- Yoğun Günler -

531 75 1
                                    


Sözleşmeyi imzaladığımızdan beri dört hafta geçti. Sözleşmeyi imzaladığımız gün bize otel odası gibi bir yer hazırladılar. Artık Serra ile aynı evde kalıyoruz. Aslında ikimizin yatakları ayrı ama evde sadece ikimiz olduğundan tek yatmaktan korktuğumuz için birlikte yatıyoruz. Yani kardeş gibi olmuştuk zaten hep bir kız kardeşim olsun istemiştim. Gerçi şimdi beğenmediğim Toprak'ı bile özlüyordum. Gerçekten Emir Abi'nin bahsettiği gibi yemek yemeye bile vaktimiz olmuyordu. Hatta yemek yiyemediğimiz için baya zayıfladık. 

O gün anlattıklarının fazlası var eksiği yok. Söylerken bile ağzı yoran bir rutinin içine girmiştik. Aslında bizi ne kadar yorsa da ilk defa aldığım karardan pişman değilim. Şimdi aklınızdan ne kadar yorulabilirsiniz ki gibi sorular geçiyor olabilir. Bizde sizin gibi düşünüp on yıllık bir sözleşme imzaladık. Ne kadar yorulabiliriz ki? Artık beş dakika bile oturacak vaktimiz yok. 

Sabah beşte bizi ayağa dikiyorlar. İki saat boyunca durmadan spor yapıyoruz. Spordan sonra duş alıp şoför biz sandviçimizi yerken okula bırakıyor. Dersler bitince şoför bu sefer şirkete bırakıyor. Biz hemen müzik odasına gidiyoruz. Dört saat boyunca sesimizi sonuna kadar kullandıktan sonra dans stüdyosuna geçiyoruz. Dans eğitmenimiz biraz sert ve fazlasıyla disiplinli o yüzden ondan korkuyoruz. Serra küçükken jimnastik ile ilgili bir kursa katıldığı için esnekti ayağını açabiliyordu. Fakat ben açamıyordum bir gün dans eğitmenimiz bacağımı açarken Beni yere doğru itti. O an gelen acı çok başkaydı ben böyle bir acı hayatımda görmedim ama kendimi tuttum ağlamadım. Aslında dans eğitmenimizi seviyorduk sadece yaptığı işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyordu. 

Çıkış tarihimiz beş gün ertelendi böylece çıkış yapmamıza tam bir hafta kaldı. Eğer istenilen kadar yükselemezsek bu kadar emek boşa gidecekti. O yüzden hayal kurmayı bırakmıştık artık hayallerimizi gerçekleştirmek için çabalıyorduk. Emir Abi iyi gittiğimizi söylese de biz daha iyisini yapmak için çabalıyorduk. Eğitmenlerimizden hiçbiri bize durumumuzla ilgili bilgi vermiyor daha iyisi için çabalıyor. Emir abi hem şirket hem de okuldaki durumumuzu değerlendiriyor. En iyi olmak için dans dersi bittikten sonra kendi başımıza gece ikiye kadar çalışıyorduk. Şirket düzenli olarak vitamin veriyordu çünkü neredeyse bir ay boyunca sadece üç saatlik uykuyla günlerimizi geçirdik. Ailelerimizi Zaten hiç göremiyorduk çünkü gerçekten zamanımız yoktu. 

Emir Abi yurt dışında da şirketleri olduğu için çıkış yaptığımızda orada da tanınacağımızı söyledi. Üzerimize çok fazla yük binmişti. Çıkış yapacağımız şarkıya yavaştan hazırlanmaya başlamıştık ama artık tamamen şarkı üzerinde çalışıyoruz. Şarkımız insanın kendini sevmesini konu aldı. Bilirsiniz Türkiye de çoğunlukla şarkılarda aşkı konu alırlar. İnsana özgüven verecek, kendini sevdirecek şarkı pek fazla yoktur. Biz o yüzden böyle bir konu seçtik zaten şirkette çok beğendi. Şarkıyı biz Serra ile yazdık ama şirket üzerinde düzenlemeler yaptı. Dans eğitmenimiz koreografimizi belirledi. Gerçi şirketin tek umursadığı ünlenmek olduğundan koreografimiz baya zordu. Çok keskin hareketler vardı. Serra dansta çok iyiydi. Ben onun yanına yakışmıyordum. Çıkış yapacağımız gün yaklaştıkça ben kendimden şüphe ettim. Şirket her şeyin en zorunu yaptırıyor ve ben artık çok yoruldum. Böyle böyle her gün önceki günden daha fazla yorularak günler geçti.

Yarın çıkış yapacağız. Ne mi hissediyorum? Çok heyecanlıyım ve korkuyorum. Ya yapamazsak? Bugün koreografimizi yaparken ayağımı burktum. Üstüne basarken canım acıyor ama ben yine de dayanıyorum. Üstümüzde çok fazla baskı vardı. Birde başka ülkelerde tanınacak olmamız çok garip bir duyguydu. Nasıl yani eğer bizi severlerse yabancı hayranlarımız mı olacak? Hayranlarımız olunca orada konser verecek miyiz? E o zaman turne gibi bir şey olacak. Gerçekten her şey o kadar hızlı oldu ki rüyadaymış gibi hissediyorum. Fakat üzerimizde rüya olamayacak kadar ağır yükler vardı. Ya yapamazsak ya koreografiyi karıştırırsak ya sözleri unutursak ne olacak? Belki de kimse bizi sevmeyecek hatta bizden nefret bile edecekler ya linçlerlerse o zaman nasıl dayanacağız? Biz bunlara dayanabilir miyiz? Biz bunlara dayanabilecek kadar güçlü müyüz? Biz her şeye rağmen hayallerimizin peşinden koşabilecek miyiz? 

Peki ya ailemiz... Onları neredeyse bir aydır görmüyoruz. Yani bir aydır Serra beni bende Serra'yı görüyorum. Artık birbirimizden başka kimsemiz yokmuş gibi hissediyorum. Serra ile o kadar yakınız ki beni kendimden daha çok tanıyor tabi bende onu... İşte durumlar böyle ve biz yarın çıkış yapacağız. O yüzden bugün okula gitmedik. Sabah yine erkenden kalkıp spor yaptık. Onun dışında tamamen şarkıya çalıştık. Hem koreografiyi yapıyoruz hem de şarkımızı söylüyoruz. 

Şarkının kaydını önceden yaptık. Bugün klibimiz çekilecek. Nakarat kısmında koreografimizi göstereceğiz. Onun dışında eğlenceli bir klip çekimimiz olacak. Şirket klip çekimini bilinçli olarak en son güne bıraktı. Çok kısa bir süremiz olduğundan sonuna kadar değerlendirmemizi istediler. Zaten klip alanı, kostümler, yönetmen, makgözler yani her şey hazırdı. Sadece çekimi en son güne bıraktılar. Bizde son ana kadar çalıştık. 

Birkaç saat önce Emir Abi ile konuştuk. Çıkış yapınca menajere ihtiyacımız olacakmış ve çıkış yapınca yaklaşık bir hafta boyunca insanların bizi tanımasını ve müziğimizi sevmelerini bekleyecekmişiz. Umarım kendimizi en iyi şekilde gösterebiliriz. Şirket'te herkes bize çok iyi davranıyor. Daha önce hiçbir şirketten grup olarak çıkış yapan olmamış. Bu da üzerimizde ayrı bir yüktü. Eğer gerçekten her şeyi en iyi şekilde yapmayı başarırsak diğer şirketlerde gruplarını oluşturabilirlermiş. 

Aslında bu işe hiç başlamadan bir ay kısa gibi gelmişti ama o kadar çok ilerleme kaydettik ki bir ayda bu kadar şeyi nasıl öğrendiğimizi hala anlamıyorum. Artık sesimi doğru ve en iyi şekilde kullanabiliyorum. Sesim gerçekten güzelleşti aslında güzelleşmedi doğru kullanmayı öğrendim. Normalde şarkı söylemekten utanırdım ama şimdi her an şarkı söylemek istiyorum. Benim sesim ne kadar ilerlediyse Serra'nın da dansı o kadar ilerleme kaydetti. Serra gerçekten çok güzel dans ediyor. Ben ikimizle de gurur duyuyorum. Sonucu ne olursa olsun daha önce denenmemiş, garantisi olmayan bir yola girdik çünkü birbirimize güvendik. Bu sefer doğru kişiye güvendim.



Sadece düşün! Seni üzen şeyleri, korkularını, keşkelerini, pişmanlıklarını, hatalarını... Her şeyi düşün. İyice düşün ve hatırla! "Eskiden ne kadar güçlüymüşüm. Bana yanlışın ne olduğunu öğreten herkese çok teşekkür ederim. Onlar sayesinde şimdi daha güçlüyüm." Demek için hatırla.

BeKaZoRaWhere stories live. Discover now