Karanlık

297 13 0
  • Gewidmet Selin Okuyucu
                                    

Düşüyorum. Karanlık bir delikten.

Rüzgar tenimi yalarken bağırmaya çalışıyorum ama sesim çıkmıyor.

Düşüşün etkisiyle acı içinde gözlerimi kapatıyorum ve boğazımı kavrayan buz gibi bir el hissediyorum. Nefesim kesiliyor. Gözlerimi açtığımda bir çift karanlık gözün bana baktığını görüyorum. Boş bakan siyah gözler karşısında ürepiyorum, sanki gözleri yokmuş gibi.. Sanki sonsuz bir karanlığa bakıyormuşum gibi. Hayır hayır. Bunlar göz değil: Gözleri olması gereken yerde derin, kanlı boşluklar var. Korkuyla titrerken, boğazımı daha da şiddetli sıkmaya başlıyor ve kendimden geçiyorum.

Odamda terden sırılsıklam bir halde uyanıyorum. Adamın göz boşlukları hala zihnimde. Kabuslarım kötüleşiyor. Rüyayı düşünerek banyoya gidiyorum ve zihnimi biraz olsun arındırma umuduyla sıcak bir duş alıyorum. Duştan sonra hafif bir rahatlamayla bilgeliğin renkleri, mavi ve beyazın hakim olduğu dolabıma doğru yürüyorum. Sonunda mavi beyaz çizgili bir gömlek ile koyu mavi bir pantolonda karar kılıyorum. Saçımı tarayıp aynanın karşısına geçiyorum. Uzun siyah saçlar, yeşil gözler ve gözlükler. Tipik 16 yaş. Tam olarak tipik sayılmaz aslında. Aile baskısı ile büyüdüm. Diğer gençler gibi hiç olamadım. Biraz daha oyalandıktan sonra kahvaltıya inmeye karar veriyorum ve hızla merdivenlerden iniyorum. Babam ve annem çoktan uyanmış, kahvaltıya başlamışlar bile. Ben mutfağa girince ikisi de aynı anda konuşmayı kesip bana bakıyorlar.

"Günaydın." diyorum

"Ah, Riley tatlım. Günaydın." diyor annem

Annem dünyanın en iyi ve en güzel kadınıdır. Dalgalı siyah saçları ve mavi gözleri ile herkesi büyüleyebilir. Oldukça da kibardır.

Babam ise annemin tam tersidir. İnsanlarla şakalaşmayı sever ama çoğu zaman mutsuzdur. Yeşil gözlerim ona çekmiş. Neyse ki huy olarak anneme benziyorum.

Aslında 3 ablam daha var ama hepsi evden ayrılıp farklı bölümleri seçtiler. En büyük ablam olan Chloe ve ikizi Bonnie, dürüslük'ü seçtiler. Ortanca ablam Jane ise fedakarlığı. Ziyaret günlerinde hep çok mutlu ve heyecanlı gözükürler. Benim aksime. Ziyaret günlerini iple çektiğim söylenemez açıkçası. Ablalarım hep ait oldukları yeri bulmuşlar gibi gözükürler. Benim ait olduğum yer var mı bilmiyorum. Hiçbir zaman kendimi buraya ait hissetmedim.

Düşüncelerimde kaybolurken babam gazetesinin üstünden bana bakarak milyonluk soruyu soruyor;

"Test için heyecanlı mısın?"

"Aslında hayır."

Annem bana bakıp "Seçimin her ne olursa olsun seni desteklediğimizi bilmeni istiyoruz, Riley."

Annem çoğu zaman tam bir bilge gibi konuşur benim aksime. Bu yüzden 3 yıl önce bilgelik liderinin ölmesi ile topluluğumuzun lideri o seçildi.

"Bunu biliyorum anne. Teşekkür ederim" diyorum ve başımı tabağıma eğiyorum.

İsteksizce kahvaltımı bitirdikten sonra odama çıkıyorum ve stresi üzerimden atmak için yüzümü yastığa gömüyorum ve hayal ediyorum. Hangi topluluğa aidim?

Bir süre sonra kapım tıklatılıyor.

Yataktan doğruluyorum ve "girin" diyorum.

Babam başını kapıdan içeri uzatıyor ve "Vakit geldi." diyor

Başımla onaylıyorum ve kalkıyorum. Aynaya yönelip son kez kendime bakıyorum ve bunun Bilgelikteki son günüm olduğuna seviniyorum.

Silahlı Melekler | *ASKIYA ALINDI*Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt