Alin beni dinleyip gözlerini kapattı. Ben de yanına uzanıp saçlarını sevmeye başladım. Dalması çok uzun sürmedi. Bir süre düzenli nefes alış verişlerini dinledim. Kızım büyüyordu ve beni büyülüyordu. Baba olmak böyle bir şey miydi? 

Babayım Ben Baba! *Yarı Texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin