26. Bölüm

25 7 51
                                    

Çalan alarmlarla beraber uyandılar. Barbaros iş, diğerleri ise okul için hazırlanmaya başlamıştı. Okulun güzel bir forması vardı. Kızlar yine de küçük dokunuşlarla tarzlarını yansıttılar.

Barbaros işe giderken Devrim, Rose ve Alev'i okula kadar bıraktı. Erkekler ise arkalarından geldiler.

Kasaba da Batı'da ve Doğu'da olmak üzere iki okul vardı. Doğu'da ki okul Batı'dakine göre çok daha iyiydi. Özel okul ve oraya giden öğrencilerin hepsi zengin. Eğitim ve diğer aktiviteler açısından da daha iyiydi.

Doğu'da ki Misthill Anadolu Lisesinde hiç yoksul yoktu. İlk yoksul Mayıs olacaktı. Cinayet şüphelisiyken oraya gitmesi ise onun için kötü oldu.

Alp Mayıs'ın evine gidip onu aldı. Önce onu okuluna bıraktı.

Alp Mayıs'a sarılırken, "Yeni okulun umarım sana daha fazla başarı getirir."

Mayıs,"Daha çok çalışacağım."

Alp,"Görüşürüz. Dikkat et kendine."

Mayıs,"Sen de. Bay bay."

Mayıs giden arkadaşının ardından el salladı.
Okulun önüne geleli daha birkaç dakika olmuştu ama daha şimdiden iki kere omuz attılar. Bu dönem onun için kesinlikle zor olacaktı.

Bütün yoksullar okulun bahçesindeydi.

Umut,"Mayıs nasıl?"

Alp,"İyi ve çok heyecanlı."

Eyşan,"Ayy ben ondan daha heyecanlıyım."

Tüm öğrenciler sıradayken müdür çıkıp uzun bir konuşma yaptı. Daha sonra herkes sınıflarına dağıldı.

Alp, Baran ve Eyşan 11. sınıf ve hepsi aynı sınıftalar.

Aynı şekilde Ömer, Umut ve Bensu 12. sınıf ve aynı sınıftalar.

Tolga ve Alev 12. sınıf aynı sınıftalar.

Ve geri kalan tüm zenginler 11. sınıf. Mayıs ile aynı sınıfı paylaşıyorlar.

Mayıs sınıfına girer girmez tüm dikkatleri üzerine çekti. Güzelliğinden, çekiciliğinden kaynaklı bir şey değildi. Tek yoksul olduğu içindi. Zenginler özellikle bu sıralar yoksullardan nefret ettikleri için Mayıs'ı hiç hoş karşılamadılar.

Sınıftan yükselen sesler:

-Bu yoksulun ne işi var burada?

-Bizi öldürmeye gelmiştir.

-Biri sınıf listesine baksın, adı var mı diye. Kaçak girmiştir bu şimdi.

Kıraç,"Yeter amına koyayım! Kapatın çenenizi!"

-Sınıfımıza Anna'yı öldüren bir yoksul girdi farkında mısın?

Rose sanki orada yokmuş gibi hiçbir şeye karışmıyordu.

Yağız,"Katil henüz bulunmadı."

Mayıs sınıfa göz gezdirip boş bir yer aradı. Her yer doluydu. Boş olanlara ise eşyalarını koymuşlardı. Bir yer bulamayınca ayakta dikilmek zorunda kaldı. Yağız ve Kıraç beraber oturuyorlardı. Mayıs ayakta kalınca, Yağız oradan kalkıp başka bir yere oturdu:Yanında doğulu birinin oturmasını sorun etmeyecek birinin yanına.

Yağız,"Sen buraya geç."

Mayıs,"Teşekkür ederim."

Mayıs Kıraç'ın yanına gidip oturmadan önce biraz bekledi.

Kıraç,"Ne bekliyorsun? Otursana."

Mayıs otururken,"Çantanı koyacak mısın diye bekledim."

Kıraç,"Ne çantası?"

MİSTHİLLWhere stories live. Discover now