love in the kingdom-Jikook

16

Merhaba bebislerim( ꈍᴗꈍ)

Nasılsınız?

👉👈

Jungkook hâlâ koltuklarda oturmuş saat gece yarısını geçmiş durumdayken endişeyle dudaklarını dişlemişti. Annesine inanmak konusunda büyük tereddüt içindeydi.

Jimin'in ona yalan söylemek için bir sebebi bile yoktu ortada. Fakat annesinin jimin ile bilinmez bir şekilde bir husumeti olduğu belliydi.

Yerinden kalkıp odanın önüne geldi ama kapının kilitli olmasıyla elini alnına vurdu. Özellikle yatak odası için yedek anahtar bile yaptırmıyordu. Tek bir tane vardı oda şuan kırgın eşi tarafından ele geçirilmiş durumdaydı.

Bahçeye koşup geniş kapıyı açmış odalarının olduğu pencerenin önüne gelip kapalı ışıklarda gözlerini gezdirmisti.

Kirli beyaz rengindeki oyuklu taş duvardaki heykel ve desenlere basarak zorlukla yukarı çıkmış balkona çevik bir hamleyle atlayıp pelerinini geriye savurmuştu.

Yavaşça kapıyı açtıktan sonra gözleri karanlık odada gezinmiş en son tek ışık kaynağı yatağın ucundaki lamba olan yorganı tüm bedenine örtmüş burnunu çeken eşinde gezdirmisti bakışlarını.

Üstündeki pelerini atıp gömleğinin birkaç düğmesini atarak kemerini çıkarmıştı.

Yavaş adımlarla yorgana sarılmış bedene yaklaşıp arkadan yorganı kaldırmadan sarılmasıyla jimin hızla yerinden sıçramış anımsadığı kokuyla sakinleşmisti.

"Omegam, minik bebeğim?" Beline tutunup yorganı yüzünden indirdikten sonra jiminin kızarmış bakışlarıyla kurdu sessizce köşeye çekilmiş omegasını üzdüğü için pişmanlık duyuyordu.

"Git" jiminin çocuk gibi küskün sesiyle dahada yaklaşıp mührünün üstüne içini titreten bir öpücük bıraktı jungkook.

"Yaptığım aptallığı affetmeni istiyorum. Omegamı mutlu hissetirmek için elimden geleni yapacağım." Jimin dolan gözlerine engel olamazken tepki vermemeyi seçti.

"Jimin-" jimin kendine geriye çekip yatakta olabilirmiş gibi dahada küçüldü.

Jungkook yine üstüne gitmiş ince beline sıkı sıkı kollarını sararken kafasını boynuna yerleştirerek üstlerine yorganı örtmüştü.

Jimin bu sefer pes etmiş karşılık vermese bile yorgunluğun verdiği uykuyla kendini bırakmamıştı.

~

Sabah güneşinin inatçı ışıkları omeganın yüzüne vururken jimin huysuz tavırla yerinde kıpırdandı. Tombul ellerini yüzüne siper edip ağzını şapırdatırken jungkook çenesine yasladığı eliyle onu izliyor arada kendini tutamayıp jiminin tombul beyaz yanaklarını okşuyordu.

Jimin gözlerini açınca alfanın ilgi dolu bakışlarını kendi çehresininde hissetmiş yerinde doğrulurken uzun zaman sonra en iyi uykusunu almış gibi hissediyordu.

"Günaydın omegam." Jungkook saçlarını geriye tarayıp ortaya çıkan alnına öpücük kondurmuş jiminin gözleri ihtiyaçla kapanırken yatak örtüsünü elleri arasına almıştı.

"Günaydın." Sesindeki soğukluk ve mesafeyi hisseden jungkook tepki vermemiş kırık kalbi düzeltmek adına tüm ilgisini omegaya yoğunlaştırmıştı.

"Kahvaltı yapıp çarşıya çıkmak ister misin? Alışveriş yapabiliriz." Jungkook heyecanla yerinde dikleşti.

Omeganın ufak ellerini kendi eli içine almış okşarken omeganın yüzünde gezdirmisti gözlerini.