jouska (k. Bakugo x reader)

ꕥaraba yolculuğuꕥ

"Annem hâlâ gelmedi mi?" Bakugou iç çekerek yanındaki pencereye bakarken elini saçlarından geçirdi.

"Henüz gelmedi, sabırlı ol. Acaba gerçek hayatta da ekrandaki kadar inatçı mısın?" Koltuğa uzanırken başını sallayarak homurdandın. Bakugou gözlerini devirerek seni tersledi.

"Peki sen gerçek hayatta da ekranda olduğun kadar sinir bozucu musun?" 

Kaşlarını çattın, bir bacağını diğerinin üzerine atarken yanaklarını şişirdin. "Kaba. İnatçılık tam olarak kötü bir nitelik değil."

"Ben de sinir bozuculuğun kötü bir nitelik olduğunu söylemedim zaten."

Yanakların kızardı ve yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. "Aptal. Oraya vardığımda sana sarılacağım ve bununla başa çıkmak zorunda kalacaksın." diye homurdandın.

"Cesedimi çiğnemen lazım."

"My way, my way or the highw-*"

"Kes."

"Hayır sen kes. Her neyse, benim gibi mükemmel birine sarıldığın için şükretmelisin." Mırıldanarak kamerayı salladın. Bakugou gözlerini devirdi ve sırıttı.

"Evet, mükemmel. Aynen. Kesinlikle sikik bir ezik değil."

"Seni ısırırım, katsuki, beni sınama."

"Amcık."

Telefonunu koltuğun üzerine koydun ve kulaklığının mikrofonunu ağzına yaklaştırdın.

"Piç."

"Ah, seni göt, kulağımı siktin!" Bakugou, kulaklıklarını çıkararak bağırdı. Kahkaha attın, evin dışında boğuk bir araba kornası duydun. Bakugou sana bakarken telefonuna sırıtarak koltuktan atladın.

"Birazdan görüşürüz sanırım. O sarılmaya hazır olsan iyi olur."

"Siktir git."

Hafifçe gülerek telefonu kapattın ve kaldırdın. Kırmızı bir kamyonda sarı saçlı bir kadın gördün. El sallayarak sana gülümsedi.

"Merhaba! Sen Katsuki'nin daha önce telefonda konuştuğu kızsın, değil mi? Ben onun annesi Mitsuki, tanıştığımıza memnun oldum!"

Amerikan aksanınla Bakugou'nun annesinin adını yanlış telaffuz etmemeyi umarak gülümsedin.

"Merhaba! Ben Y/NL/N, sizinle tanıştığıma memnun oldum, Bayan Mitsuki!"

Arabanın kapısını işaret ederken Mitsuki'nin sırıtışı genişledi. "Pekala, atla ufaklık!"

Arka koltuğun kapısını dikkatlice açtın, içeri atladın ve kapattın. Mitsuki neredeyse anında gaza bastı ve kemerini bağlaman için çok az zaman bıraktı.

"Öncelikle, Japonya'ya hoş geldin! Katsuki bana şimdiye kadar Amerika'da yaşadığını söyledi?" Dedi dikiz aynasından sana bakarak. Eski evinden bahsedince biraz moralin bozularak başını salladın. Dakota'yı ve diğer birkaç arkadaşını şimdiden özlemiştin.

"Evet, California'da yaşıyordum. Uh, aslında Los Angeles'da."

"Ah, Los Angeles mı?" Mitsuki gülümseyerek mırıldandı.  "Los Angeles'ı daha önce hiç duymadım ama kulağa hoş geliyor! Musutafu gibi büyük bir şehir miydi?"

"Hımm, evet! Ayrıca çok kalabalıktı. Ama onun dışında orayı seviyordum."

"Ah, anlıyorum! Sanırım burayı seveceksin, Y/N, burası yaşamak için harika bir yer!"

Ona hafifçe gülümsedin, aklına aniden Bakugou geldi. "Evet, ben de öyle düşünüyorum."

Mitsuki dikkatini tekrar yola çevirmeden önce bir an sana baktı.

"Kat'ımla arkadaş olduğun için teşekkür etmek istiyorum. Sanırım seninle tanıştığından beri çok değişti. İyi yönde. Ve..." dedi yüzünde kocaman bir gülümseme büyürken. "...öyle görünmeyebilir, ama haberi aldığından beri buraya taşınman için çok heyecanlı."

Yanakların kızardı ve yüzünde büyük bir gülümsemenin büyüdüğünü hissettin. Ayaklarını biraz hareket ettirerek arabanın zeminine baktın.

"Ben de çok heyecanlıydım. O iyi bir arkadaş."

"Sen iyi bir kızsın Y/N, Katsuki'nin her zaman telefonuna gülümsemesine şaşmamalı." dedi Mitsuki, gözleri parlıyordu. Gözlerin büyüdü ve yanakların daha da kızardı.

'Uh, afedersin? Ne? Pardonnez-moi? Nande? Qúe?'

Heyecan tüm vücudunu sardı. Bakugou gülümsemiş miydi? Muhtemelen sen ona mesaj attığın zaman? Yüzünde bir sırıtış belirdi. Hayal edebiliyordun: Bakugou bir mesaj alır ama takmaz, ve sonra bam! Senden geldiğini anlar ve gülümser.

Tıpkı o mesaj attığında senin yaptığın gibi.

"T-teşekkür ederim, Bayan Mitsuki. Um, o...benim hakkımda bir şey söyledi mi?" Mitsuki kıkırdayarak başını salladı.

"Benimle asla kişisel şeyleri ile ilgili konuşmaz. Ama Y/N, dürüst olmak gerekirse..." Arabayı geniş bir garaj yoluna park etti ve sırıtarak sana döndü. "...Katsuki gelecekte biriyle çıkacak olsaydı, o kişinin sen olmasını isterdim."

Kızardın, kulaklarının uçları ve yanakların yanıyordu. "T-teşekkür ederim."