21. Bölüm: "Korkunun Zehri"

3.8K 314 108
                                    

Bölüme başlamadan size güzel bir kitap önerisinde bulunmak istiyorum👇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüme başlamadan size güzel bir kitap önerisinde bulunmak istiyorum
👇

Kitap adı Polis vurgunu
Yazar adı mirayyenerr

Bölüm şarkısı: Cem Adrian-Kül

Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım.

21. Bölüm: "Korkunun Zehri"


Keyifli Okumalar 🤎

Ölüm ince bir eşikti. Geçilmesi uzak görünen ama aslında çok yakın ve kolay bir eşik...

Bugüne dek bir insanın hayatını sonlandıran çeşitli ölümler duydum. Hangisinin daha kötü olduğuna ise karar vermek zordu. Ancak benim için şu an içinde bulunduğum araba kazası en kötü olanıydı.

Ve ben anladım ki en kötüsü yoktu, hepsi kötüydü. Yaşayınca anlıyordu insan.

Korkutucu bir sessizlik vardı. Sessizliğin içinde rahatsız edici uğultular... Kulak tırmalıyordu. Neler olduğunu bilmiyordum. Gözlerimin üstüne sanki beton dökülmüştü, açamıyordum. Üstelik bilincim de yavaş yavaş kapanmaya yüz tutmuştu.

Sonra o korkunç sessizlik biri tarafından parçalara ayrıldı. Sesler duyuyordum ama hiçbirini algılayamıyordum. Sıcak eller tarafından bedenimin oynatıldığını hissettim. Başımda şiddetli bir ağrı kol geziyor, canım yanıyordu. Kapalı gözlerimin ardından sesin kime ait olduğunu bilemesem de kokusu tanıdıktı. Sevdiğim bir kokuydu, bana huzur veren bir koku...

Demir! Bu Demir'in kokusuydu. Sahi o nasıldı? İyi miydi? Göz kapaklarımı açmak için zorladım ama karanlık bir el tarafından çekilen bilincimi yitirmek üzereydim. Göremedim onu!

Çok sıcaktı. İnanılmaz bir sıcaklık etrafımı sarmış gibiydi. Sonra...sonra bir koku daha duydum. Duman ve yanık kokusu... Sıcaklık yüzüme çok yakındı, yanıyor muydum? Yanağımdaki sızının varlığıyla kısık bir sesle inledim. Etimi delip geçen bir acıydı. Hala neler olduğunu anlayamamıştım. Sıcaklık giderek artıyordu, çok bunaltıcıydı. Yakıyordu!

Karanlık beni tamamen içine alınca artık kokuyu duyamaz, sıcaklığı hissedemez oldum, belki de artık sonsuzluğa gidiyordum.

Zihnimin duvarlarına çarpan harfler dağınıktı, harfler bir bir yerine oturduğunda ise zihnimde oluşan tek bir cümle beni karanlığa itti.

Bu benim sonum muydu?

°°°°°°°

Demir Asilkan

Sessizlik!

Bir çığ gibi sırtıma binip ağırlaşan sessizlik hiç bu kadar korkutucu olmamıştı. Ölüm fısıltıları çanlarını çalıyor, kulakların, tiz bir sesin rahatsızlığıyla kıvranmasını sağlıyordu. Acı bir çığlık gibiydi.

KariaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin