22

833 79 25
                                    

Her şey o kadar güzeldi ki, bunun gerçek olamayacağını düşünmeye başlamıştım. Sanki biraz sonra uykumdan uyanacak ve gördüğüm güzel rüyayı gülümseyerek hatırlayacaktım. Ama rüya değildi.

Jungkook ve ben kanepede yan yana oturup film izliyorduk. İkimizinde sesi çıkmıyordu. Ortamızda bir patlamış mısır tabağı duruyordu. Ellerimizin çarpışabileceği düşüncesiyle mısırdan tek yudum bile alamamıştım. Sanki iki kere öpüşen biz değilmişiz gibi. Hala gergin hissediyordum. Hala buna inanmak zor geliyordu ve nasıl davranacağımı bilmiyordum.

Yine de biraz korkutucu geliyordu. Hayatına birini almak, yeni bir sorumluluk üstlenmek, plan yaparken onu da dahil etmek, karar verirken ona danışmak, kendinde öylesine bir değişiklik yaparken bile 'o beğenir mi?' diye düşünmek, kendinden başka biri için endişelenmeye başlamak, aradaki bu bağı, sevgiyi, saygıyı korumaya çalışmak...tüm bunlar bir araya geldiğinde zor gözüküyordu ve şimdiye kadar bunların hepsini tek başına yapan biri nasıl olurdu da zorlanmadan bu yeni hayata uyum sağlayabilirdi ?

"Jaehyun ve sen...aynı sınıfta mısınız ?" Gözlerimi, ortamdaki derin sessizliği bozan Jungkook'a çevirmeden başımı iki yana salladım.

"Hayır, benden üst sınıf. Ama ortak aldığımız bir ders var." Ona bakmasam bile gözlerinin ben de olduğunu biliyordum.

"Seninle fazla ilgiliymiş gibi geldi bana." Gözlerimi bir anlığına ona çevirdim. Kıskanmış mıydı ? Gülümsememi saklayarak gözlerimi tekrar filme çeviridim.

"Belki de öyledir. Bilmem." Jungkook oturduğu yerde dikleşip bedenini tamamen bana çevirdi.

"Sen de hissettin değil mi? Demek ki sadece dışarıdan öyle gözükmüyormuş." Omuz silktim.

"Chaeyoung ? Peki sen ? Sen..." Gözlerimi kocaman açarak Jungkook'a döndüm.

"Onu tanımıyorum bile. Öyle bir şey yok." Jungkook rahatlamış bir şekilde başını salladı.

"Peki..." Soru sormaya hazırlandığımda bakışlarını bana çevirdi. Bunu söyleyip söylememe konusunda tereddütte kalmıştım. Tzuyu ve onun arasındaki ilişkiyi merak ettiğim bir gerçekti ama bunu ona belli edersem kıskanmış gibi gözükür müydüm ? Aslında kıskandığımda bir gerçekti ancak şimdilik bunu ona belli edip üzerinde bir baskı hissetmesini de istemiyordum. Sonuçta aramızdaki bu şey çok yeniydi.

"Boşver." Dedim gözlerimi tekrar filme çevirip. Jungkook bana doğru eğilip gözlerime bakmaya çalıştı.

"Söyleyebilirsin." Başımı iki yana salladım.

"Boşver önemli değildi..." Jungkook sözümü kesti.

"Senin iki dudağının arasından çıkan ve çıkacak her şey benim için önemli." Gülümsedim. Ancak konuyu değiştirmek istiyordum.

"Bu arada Taehyung'tan bir haber aldın mı ? Lisa'ya ulaşamadım." Jungkook omuz silkti. Şimdilik konuyu kapatma girişimim başarılıydı. Lisa'dan haber alamadığım falan da yoktu. Evde olduğunu ve bana anlatması gereken bomba şeylerin olduğunu söylemişti bile. Hatta buraya gelmeyi bile teklif etmişti ancak Jungkook'un bende olduğunu söyleyerek onu bu düşüncesinde vazgeçirmiştim. Tabiki olanları deli gibi merak ettiğini ve hemen dün gecenin kritiğini yapmak istediğini biliyordum. Yine de bizi baş başa bırakmaya karar vermişti.

"Neden bana bakıp duruyorsun ?" Diye sordum sonunda Jungkook'un üzerindeki bakışlarına hitap ederek. Bu durumdan elbette şikayetçi değildim ama beni utandırıyordu.

"Sana bakamayacak geçirdiğim zamanın acısını çıkarıyorum." Sessizce bir nefes alarak gülümsememi gizlemeye çalıştım.

"Çok güzel olduğunu biliyor musun? Bunu sana daha önce hiç söyledim mi?" Derin bir nefes alıp başımı iki yana salladım. Sadece bir gecede değişen Jungkook'a ayak uydurmak mümkün değildi.

"Çirkin olduğunu söylemiştin." Jungkook gülerek başını iki yana salladı.

"Kendimi kandırmaya çalışmış olmalıyım." Utanarak başımı yere eğdim. Buna alışık değildim. Alışmak da zor olacaktı. Yine de güzel bir his olduğunu söylemden geçemezdim.

🌺

Çok çok kısa biliyorum ancak şimdilik bununla geri dönebildim. Yakında tekrar görüşmek üzere. Vize haftasından sonra daha çok bu kurguya çalışacağım. Lütfen biraz daha bekleyin:)

When We're High | RosékookWhere stories live. Discover now