Beril AYAZ...Türkiye'nin en büyük gizli servisin de çalışan,bir çok başarıya imza atan ve haksızlığa tahammül edemeyen baş belası bir ajan...
Dante DE LUCA ...Eski İtalyan Mafya lideri yaşadığı olaylar sonucu 8 yaşındaki yeğeni için yasadışı işleri...
MULTİ:Karakterlerimizin bir kısmı var.Ayrıca aşağıda Beril'in elbisesi bulunuyor.Oy ve yorumlarınzı bekliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu işi bana bırak" dedim sert bir sesle.
"Hayır. Ve baştan söylüyorum tartışmaya açık bir konu değil" Dante'ye gözlerimi devirmek istesem de vazgeçip hırsla ayağa kalktım. Çiftlik evine geleli 1 hafta olmuştu. Gia hakkında hala daha ne yapacağımızı bilmiyorduk. Buraya geldiğim dakikadan ısındığım bu şeker çocuğa geçen her dakika daha da fazla bağlanıyordum. Gia'nın da benden bir farkı yoktu. Kısaca kimse şuan halinden şikayet etmiyordu.
Yine bir bana bir amcasına bakıp tartışmayı kimin kazanacağını meraklı ve eğlenen gözlerle izleyen Gia çok mutlu görünüyordu. Hafta boyu sürekli Dante ile olmasa bile kavga edecek bir sürü konu bulmuştuk o da bizim aramız da başı sürekli bir sağa bir sola dönerek halimize gülmüştü. Şimdiki konumuz ise bu akşam çocuklar için olacak bir yardım balosun da benim ne giyeceğimdi. Ben kendim alacağımı söyledim Dante ise itiraz edip kendi seçtiklerinin 1 saat sonra geleceğini ve istediğimi giyebileceğimi söylemişti.
Bende ona karşı çıkmıştım. Ben içime sinmeyen bir kıyafeti asla giymezdim. Hem silahlarımı kolaylıkla çıkarıp kullanabileceğim bir şeyler olmalıydı hem de içinde rahat hareket edebilmeliydim. Dante De Luca'nın da az çok nasıl bir şey seçtiğini tahmin edebiliyordum.
Geçen bir haftada sürekli görev ve dosyalar üzerine çalışmış bildiklerimizi paylaşmıştık. Hiç çiftlikten çıkmamıştım. Dante ise sabahları kısa zamanlı şirketlerine uğrayıp geri gelmişti. Geldiği zamanlar ise yaptığı ilk şey benim şortlarımın boyunun kısalığı ile ilgili uzun uzun konuşmaktı.
Onu takmadan ya Gia ile konuşuyor ya dosyaları inceliyor ya da bir şeyler yediğimi gördüğünde ise sinirlenip homurdanmaya başlıyordu.
Cidden çok konuşuyordu. Hayır benim korkum kadınların çok konuşmasından şikayet eden erkeklere tamamen zıt örnekler olmamızdı. Eğer o şikayet edenlerden biri bizi görse eminim şoka uğrar ve dır dır eden nasıl bir kadın olmaz diyerek kendini en yüksek binadan atabilirdi. İlk gün çabuk yakınlaştığımızı düşünüyordum ve bir hafta sonrasında düşündüğüm artık kırk yıllık evli çiftlere benziyor oluşumuzdu. Neyse ki ekip yoldaydı. Bodrumda olan ve ara ara uğrayan profesyonelliğimin temelli döneceğini umut ediyordum.
"Dante anlamıyorsun benim giydiğim kıyafetle rahat hareket etmem lazım." homurdanıp Gia'nın yanına oturdum. Ayrıca ben kendi kararlarıyla hareket edebilen özgür bir kadındım. Bu emir verici tavır hiç hoşuma gitmezdi. Gia'nın küçük ellerini alıp parmaklarıyla oynamaya başlayınca bana gülümsedi. Benim de sinirle kasılmış yüzüm gevşedi ve sırıttım. Eh bu da istediğim etkiyi yaratmamı engellemişti.
Dante dudaklarını yalayıp gözlerime bakmadan önce ensesini kaşıdı. Sonra kaşlarının altından bana sıkıntılı bir bakış atıp mırıldandı. "Ben seçmek istemiştim."
