20

4.9K 488 235
                                    

Hey selamm

Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?

51k olmuşuzzz😋😼

👉👈

Jimin başını yatağın başlığına yaslamış kapanan gözlerine engel olamazken ellerini kavrayan bir sıcaklık hissetmiş irkilerek uyanmıştı bir anda.

Ellerini kavrayan iri ellerin sıcaklığını hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Gözleri hızla açılmış alfanın bakışlarını bulmuştu, jungkook birkaç saniye gözlerini kırpıp zorlukla açarken jimin hemen başında dikilmeye başlamıştı.

Jungkook'un açılmış çekik gözleri kendi yüzünde turlarken jimin ağlamamak adına dudaklarını ısırıyordu dolmuş gözleriyle.

"Jimin?" Jungkook hafif şaşkınlık ve sevinç barındıran sesiyle konuşurken ellerini tuttuğu ufak elleri daha sıkı sardı.

"Uyandın alfa. Uyandın!" Jimin kendini tutamadan gözyaşları yanaklarına akarken jungkook şaşkınlıkla kalmıştı öyle.

"Hey hey ağlama lütfen." Sesi zorlukla çıkıyor su içmediği için tahriş olmuş boğazı onu zorluyordu. Birden öksürük krizine girince jimin telaşla masadaki bardaktan suyu alıp içmesine yardımcı oldu.

Jungkook suyu içip kendini düzeltmeye çalışırken jimin elini çekmek adına hamle yaptı.
" Hemen gidip şifacıya haber vereyim, baksın sana."

" Bekle." Jimin bileğini tutan ve yorgun gözlerle kendisine bakan eşine karşı şaşırmıştı.

"Şimdi gidersen herkes buraya toplanacak, birkaç dakika yalnız kalabilir miyiz? Seni özledimde." Jimin'in yanakları yeni kırmızılıklara ev sahipliği yaparken utangaç bir şekilde yatağın köşesine oturdu.

Jungkook ellerini kendi dudaklarına götürüp öpücük kondurmuş, jimin eliyle onun yanağını usulca okşarken muhtaç bir şekilde yanağını ufak avucuna sürtmüştü Jungkook.

"En son olanları unutmadım, hâlâ kırgın olduğunu biliyorum. İçinde kötü hiçbir şey kalmaması için çabalayacağım. Özür dilerim, seni çok seviyorum." Gözleri kapalı sesi kısıktı bunları söylerken.

Jimin o an samimiyetine zaten inanmıştı. Annesinin sözleri ve sözde çocukluk arkadaşının baskısı altında kalarak aklı kurcalanmıştı. Annesi, onu büyüten kadına inanmıştı bir anda ve ağzından o sözler çıkmıştı. Annesinin nasıl biri olduğunu elbette biliyordu, jimine karşı tutumunu ama bu kadarını yapacağını düşünmemişti, düşünmek istememişti.

"Konuşmayalım şuan, senin iyileşmen öncelik şuan." Jimin elini çekip kapıdaki askerlere şifacıya ve diğerlerine prensin uyandığını haber vermelerini istedi.

Birkaç dakika içinde odaya herkes dolarak şifacının ağzından çıkacak iki güzel haberi beklemeye başlamışlardı. Şifacı prensin sırtından nefesini kontrol edip geri yaslamasına yardımcı olarak oturur pozisyona getirmişti onu.

"Kralım, karnındaki yarada sıkıntı yok gibi gözüküyor ama otlardan yaptığımız kremle mikrop kapmaması için düzenli olarak yarasını temizleyeceğiz. Küçük sıyrık ve yaralar içinde ayrı kremler yaptık, en kısa zamanda ayağı kalkar. Tek gereken sağlıklı düzgün besinler ve huzurlu bir uyku." Jimin duyduğu her cümleyle tanrıya şükürlerini sunarken şifacı yararlı kremler için toplanacak çiçekler hakkında konuşmak için prens jin ile birlikte bahçeye çıktılar.

Odada kral ve jimin kalınca kapı yeniden açılmış kraliçe ve serity girmişti arkasından. Jungkook kaşlarını çatarak derin nefes verdi yerinde huzursuzca kıpırdanırken.

love in the kingdom-JikookWhere stories live. Discover now