- Hadi Hayırlısı -

789 88 31
                                    

Sabah uyandığımda Serra mesaj atmıştı, kapıdaymış. Yine geç uyanmıştım o yüzden hızlıca hazırlanıp çıktım. Serra kapının önündeydi.

Serra: Günaydın.

Çiçek: Günaydın.

Serra: Nasılsın?

Çiçek: İyi. Sen?

Serra: Bende iyiyim.

Okulun önüne geldiğimizde kapıda Doruk'u gördük. Ben hemen gözlerimi kaçırdım.

Serra: Doruk'u ne yapacaksın?

Çiçek: Kaçacağım. Ondan kaçabildiğim kadar uzağa kaçacağım.

Serra: Peki, sen bilirsin ama pek kolay olmayacak galiba. Şu an bize doğru geliyor.

Çiçek: Dün canımı gerçekten acıttı. Eğer gerçekten... Neyse ya boş ver artık umurumda bile değil.

Serra: öyle diyorsan öyledir.

Doruk bir anda önümüzde durdu. Konuşmaya başladı.

Doruk: Çiçek biraz konuşabilir miyiz?

Çiçek: Derse geç kalıyoruz.

Yüzüne bile bakmadım. Yine yürümeye başladım, Serra'da benimle birlikte yürüyordu. Doruk tekrar önümüze geçti.

Doruk: Sadece üç dakika.

Çiçek: Ne var?

Doruk, Serra'ya bakınca bu sefer Serra konuştu.

Serra: En iyisi ben gideyim.

Çiçek: Tamam bende geliyorum.

Serra gidince konuşmaya devam etti.

Doruk: Şey aslında dün gece için özür dilemek istedim.

Çiçek: Önemli değil.

Doruk: Yani şey aslında canını yakmak istememiştim.

Çiçek: Önemli değil.

Doruk: Çiçek neden böyle yapıyorsun?

Çiçek: Ne yapıyorum?

Doruk: Kız bağır çağır ama gerçekten böyle yapma.

Çiçek: Ne yapayım Doruk? Kırıp, dökünce bir şey değişecek mi? Bak seni kırmak istemiyorum. (Kolyeyi boynumdan çıkartıp ona verdim.) Ben bunu vereyim sen gerisini anla.

Bunu dedikten sonra hemen yürümeye devam ettim, okula girince sınıfın kapısını çalıp içeri girdim. Kapı kapalı olunca hocanın derse girdiğini sandım ama girmemişti. Serra yanıma geldi.

Serra: Ne oldu? Ne dedi?

Çiçek: Kolyeyi verdim cevabını beklemeden sınıfa geldim.

Ben bunu söyledikten sonra sınıfın kapısı sertçe açıldı. Bu Doruktu ve ağlıyordu. Sınıf'ın ortasında durup konuşmaya başladı. Bana bakıyordu.

Doruk: Çiçek lütfen yapma ne olur geri tak bu kolyeyi lütfen.

Hemen yanına gittim.

Çiçek: Doruk ne yapıyorsun? Tamam gel bak iyi değilsin şu an. Hadi çık sınıftan.

Herkes bize bakıyordu. Elimi tuttu.

Doruk: Çiçek lütfen bunu bana yapma. Hayvan gibi seviyorken seni lütfen bana bunu yapma.

Elimi hemen geri çektim.

Çiçek: Doruk bak lütfen işleri zorlaştırma. Bak seni üzmek istemiyorum. Lütfen çık artık sınıftan, senin bahsettiğin şey bu değil.

BeKaZoRaWhere stories live. Discover now