jouska (k. Bakugo x reader)

ꕥdm'lerdeꕥ

dakxtaaa

| DAKOTA
| SENİ AŞIRI SEVİYORUM AZ ÖNCE
SEKSİ BİRİNİN İNSTASINI ALDIM SNDHDJFKF

KIZIM İŞTE BU |
SENİNLE GURUR DUYUYORUM- |

| ona yazmakla yazmamak arasında kararsız
kaldım

YAPAMAZSIN |

| GÖRÜCEZ

oyalanma kızım 😤|

Kıkırdayarak Bakugou'nun profiline dokundun ve DM'i açtın.

katsuki.bakugou

| selam 😎
| ben y/n bu arada, hatırlamazsın diye

siktir |
sana instamı verdiğimi unutmuşum |

| daha beş dakika oldu nasıl-

işte o kadar unutulcak birisin |

Kaşlarını çatarak nefesini tuttun. Bakugou kesinlikle çekiciydi, ama aynı zamanda biraz da pislikti.

| kAbA oLmA aMk

çok ciddiyim seni engelliyorum |

| tamam üzgünüm
| herneyse
| hangi okula gidiyosun

ua |

| BEKLE UA MI?? JAPONYADAKİ EN İYİ
KAHRAMANLIK OKULU MU??

evet nerden biliyosun? |

| UM ÇÜNKÜ EN SEVDİĞİM KAHRAMAN
ORDA OKUMUŞTU??
| ERASERHEAD??

ıy |
aizawa mı?? |

| EVET HDGDHJDJDJ
| ADAM ÇOK SEKSİ LAN

o benim öğretmenim |

| 😦
| ŞAKA YAPIYOSUN- ÇOK KISKANDIM
| LÜTFEN
| BENİ ONA TANIT

çok aptalsın |
adam o kadar ilginç bile değil |
tek yaptığı şey sikik uyku tulumunun içinde kıvrılmak |

| YOOO
| ONU TV DE GÖRDÜM VE ŞÖYLEYDİM
SİKTİR ADAM ÇOK HAVALI
| VE TAHMİN ET NE VAR
| ÇÜNKÜ ÖYLE

inek |
lanet deku dan bile kötüsün |

| h a

bşvr |
neyse ben okula gidiyorum |

| ama saat öğlen 3-

saat farkı seni lanet aptal |
bye |

Patlayıcı çocukla daha fazla konuşamadığı için hayal kırıklığıyla iç çektin. Evet, o kesinlikle kabaydı, ama aynı zamanda aşırı ilgi çekiciydi. Artı, Eraserhead'i tanıyordu, bu da onu otomatikman "havalı çocuklar" listesinin başına getiriyordu. Kendini yatağa atarak instagram'da gezmeye başladın.

"Of, Captain Celebrity mi? O adam tam bir göt. O boku keşfetimde istemiyorum, görüşürüz piç!" diyerek sayfanı yeniledin. Aniden telefonun çaldı. Dakota arıyordu. Sırıtarak telefonu açtın.

"Selamm"

"O seksi kişiyle konuşman nasıldı bakalım?" dedi kıkırdayarak. Sen de yüzünü yastığa gömerek kıkırdadın.

"Yemin ederim mazoşist falanım, çünkü beni aşağılayıp duruyor, ama ben hâlâ onunla konuşmayı seviyorum. Ve bil bakalım ne var? Öğretmeni... Eraserhead!"

Dakota'nın nefesi kesildi. "Hadi canım! Seni tanıtmasını iste!"

"İstedim zaten ama reddetti."

"Onu zorla. Şantaj yap. Sadece bana bir imza getir!"

"Tamam, tamam." Gülerek yana döndün. "Boktan olan şey, Japonya da yaşıyor olması."

"Lanet olsun, kızım. Aslında, özgünlüğün yüzünden uykuya ihtiyacın yok, yani teknik olarak onunla istediğin zaman konuşabilirsin!"

"Evet ama bazenleri keşke uyuyabilseydim diyorum. En azından yorgunluk hissini çekmek zorunda değilim." Bacaklarını havada sallayarak iç çektin. "Ayrıca yeni haber, babamın kahramanlık işi yüzünden yaz boyunca Japonya'ya taşınma ihtimalimiz varmış. Yani şu kaba çocuğu görme ihtimalim var."

"Beni bırakacak mısın?! Senle nasıl konuşacağım..." diye sızlandı Dakota, sen ise hafifçe güldün.

"Bilmiyorum, bir çaresine bakarız. Belki aileni benimle gelmen için ikna edebilirsin."

"Belki... herneyse benim çöpü dışarı çıkarmam gerekiyor, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz ezik."

"Bye, pislik."

Dakota kapattığında iç çektin, yine yalnız kalmıştın. Harpoon'da edindiğin 6 yeni arkadaşın dışında o senin tek arkadaşındı. Aklına Harpoon'un gelmesiyle uygulamayı tekrar açmaya karar verdin. 'Yeni kişi' ye tıklayarak birinin görünmesini bekledin. Ekranda kızıl saçları ve keskin dişleri olan bir çocuk belirdi ve sana sırıttı. Kamera ritmik bir şekilde haraket ettiğinden ve arkasında gökyüzü gibi bir şey göründüğünden yürüdüğünü tahmin ettin.

"Selam! Naber?" dedi daha iyi bir açı elde etmek için kamerasını kaldırırken. Japonca konuştuğunu anlayana kadar kafa karışıklığıyla gözlerini kırpıştırdın. Daha sonra ağzın O şeklini aldı ve beceriksizce gülümsedin.

"Ah, selam! Çok bir şey yok, evde dinleniyorum. Sen?"

"Ahh, şanslısın! Ben şu anda okula gidiyorum. Japonya'nın hangi kısmında yaşıyorsun?"

"Oh, um, aslında, ben Amerika'da yaşıyorum. Los Angeles."

"Neee? Çok havalı! Amerika kulağa yaşamak için havalı bir yer gibi geliyor. İngilizce konuşurdum ama kelimeleri karıştıracakmış gibi hissediyorum." Çocuk gülerek kulaklığını düzeltti. "Adın ne?"

"Y/N, L/N, ama bana sadece Y/N diyebilirsin, yada her nasıl kolay geliyorsa."

"Tanıştığımıza sevindim, Y/N, ben Kirishima Ejirou! Sen de bana istediğin şekilde seslenebilirsin!"

Gülümseyerek baş parmağını kaldırdın. "Kulağa iyi geliyor, kanka."

"Havalı görünüyorsun. Instagramın var mı?" Kirishima gülerek telefonun arkasında bir yere baktı. "Oh, selam, Kaminari!"

"Ah, evet! 'frxnkenstein'. Sohbet kısmına yazabilirim istersen."

Kirishima geri kameraya bakarak sırıttı. "Hayır, hafızam iyidir! Seni şimdi takip edeceğim, tamam mı?"

"Tamamdır, sonra görüşürüz, Ejirou!"

"Görüşürüz, Y/n!"

Gülümseyerek uygulamayı kapattın. İkisi Japonya'da yaşayan yedi yeni arkadaş. Belki de oraya taşınmak o kadar da kötü olmazdı.