Bir bütün olmuştuk.

Start from the beginning
                                    

"Bende sana hemde çok." diyerek hala tişörtümün içinde olan elini gezdirmişti ve bir daha irkilmeme sebep olmuştu. Hem elleri soğuktu hemde huylanıyordum.

Aslında ikimizde birbirimizden çok etkileniyorduk çoğu zaman ama engel oluyorduk kendimize.

Ellerimi saçına çıkarıp okşadım. Ardından bana yaklaştı ve dudaklarımı öpmeye başladı tekrardan. Hep beni öperken haraketlerine dikkat ediyor incitmemek için yavaş haraket ediyordu.

(Smut vardır burdan sonra. Rahatsız olan devamına bakmasın. Şimdiden uyarıyorum.)

Bence bazı şeylerin zamanı gelmişti. Dediğim gibi birbirimizden çoğu zaman çok etkileniyorduk ama kendimizi durduruyorduk ama artık zamanı gelmişti. Ben hazırdım.

Dudakları arasında dilimi göndermiştim. Bunu geri çevirmemişti kabul etmişti. İyice belime sarılmıştı ve beni kendine bastırıp öpüşmemizin derinleşmesini sağlamıştı.

Her haraketiyle belim dikleşiyordu. Minho beni gevşetmek amacıyla sırtımı okşuyor ve belimin dikleşmemesini sağlamaya çalışıyordu. Ama biraz zorlanıyordu da.

Benden ayrılmış ve nefes nefese konuşmuştu.

"Hazır olduğuna emin misin?" diyerek kalın ve derin sesiyle sormuştu bana. Sadece kafamı sallamıştım ve tekrar dudaklarına yapışmıştım. Gülümsemişti ve gülüşündende öpmüştüm onu.

Elleri belimden aşağı doğru kayarak kalçalarıma inmişti. İnlemiştim ve dudaklarını dişlemiştim.

Şu an zirveye doğru gidiyorduk ve burdan geri dönüşümüzün olması çok zordu.

Belim kıvrılmıştı ve kendimi ona sürtmüş ikimizinde inlemesine sebep olmuştum. Çok derindi inlemesi. Beni daha kötü yapıyordu.

Benden ayrılmış ve yanağımı okşamaya başlayıp konuşmuştu.

"Sen ne ara bu kadar yaramaz bir sincap oldun?"

Utanmıştım. Ani gelen utançla kalkmaya çalıştım ama beni belimden tutmuş ve bastırmıştı kendine.

Yine inlememe sebep olmuştu.

Yavaşça beni kucağına alarak ayağa kalkmış ve üst kata çıkmaya başlamıştık.

Kedilerin miyavlamaları aşağıda kalırken biz odamıza çıkmıştık.

Arkam yatakla buluştuğunda utançtan iyice kapanmıştı gözlerim.

"Aç gözlerini bebeğim..." derin sesiyle odaya fısıldamıştı. Vücuduma engel olamıyordum. O ne derse onu yapıyordu vücudum.

Gözlerimi açmıştım ve bana derin şekilde bakan gözlerine dikmiştim gözlerimi. Ardından eğilerek boyunuma yaklaşmıştı. Kafamı yana eğerek ona yer aşmıştım. Nefesi ne kadar beni huylandırsa da bir yandan da midemde kelebeklerin uçuşmasına kendimden geçmeme sebep oluyordu.

Dudaklarını boynuma değdirmiş ve minik öpücükler bırakmıştı ardından burnunu değdirerek kokumu içine çekmişti. Ama bunlarla yetinmiyordu dişlerini köprücük kemiğimin oraya geçirmiş ve emmişti.

Benim sevgilim bu kadar arsız mıydı?

Boğuk bit şekilde inlemiştim ona karşı. Ellerimi ensesine atmış ve daha çok bastırmıştım onu kendime.

Kokumu çekiyor, vücuduma izler bırakıyordu.

"M-minho." demiştim zorlukla. Beni umursamadan tişörtümün eteklerinden tutarak kaldırıp çıkarmış ve odanın bir köşesine fırlatmıştı. Ellerim ise boş durmamış ve üzerinde olan gömleğin düğmelerini açmaya başlamıştım bende.

ICE AMERICANO [minsung]Where stories live. Discover now