8

5.4K 958 490
                                    

bu fikte iki zamanı anlatıyorum bi geçmişte jungkook taeye aşkını itiraf ettiği zaman bi de kerpare kırıldıktan sonrası. önceki bölüm aşk itirafından sonraki GEÇMİŞ süreciydi yani bölüm beşin devamı. kerpare vardı nasıl gecmis oldugunu anlamadınız.??!!!


ŞİMDİ BU BÖLÜM KERPARE KIRILDIKTAN SONRAKI ZAMANI ANLATIYO TAEHYUNG EN SON KERPARENIN RUHU SAD OLSUN DIYE NOT BIRAKTI ORDAN SONRASI OK?



-

taehyung'un hazırladığı karta uzun uzun baktıktan sonra çöpe attım, odanın içinde turladım, yatağa oturdum ve kalktım, dolabım düzenli olduğu halde hepsini çıkarıp tekrar baştan düzenledim, aynada saçlarımı düzelttim, tavşan dişlerimi izledim, çoraplarımı çıkardım ve tekrar giydim, yapacak hiçbir şeyim kalmadı, çöpün başında biraz düşündükten sonra kartı çöpten çıkarıp biraz daha baktım, çekmeceme koydum, havayı yumruklamaya çalıştım ve uyudum.  

kartın bana ne hissettirdiklerini hiç düşünmedim, ya da düşünmemeye çalıştım, o deli saçması yamuk mor bisiklet çizimi gözümün önüne hiç gelmedi, taehyung'u masasında oturmuş bir elini kestane saçlarına daldırmış diğer eliyle fırçasını pembe boyaya daldırıyorken hayal etmedim, kendi hırkasını bana bırakmış olmasının anlamını sorgulamadım. uyandığımda çekmeceye doğru gözlerimi diktim, salak kart dedim, sence ben sırf sen varsın diye hemen yumuşayacak mıyım sandın ayrıca benim tavşan dişlerim o kadar büyük bile değil allah kahretsin saçının kestane rengini nasıl tutturmuş olabilir ve jeongguk yazarken g'leri neden kalp gibi çizmiş haberin var mı  konuş benimle hadi? cevaplamadı elbette. 

iki gün boyunca taehyung'u hiç görmedim, hyunglar da garajda pek vakit geçirmedi, herkes farklı bir işle meşguldü ve bir araya gelmekte zorlanıyorlardı, ben de o süreçte yaz okuluna gidip geldim, ben burada ne yapıyorum yahu diye düşündüm, cevabını bulamadım. üçüncü günün akşamı bayan kim beni evlerine davet etti, kabul ettim.

akşam yemeğini bay ve bayan kimle birlikte yedik, mutfakta tatlıları hazırlarken taehyung geldi ve bayan kim ona nerede olduğunu sordu, taehyungla bakıştık, elindeki poşeti arkasına sakladı, gelirim birazdan deyip yukarı çıktı. senin bu oğlun çıldırmış farkındasın değil mi poşetini benden sakladı gördün mü üstüme iyilik sağlık, dedim, gülerek içeri geçtik. 

dördümüz oturup konuştuk. zaman çok hızlı geçti, bir ara bayan kim ayağa kalktı ve ışığı kapatıp lambayı açtı, hava sıcaktı, odanın hafif sarı ışığı üçünün de yüzüne vuruyordu, taehyung solumdaki koltukta, ben bay kimle uzun koltukta, bayan kim de sağ tarafımızdayken bir an durdum, konuşurken onları dinledim. gülmelerini ve şakalar yapmalarını, sakince konuşmalarını, günlerinin nasıl geçtiği ve neler olduğu hakkında birbirlerine soru sormalarını izledim, aile böyle bir şey gerçekten diye düşündüm. uzun zamandır taehyunglara uğramadığım için bu sohbetlerin nasıl olduğunu unutmuş olmam normaldi ama o kadar tatlı ve acı bir his yaratıyordu ki ben de, işte bu hissi unutmak mümkün değildi. o anda, sohbete dahilmiş gibi gözükürken ama aslında çok uzakken, bir aileye dışarıdan bakarken, nasıl olabilir diye düşünüyordum, nasıl arkadaş gibi olabilirler, nasıl taehyung'u dinleyip onun fikirlerine ve düşüncelerine kafa sallayabilirler, çocuk bu kadar önemli bir kavram mı ailede? önemsiz değil mi? aralarında fark yok mu, eşitler mi gerçekten? kıskanmıyordum, sadece şaşırıyordum, böyle olsaydı nasıl hissederdim diye merak ediyorum. 

saat on ikiye geldiğinde ortadaki sehpaları falan topladık, elimi yıkamak için lavaboya yürürken bayan kim önüme geçti, yanağımı sıvazladı. ''jeongguk, bugün burada kalır mısın?'' dedi yavaşça. ''bayadır kalmadın, hem çok geç oldu, karanlıkta gitme.'' ağzım hafifçe aralıkken ona baktım, cevabı düşünüyorum sandı ama ben yanağımı sıvazlamasını düşünüyordum. kabul ettim sonra. gülümsedi, baya mutlu oldu. temiz çarşaflar taehyung'un dolabında, dedi bana. bulamazdı o çünkü, biliyorduk. 

pagsamo xxx vkookWhere stories live. Discover now