8

690 61 268
                                    

"The worst thing that I ever did
Was what I did to you?"

•┈┈┈••✦ ✦••┈┈┈•

3 ay sonra;

Mikasa, masasının üstündeki sıcak kahvesini yudumlarken mesaj kutusuna girip Eren'e mesaj attı.

Mikasa: Hey, geri döndüm. Aslında seni görmek için evine uğradım ama annen evde olmadığını söyledi. Seni çok özledim, sevgilim. Okulda görüşürüz!! xoxo

Eren'e attığı mesajtan sonra elindeki kahve dolu bardağı tekrardan masasına bırakıp okul için hazırlanmaya başlamıştı.

Eren'i çok özlemişti. Son zamanlarda Eren telefonlarına çıkmaz olmuş ve bu durumdan dolayı pek konuştukları söylenemezdi. Onun sesini duyması bile yeterliydi özlemini gidermek için aslında ama Eren telefonlarını açmıyordu. Mikasa, Eren'in meşgul olduğunu ve bu yüzden telefonlarına çıkmadığını düşünüyordu. Başka sebebi ne olabilirdi ki? Üçüncü bir kişi mi?

Bu duruma ihtimal bile vermiyordu Mikasa. Eren'in kendisine ne olursa olsun sadık kalacağını biliyordu. Ona güveniyor hatta ona duyduğu bu sevgi ve güven her geçen gün artıyordu.

Makyaj çantasındaki birkaç malzemeyi çıkarmıştı. Sadece yüzünde olan ufak pürüzlerini kapatmak istiyordu. Beyaz teninin bir veya iki ton koyusu renginde olan fondöteni yüzüne doğru sürdü. Fondötenini yüzünün her bölgesine doğru dağıttıktan sonra çantasına geri koyup bu sefer maskarasını aldı. Uzun ve kıvrımlı kirpiklerine siyah bir maskara sürmeye başlamıştı.

Eren'le ilk randevuya çıktığı gün gelmişti aklına makyaj yaparken. O günü sanki dün yaşanmış gibi hatırlıyordu. O günkü heyecanını şimdi de hissediyordu. Hiçbir şey değişmemişti onun için. Ne Erene olan aşkı değişmişti, ne de ilk günde olduğu gibi hissettiği heyecanı...

Maskarasını sürmeyi bırakıp çantasından kırmızı mat rujunu almıştı. Rujunu güzel ve dolgun dudağına sürdü.

Makyajını tamamladığını düşünüp anaya doğru baktı, kendini güzel hissettiğinde malzemeleri çantasına koyup fermuarını kapattı.

Hazırdı, sadece şu içindeki heyecana engel olamıyordu. Heyecanlı olmasının bir sebebi yoktu aslında ama onu çok özlemişti. Sonuçta 3 aydır görüşmüyorlardı. Bu onlar için fazla uzun bir süreydi. Ama onun yeşil irislerini kendi mavi irisleriyle buluşturduğu zaman, bu yaşadığı özlem duygusunun hiçbir önemi olmayacak ve bu duyguyu hiç yaşamamış gibi olacaktı.

Çantasını da alıp aşağı doğru indiğinde mutfaktaki annesinin yanağına bir öpücük kondurmayı ihmal etmemiş ve öyle çıkmıştı evden. Bugün hava biraz soğuk gibiydi, her zaman taktığı kırmızı atkısını hâlâ bulamıyordu. 'Sanırım yenisini almalıyım.' diye geçirdi aklından. Yazık olmuştu, o atkıyı seviyordu.

Mikasa, yolda yürümeye devam ederken daha önce buralarda görmediği bir kızın bisiklet sürdüğünü görmüştü. Şaşırmıştı, buradaki çoğu kişiyi tanırdı. Belki de yeni biri olmalıydı.

Bisiklet süren kızın yüzünü incelemeyi bıraktığı sırada, kız dengesini kaybetmiş ve duvara doğru çarpmıştı. Kız acıyla inlediği sırada Mikasa yardım etmesi gerektiğini düşündü ve hemen kızın yanına doğru koştu.

"Hey, sen iyi misin?" diyerek yerdeki kıza elini uzattı. Yerdeki kız acısını belli etmemek için gülümsemiş ve Mikasa'nın uzattığı elini tutarak ayağa doğru kalkmıştı. Mikasa, kızın yüzünü yakından incelediğinde ne kadar güzel olduğunu fark etti.

cardigan | eren yeager • tamamlandıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang