SON DAMLA

248 28 14
                                    

Yarın olanlardan habersiz kahvaltıyı hazırlıyordu annem. Bende uyuyamadığım için hemen kalkıp hazırlanmıştım. Çok abartılı olamamıştım. Aslında makyajı severdim. Ama dozunda olduğu sürece. Öyle kırmızı ruj, abartılı göz makyajı falan değil; sade olmayı tercih ederdim. Sadece özel günlerde abartılı makyaj yapardım. Zaten ruh gibi bişey olduğum için fondoten kullanmıyodum. Ayrıca  rahatsızda oluyodum. O yüzden hemen hafif bi makyaj yapıp aşağı inmiştim. Anneme kahvaltı yapamayacağımı uygun bi dille anlatmam gerekiyordu. Ama nasıl olacağı konusunda hiçbir fikrim yoktu doğrusu. En iyisi doğaçlama yapmaktı. Annem son kez mutfağa gidip kızartmış olduğu ekmekleride getirdikten sonra sofraya gelmem için baktı.
"Günaydın anne"
"Günaydın tatlım,hadi gel çabuk kahvaltını yap, yoksa kaçıracaksın servisi."  "Aslında annecim bende tam onu söyleyecektim. Beni araba falan tutar o yüzden en iyisi boş mideyle gitmek. Eğer olurda kötü olursam atıştırırım bişeyler"dediğimde yüzünde şüphe oluşmuştu. Sanki bişeyleri sorgular gibiydi. Çok geçmeden anlaşılmıştı da zaten.
"İyi de tatlım seni araba hiç tutmaz ki. Asıl sen aç kalınca kötü oluyosun"dediğinde şok olmuştum ama hiç bozmadan kıvırmaya başladım.
"Ama anne o zamanlar çoçuktum. Şimdi büyüdüm ve halledilmeyecek birşey değil bu. Yani sıkıntı olmaz. Yemesem daha iyi" dediğimde yüzünde ki kabullenişi görünce rahatlamıştım. Sözleriylede bunu kanıtlamıştı benim anlayışlı annem. "Pekala tatlım. Zorlamayacağım seni. Fakat yanına bişeyler hazırlamama fırsat ver. En azından içim rahat olur" dediğinde onu kırmanın bi anlamı olmayacağı için kafamı salladım. Hemen mutfağa geri dönüp hazırlamaya başladı. Ben de o sırada yanıma almış olduğuklarıma eksik varmı diye baktım. Fakat bi eksik olmadığı belli olduğu için çantamın fermuarını kapattım ve sırtıma takıp ayakkabılamı giyindim. O sırada annem mutfaktan küçük bi saklama kabında hazırladıklarını getiriyordu. Arkamı dönmem için işaret edince kaşlarımı kaldırıp neden dercesine bakınca "Sadece çantana ben koymak istiyorum tatlım" dediğinde arkamı döndüm ve çantamın içine hazırladıklarını koymasını bekledim. Önüme geçince annem bana sarıldı ve iyi olmamı dikkat etmem gerektiğini söyledi. Bende sarılışına karşılık vererek içini rahat tutması gerektiğini söyledim. Aksi bir durum karşısında ona haber vereceğimi söyledim.

Dışarı çıktığımda daha şimdiden özgürlüğün bana kavuşmak için çığlık attığını duyabiliyordum. Ki zaten aynı durum benim içinde geçerliydi. Belli bi zaman geçtikten sonra kafesteki kuş gibi hissediyordum. Ve kafesin kapısı açıkıpta dıları fırlayan bi kuş havasındaydım şuanda. Tarifsiz mutluluğu içimdeki kanı isteyen canavarı susturduğum zaman yaşacağıma emindim. Çünkü olacaklar hiçte iyi olacağını düşünmüyordum.

Okul servisini bugün biraz daha erken geldiğibi görünce koşarak bindim. Ayakta kalmayı hiç istemiyodum. Ama araba hareket etmeye başlayınca ayakta kalan kimsenin olmadığını görünce aceleci olduğumun farkına vardım. Ben yine aynı yerimi almıştım. Arka koltuklardan sağ taraftaki cam kenarı. Buraya her defasında benim oturmam alışkanlık haline gelmişti. Öyle ki bir defasında servise geç binmiştim. Ve benim oturduğum koltuğun boş olduğunu görünce şaşırmıştım. Çünkü ayakta kalan bile vardı. Buna sevinmiştim aslında.

Servis okulun yanından direk geçince,okula uğramadan direk ormana gideceğimizi anladım. Ancak aniden araba durunca kapı açıldı ve içeriye Jason binmişti. Aslında beklemiyodum bu servisten gelebileceğini. Fakat servisin içinde boş koltuk kalmamıştı. Sadece ön tarafta hocanın yanındaki koltuk boştu. Oraya binmesi gerekiyordu ama içeri gelmişti. Ve bana doğru gelmesi de ayrı bi konuydu. Aniden yanımda oturan Andrean'nın  kolundan tutup kaldırdı Jason. "Ön koltukta oturman senin için daha sağlıklı olacaktır" dediğinde ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Sonuçta buraya sonradan gelen o idi. Ve ön taraftaki koltukta oturması gereken kişi de o idi. "İstediğim yere oturmam seni ilgilendirdiğini pek düşünmüyorum" dedi ve yanımdaki zorla kaldırmış olduğu Andrean'nın koltuğuna oturdu. Aklımdakileri okuması garipti. Ancak yüzümdeki ifadeden bunu anlayabileceğini düşündüğüm için üstünde durmamıştım.

Yolculuk boyunca sadece bi defa bakmıştım Jasona. O da zaten öylesine bi bakıştı. Sanırım bi otuz şarkı dinlemiştim yolculuk boyunca. Ama hiçbir şekilde sıkılmamaıştım. Araba ormanın derinliklerinde durunca herkes sırayla servisten inmeye başlamıştı. En arkaya oturduğum için doğal olarak da en son ben inmiştim. Hoca herkesi etrafında toplamıştı. Bende hemen kalabalığın yanına gittim. Benim yanımdada yine Jason vardı. Ve anlayamayacağım bir şekilde bişeyler mırıldanıyordu. Tahminimce bu saçma konuşmanın gereksiz olduğuyla alakalıydı. Şahsen bende aynı fikirdeydim. Fazla sürmeyen konuşma yerini herkesin çadırlarını kurmaya başlamalarına bırakmıştı. Ben de bi yer seçip çadırımı kurmaya başladım. Bu benim için hiçte zor olmamıştı. Son kez çadırımı kontrol ettikten sonra ormanı gezmek için adım attığımda Jason'nında benim çadırımın bi kaç çadır ötesinde kurduğunu gördüm. Aslında bu çok güzel birşeydi. Ama pekte bişey ifade etmiyordu bu yaptıkları. Onu beğeniyordum ama ona karşı olan hislerimin kuvvetli olduğunu düşünmüyordum. Ona çeken bişeyler  olduğunu da unutmamak gerekir tabi. Çok farklı bi duruşu vardı Jason'nın. Fazla karışıktı. farketmiştim.

    o zamanlar farklıydım. Şimdi kahvaltı yaparsam   Bu aslinda cok da garip degildi ama bu gercekten benim icin son olabilecekti. Cunku Walcon yeni doganlar icinde en acimasiz olanidir.Onunla konusmaya calissamda nafile.Taze kanlar pesinde olan bir vampir kiz. Bu onun icin hem iyi hemde kotu. Beni yok ederse onun icin sadece kucuk bir adim ama bunu sansa cevirebilirde. Ama onun bu kadar akilli oldugunu sanmiyorum. Onun cok duz fikirli oldugunu biliyorum. Tek hamleyle beni hatledecekti. Hersey bitmisti. Evet hazirdim yok olmaya. Tam beni yok edecekken cok uzaktan olmayan bir ses geldi. İyide ben bu sesi taniyorum. Evet bu o evet bu Jason du. Ama nasil olur inanamiyorum. "Yapma abi, birak gitsin simdilik. Zaten taniyorum onu bizim siniftan hemde ayni sirada oturuyoruz. Birdaha aynisini yaparsa bu sefer halledersin." "Sende hadi git burdan, Lancy. " "Tamam da sen..." Hicbirsey sorma ve git buradan ve birdaha gelme buraya." Kamp alanina geri gittim ama buna hala daha inanamiyorum bu olamazdi.Ama bunu okula gidince sormam gerekiyordu. O bir vampirdi hemde yenidogan.Aksam olunca klasik birsekilde atesin yaninda oturduk ve gitar falan caldilar. Cok sıkılmıstım. Kalkip cadirima gittim. Jason orada oturuyordu. Atesin yaninda. Bu olacak is degildi. Onu takip etmem gerekiyordu. Ona soracak cok seyim vardi. Tamam bende vampirim ama bir yenidogan bunun nasil basariyordu. Onun susuzluktan cildiriyor olmasi gerekiyordu. Bu zamanlarda hic cocuk cinayetinede rastlamadim. Sadece ben gelmeden once biri olmustu. Oda ask acisi cektigi icin intahar etmis. Gece de kalkip konusabilirim. Sonucta oda uyumuyor. Yani uyuyamaz sonucta o bir vampir.Herkes yorulmustu ve uyuslardi ama ben yinede isimi guvenceye almak icin 2dkda tum cadirlari gezdim ve tamda istedigim gibiydi herkes uyumustu. Jasonun cadira dogru gittim. Aslinda biraz tedirgindim. Ama olsun gidip konusmam gerekiyordu. Hem niye geldin diye sorarsa ben de bugun beni kurtardigi icin tesekkur etmek icin geldim derim. Cadiri actigimda onu orada bulamadim. Nasil olur nerdeydi bu. Ben de onun pesinden gitmeye karar verdim. Ve bu sabah gittigim yoldan gitmeye basladim. Biraz ilerledim ve bir ses duydum ve refleks olarak dislerimi cikarardim ve kısslamaya basladim. Bu beni guvende hissettitiriyordu. Bu Jasondu. "Nereye gidiyorsun ?" diye sordu . O an ne soyleyecegimi dusundum. Ve bianda agzindan "Hic oyle hava almaya ciktim" dedim. Yalan soyleme ben senin neden ciktigini biliyorum dedi. Benimle konusmak icin geldin cadirima hatta ben eger sana sorsaydim niye geldin diye sende bugun beni kurtardigin icin tesekkur etmege geldim diyicektin. Ama bu nasil olur? nasil anladin? "Yoksa ..." Evet benim gucumde zihin okumak." Anladim ama sen nasil yapiyosun demeye kalmadan o birden beni kucagina aldi ve cadirima goturdu. Oradaydi ailesinin yaninda. Yani yine beni kurtarmisti. Bi taraftan mutluydum bi taraftan da saskindim... Ama ben herseyi ogrenecektim. Bunu yapabilirim.

ACI KAN  (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin