"Senin için bu iyi olacaksa, ben buna da razıyım. Yeter ki sen iyi ol."

Gözlerimi yavaşça açtım.

"Bana neyin iyi geleceğini bilmiyorum ama burası kötü yapıyor. Hastanede çalışırken en azından bir işe yaradığımın, benim de önemli olduğumu hissediyorum."

Yüzümü okşadı.

"Sen zaten önemlisin Jiya, benim için çok önemlisin."

Eliyle kalbime dokundu.

"Ama önce kendine değerli olduğunu inandır, yoksa orasıyla burasının bir farkı kalmaz. Sana sadece işkence olur."

Haklıydı.

"Benim minik yeğenim nerede?"

Gülümsedi. Annelik ona çok yakışıyordu. Benim annem diyeceğim kişi ablamdı.

"Sabah sabah uyanması pek mümkün değil, buraya geldiğimiz an da senin eski odanda ki yatağa kıvrılıp yattı."

Şaşkınlıkla kaşlarım havalandı.

"Ama o-"

Gülümseyerek onayladı beni.

"Evet öyle ama bu yatak çok güzel kokuyor anne dedi ve yastığa sarılıp uyudu. Seni görmeden seni sevmeye başladı."

Kocaman gülümsedim. Dört yaşında ki yeğenim Nazlı rahatına çok düşkündü, hem annesi hem babası tarafından yeterince sevgi gördüğünden hem insanlardan uzak duruyor hem de her şeye burun kıvırıyordu. Yer yatağında yatmış olması annesini bile şaşırtmıştı.

"Annesinin kızı işte."

Arkamızdan duyduğumuz ses Şilan'a aitti. Bu kadar erken kalkmasını beklemediğim için ona doğru dönmüştüm. Yanımıza gelip karşımızda oturdu. Ablamın bacaklarının üstünden kalksam da ellerimiz hala içeydi.

Bana GelWhere stories live. Discover now