ꕥvarışꕥ

1.6K 197 62
                                    

Japonya, saat: sabah 7.

Çalışmanı hayranlıkla izlemek için geri çekilip rahat bir nefes verdin. Sen ve baban yeni evinize taşınmayı yeni bitirmiştiniz, hem de sadece 2 saat içinde. Baban görevi bir tür eğitim gibi ele almıştı ve paketleri açıp eşyaları yerleştirmek için sana 2 buçuk saatlik bir süre vermişti. Eh, ev bir milyon dolarlık bir malikane olduğu için bu kolay bir iş değildi.

"Tam olarak iki saat. Aferin, Y/n." dedi baban sırıtarak. Sen de gülümseyerek ona baktın.

"Eğer bu kadar iyi yaptıysam, kutlama için biraz ramen yiyebilir miyim?"

"Mmm...peki, neden olmasın. İsteyelim." Gülümsemen genişledi, gözlerin parladı. "Bence bu şimdiye kadarki en iyi taşınma günü. Teşekkürler, baba."

Baban gülerek yanından geçerken saçlarını karıştırdı. Telefonunu çıkardı ve yakınlardaki bir ramen dükkanını aradı. Zıpladın ve yeni odanı görmenin heyecanıyla yukarı koştun. Hardal sarısı duvarları ve kapısında küçük, renkli çıkartmalar bulunan orta büyüklükte bir odaya girdin. Gözlerin odanın içinde gezindi, her ayrıntıyı inceledin. Yatağının arkasındaki duvarı süsleyen çeşitli posterlerden pencerenin yanındaki büyük krem ​​renkli şifonyere kadar her şeyi çok sevdin.

Burası artık evindi.

Kendini yatağa attın. Burnunu yumuşatıcı kokusu doldurduğunda gülümseyerek hiçbir şeyin değişmediğine sevindin.

Başını kaldırdın ve telefonunu çıkardın, Bakugou'nun ismine dokunurken kalbin çarpıyordu. Telefon çalarken, onu gerçekte görmeden önce son kez sesini duymak ve yüzünü görmek için bekledin. Yine de, hala uyuyor olma ve telefonu açmama ihtimali vardı.

Ama şaşırtıcı bir şekilde, açtı.

"Alo?" diye mırıldandı, telefonundan gelen ışık yüzüne çarptığında gözleri kısıldı. Çabucak üzgün bir ifade takındın ve iç geçirdin.

"Hey, kötü haberlerim var. Ah, babam aslında Japonya yerine Alaska'da bir ev almış, bu yüzden şu anda Alaska'dayım. Üzgünüm."

"Benimle taşak geçiyorsun." dedi Bakugou, gözleri hafifçe büyüyerek. Kahkahalarını tutmak için çabaladın, ama kıkırdamaya başlayınca, çaban boşa oldu.

"tabii ki seninle taşak geçiyorum! Şu anda Musutafu'dayım!" dedin parlayan gözlerle. "Yerleşmeyi yeni bitirdik!"

"Sen tam bir pisliksin, Y/N." Bakugou rahatlayarak homurdandı. Telefonu yastığına dayadı, yüzüstü yatarken yüzünün yarısını kollarına gömdü. "Oyunculukta bok gibi olduğun gerçeği olmasaydı, bir anlığına sana neredeyse inanacaktım."

"Oyunculukta kahrolası bir efsaneyim Katsuki. Her gün içimden gizlice ölmüyormuş gibi davranabiliyorum."

"Vay canına, sana altın yıldız vermeme izin ver." Bakugou hafifçe esneyerek homurdandı. "Babandan buraya gelmek için izin al."

"Neden, Katsuki, yüzüme karşı aptal olduğumu söyleyebilmen için mi?" Güldün, gözlerin eğlenceyle parladı. Bakugou, çenesini ön kollarına dayayarak sırıttı.

"Belki."

Sırıttın, başını salladın. "Tanrım, nerede yaşadığını bilmiyorum. Daha evimin nerede olduğunu bile bilmiyorum."

"Koca karıya gelip seni almasını söyleyeceğim. Bütün hayatı boyunca buradaydı." Bakugo esneyerek oturdu ve telefonunu aldı. "Adresin ne?"

"Ah, biliyormuş gibi mi görünüyorum? Babama sormam gerekecek." Dedin ve yataktan kalkıp merdivenlere doğru yürümeye başladın.

"Aptal. Ne kadar da güzel bir açı(!)"

"Kapa çeneni piç."

Merdivenlerden aşağı koştun. "Hey, baba? Arkadaşım evlerine gidip gidemeyeceğimi bilmek istiyor ama annesinin beni alabilmesi için adres şeysimize ihtiyacı var. Gidebilir miyim, ayrıca adresimiz ne?"

"Adres şeysimiz ne?" diye alay etti Bakugou ve sen kaşlarını çatarak kameraya baktın. Baban tek kaşını kaldırarak başını mutfaktan çıkardı.

"Uçakta konuştuğun  çocuk mu? Şu konuşurken telefonuna doğru gülümsediğin çocuk-"

"EVET, BABA, UÇAKİ ÇOCUK." Yutkundun, yanakların kızardı. Telefondan gülme sesini duydun ve yüzün daha da kızardı.
"G-gidebilir miyim?"

"Evet, gidebilirsin." Baban güldü, gözleri eğlenceyle parlıyordu. "Adresimiz 14643 Ophelia Yolu."

"T-teşekkürler baba." Döndün, telefonuna baktın. "Hepsini aldın mı?"

"Ah, evet. Hem de hepsini." Bakugo güldü, kırmızı gözleri parladı. "Uçakta neye gülümsüyordun, Y/N? Bana söylemek ister misin?"

"Bir 'kedi meme'mine gülümsüyordum, seni aptal, şimdi gelmemi istiyorsan kapa çeneni!" yanaklarında ısı birikiyordu. Bakugo başını sallayarak homurdandı.

"Tamam, tamam. adresi anneme veriyorum."

jouska (k. Bakugo x reader)Where stories live. Discover now