3

8K 632 276
                                    

Merhabalar 😍🥺

👉👈

"Düğün için elbiseler henüz gelmedi mi?" Alfa jihyun hizmetliye sorduğu soru şarkısında yaşlı adam kafasını eğdi.

"Efendim jeon krallığı bir sefer düzenledi bu krallığa doğru dünyanın dört bir yanından en iyi terzilerin diktiği kıyafetleri gönderiyorlar bu yüzden biraz uzun sürdü. Fakat en geç akşam üstü burada olurlar."

Genç sinirli kaşları çatıldı. Ufak kardeşinin düğününde herhangi bir sorun istemiyordu.

"Bir sorun olursa elimden kaza çıkacaktır bilin." Yaşlı adam onay verip eğildikten sonra dışarı çıktı.

"Sakin ol jihyun gelene gidene çatıyorsun." Kral tahtında otururken karşısındaki gergin oğlunu uyardı.

"Kralım beni maruz görün fakat jimine olan sevgimi biliyorsunuz. Bu nedenle evlenecek olması beni hem geriyor hemde herşeyin mükemmel olmasını istiyorum."

Babası neşeyle gülümseyip basını salladı.

"Jiwoo nasıl?"

"O hala oldukça mızmız. Kabul etmiyor ve odasından çıkmıyor. Ayrıca kraliçe arkasını kolladığı için kendini haklı buluyor kralım." Babası sinirle kaşları çatildi.

"Onu boşver, daha önemli işlerimiz var. Jimin nerede ne alemde?" Jihyun bu sefer yumuşak ifadesiyle gülümsemişti.

"Odasında yarınki düğün için gelen hizmetkârlarla birlikte merhemler yeni vücut kremleri deniyorlar."

"Gidip ona bakacağım." Kral tahtından inerken birkaç ağrılı mırıltı çıkardı.

İstifini bozmadan yapılı bedeniyle siyah hanbok'unu düzeltip belindeki kınında olan kılıcını düzeltti. Askerler selam verirken taht odasından çıkan kralın ardından birkaç kişi onu korumak amacıyla gerisinden takip ediyordu.

Oğlunun odasına gelince kapıyı çalıp içeri girdi. Oğlu yanındaki 2 hizmetkarla birlikte kendi ufak ellerine bakıyordu.

Jimin içeri gelen kralla telâşlandı çünkü hizmetkârlar çiçekten tırnaklar için bir boya yaptıklarını denemek isteyip istemediğini sormuştu ve merak ettiği için tırnaklarına sürmesine izin verdi. fakat kral buna kızabilirdi.

Omega bile olsa jimin bir erkekti ve kadınlar için yapılmış bir tırnak boyasını denemesi doğru değildi. 

Kral bir eli kılıcında kaşları çatıkken bir eliyle hizmetkârlara çıkmasını işaret etti.

"Parmağındaki boyada neyin nesi?"

Jimin ellerini çekingen bir tavırla saklamış mazeretlerini sıralamaya başlamıştı.

"Kralım hizmetkârlar yeni keşfedilen çiçeklerden bir tırnak boyası yapmışlar. Biliyorum kadınlar sürüyor bunu fakat sadece denemek istemiştim. Hem düğünde asla sürmem sorun çıkmayacak. Hemen gidip siliyorum." Oturduğu aynanın karşısındaki ufak tabureden kalkacakken kral onu durdurdu.

"Silmeni söylemedim hem senin hanbok'un beyaz ve altın sarısı olacak bu yeşil renk hiç olmaz o kıyafete gel birlikte başka bir renk seçelim." Jimin şaşkınlıkla babasına bakarken babası dikkatle eğilmiş masadaki renklere bakıyordu.

"Bak bu daha güzel oğlum hafif parlak kıyafetlerinle çok uyumlu olur. Düğünde bunu sürmelisin." Oğlunun dağınık saçlarını okşayıp gülümsedi.

"Kralım kızmadınız mı?"

"Oh neden kızayım ki? Hoşuna giden şeyleri giyip sürebilirsin bunun erkek olmanla bir ilgisi yok." Jimin dolan gözlerini belli etmemeye çalışıp kocaman gülümsedi.

love in the kingdom-JikookWhere stories live. Discover now