ICE AMERICANO [minsung]

Bebeğim.

Minho'nun Anlatımı

Jisung hemen uyuyordu özelliklede uykusu varsa. Uyku tutmamıştı ve bende Jisung'u uyandırmadan yavaşça kalkmış balkona çıkmıştım. Kore için şu an hava sıcak denilebilir şekildeydi.

Balkondaki koltuğa oturmuş ve kafamı arkaya yaslamıştım. Böyle yaptığımızda balkondan yüm gökyüzü görünüyordu. Diğer gecelere göre bugün hava açıktı ve yıldızlar parlıyordu gökyüzünde.

Tüm bu olanları düşünmekten kendimi alamıyordum. İlk olarak Jisung ile ilişkim, kimin aklına gelirdi ki kardeş gibi büyüdüğü biriyle sevgili olmak. Şahsen kırk yıl düşüncem benim aklıma gelmezdi. Onu çok seviyordum. Her gün, her saat, her dakika ve her salise ona olan sevgim kat kat artıyordu. Engel olamıyordum, olmakta istemiyordum. Jisung hayatıma sevgili olarak girdiğinden beri daha güzeldi her şey. Mesela geceleri şehrin sesi daha azalıyordu. Tanrım özellikle o gülüşü, gülüşü bir bebeğim gülüşü gibi herkesi mutlu ediyordu. Bakışları, dokunuşları, öpmesi ve bir çok şey daha onun yaptığı her şey bana daha güzel hissettiriyordu.

Balkona çıkarken kapıyı kapatmıştım ama şu an ise kapının açıldığını duyuyordum.

Kapıya doğru döndüğümde yorganıyla birlikte kapıdan bana bakan sevgilimi görmüştüm.

"Bebeğim?" demiştim dikleşirken oturduğum yerde.

"Hyung..." uzun zaman sonra bana hyung demişti gerçekten bunu demesi garip hissettiriyor.

Yanıma gelmiş oturmuştu ve yorganı ikimizin üzerin örterek ısımamızı sağlamıştı. Gerçekten üşüdüğümü şu an fark etmiştim.

"Yanımda olmayınca ister istemez uyandım.." demişti derin sesiyle.

"Üzgünüm bebeğim." demiştim ve iyice sarmıştım kendimi ona. Üşümesini ve hasta olmasını istemiyordum. Minik bir bebekti zaten hem bünyeside aşırı hassastı. Hemencecik hasta oluyordu.

Biraz sessiz kalmıştık ve o arada Jisung uyumuştu. Zaten uykudan uyanmıştı ve hâlâ uykusu vardı birde bana her zaman dediği gibi kokum onu mayıştırıyordu o yüzden daldı hemen uykuya.

Başımı indirerek ona bakmıştım. Çok güzeldi. Hep aynısını diyordum ama başka diyecek kelime yoktu. Hiç bir kelime onu anlatamazdı. Güzelce uyuyan meleğimi izledim. Düzenli bir şekilde kalkıp inen göğüsü, tişörtümü sıkıca tutan parmakları, hafif şiş yanakları ve göz kapaklarını süsleyen uzun güzel kirpikleriyle Jisung eşsiz görünüyordu. Porselen bebek gibiydi Jisung. En küçük hatamda onu kıracakmışım gibi geliyor.

Yavaşça elimi yanağına çıkarmış ve onu uyandırmamaya çalışarak okşamıştım yanağını.

Havanın iyice soğuduğunu fark etmiştim. Ben çıktığımda o kadar soğuk değildi ama şu an esmeye başlamıştı. Jisung'u rahatsız etmeden kalkmış ve ilk olarak kapıyı açmıştım. Ardından yanına gitmiş ve dikkatli şekilde kucağıma almıştım güzel sevgilimi. Kucağıma aldığımda elini boynuma dolamış ve bir şeyler mırıldanmıştı ama uyanmamıştı.

Kapıdan dikkatlice geçip hemen yatağımıza yatırmıştım onu. Ardından yorgan ile üstünü iyice örtmüştüm. Balkona yaklaşıp kapıyı kapatmış ve bende Jisung'un yanına yatmıştım. Yanına girdiğimde bana dönmüş ve sıkıca sarılmıştı.

• • •

Yazarın Anlatımı

Sabaha ilk gözlerini açan Jisung olmuştu. Yanında ki adam bakmış ve huzurlu bir şekilde gülümsemişti. Kahve rengi tonlarında ki saçları dağılmış ve çok şirin gözüküyordu sevgilisi.