17.Bölüm 'Sevgilim'

110 7 0
                                    

İçeri girip yatağıma uzandığımda telefonuma mesaj geldi.Ekran kilidini açtığımda hala numarasını kaydetmediğim Can’dan olduğunu gördüm.Kalbim heyecandan çıkacak gibiydi.Dikkatlice okuduğumda gözlerim kocaman açılmıştı.

“ Kelebeğim, söylemeyi unutmuşum.Telefonla aradığımda numaramı nereden biliyordun? Numaramı vermiş miydim? ”  Vermemişti ama ben gizlice almıştım.Ne desem ki? Biraz düşündükten sonra mesaj yerini açtım.

“ Gruptan biliyorum ” En mantıklısı buydu.Can’ın sınıfından biriyle numarasını almıştım.O bilmiyordu tabi.Bilmemeliydi de.Ne zahmet vermiştim şu numara için.Hoş bir işe de yaramadı ama.

Can’ın ağzından

Baekhyun’muş peh! Sinirleneyim diye dediğini bilsem de kendime hakim olamadım.Sen bi’ evine git Esra.Bak bakalım Baekhyun’una yardım edebilecek misin.Esra gittikten sonra misafirleri eve aldım.Oturmaları için koltuğu gösterip bende Baekhyun’un  karşısındaki koltuğa oturup gözlerimi ona diktim.

İngilizceyle konuşuyorduk.Diğer arkadaşıyla konuşurken telefonu çalınca konuşmak için salona çıktı.İşte fırsat ayağıma gelmişti! Konuyu daha fazla uzatmak istemediğimden direk konuya daldım.

“ Sen benim Esra’mdan hoşlanıyor musun?”

Yutkundu.Ağzından duymak istediğim cümleler çıkarsa ağız burun dalmayı planlıyordum.Neresine vurursam daha fazla acı yapar diye sadistçe düşünürken konuşmaya başladı.

“Hayır,Onunla yeni tanıştık.Dostum bu fikri nereden çıkarıyorsun?”

Tam da dövecektim oğlum.Bir Burak bir de sen.Kaderimde mi yazılıydı bilemiyorum ama birinizi döversem acımı fena çıkaracaktım.

“ Ne güzel aklından bile geçirme o zaman.”

“Sevgili misiniz?”

“  Evet ne yapacaksın?”                                                     

Hop yavaşla Can.Ne bu hız.Kızın duyguları değiştiyse kapar Esra’yı bu. O kapmadan ben kapsaydım ya! Hay aklımı seveyim.Sevinçle gözlerim parıldarken şu çocuk konuşmasına devam etti.

“ Yok bir şey yapmaktan değil.Bu arada sizin okula geliyorum” dedi sırıtarak.Gözleri de küçülmüştü.

Bir hoppala çektim. Al başına belayı.Bir Burak bir de sen.Bizim okul kollarını açmış ‘Gelin baş belaları şu Can’ın canını sıkın’ diyordu sanırım.Canımın sıkkınlığını belli etmeden “Sen bizimle yaşıtsın demek.Okula gel tabi.Bizim sınıfa gel hatta.” Esraların sınıfına git de göreyim. Esra’nın yanına gitmek için Berk’i bekledim.Evde misafirleri yalnız bırakmak olmazdı.

Berk gelince hemen geleceğimi söyleyip ceketimi aldım,kapıdan dışarı çıktım.Yolda giderken nasıl teklif edeceğimi gözden geçirdim.Bir an mesaj atmayı düşünmüştüm.Esra’nın telefon numarasını Berk’ten rica edip almıştım,O da sevgilisinden almıştı.Esra’nın Haberi yoktu tabi.Ama bu fikrimden vazgeçip yürümeye devam ettim.

Evlerinin önüne geldiğimde heyecanımı bir kenara koyup gayet cool havalara bürünmüştüm.Esra’ya telefon edip dışarı gelmesini söyledim.Son kez  söyleyeceklerimin provasını yaptım.

Esra yanıma geldiğinde,derin nefes alıp aklımdaki ilk soruyu sordum.

 “Esra hastanede ne dediğimi hatırlıyor musun?”

 “Evet hatırlıyorum”

“ Duygularımızın karşılıklı olduğunu sanıyorum ama? ”

 “ Ama? ”

“ Duygularından emin misin? ”

 “Evet eminim Can ”

Madem emindi o zaman geç kalmadan asıl meseleyi açıklamalıydım.Kalbimin ritmi hızlanırken ben de cool tavırları bırakıp “Kelebeğim olur musun?” dedim ama her zaman ki Esra yine yapacağını yaptı.Anı bozmaması için uyarmak zorunda kaldım.

Nihayet teklifimi kabul etmişti.Yani şu andan itibaren O Benimdi.Benim Kelebeğim.Sadece Benim.

Evden çıktıktan sonra kocaman gülerek elimi yumruk yapıp sevinç nidalarımı attım.

Esra’nın ağzından

Mesajımı attım.İki saat Can Bey’e ne söyleyeceğimi düşündüğümden susamıştım.Telefonumu cebime atıp mutfağa gittim.Suyumu içtikten sonra tekrar odama girdim.Ev sessizdi.Misafirler uyuyor olmalıydı.Kaç saattir yolculuk yapmışlardı sonuçta.

Telefonumu cebimden çıkararak zıplayıp yatağıma uçtum.Yorganı kafama geçirip telefonumun ekran kilidini açtım. ‘1 Yeni Mesaj’ yazısını görünce sırıttım.Hemen mesajı açtım.Sadece “ Hmm” demiş,buna da cevap yazılmazdı değil mi? Ben de tekrar ona mesaj attım.

“Şimdi ne yapıyorsun?”

“Evdeyim Kelebeğim.”

Kelebeğim yazısını görünce aklıma  Can’a nasıl hitap etmem gerektiği geldi.Ne demeliydim? Can? Olmaz.Can’ım? Bu da olmaz.Sevgilim? Sevgilim?  Bu olsun.Aklıma başka seçenek gelmedi.Ben de hemen Can’a mesaj yazdım.

“Tamam Sevgilim” mesajını atınca Can’ın sırıtışı gözümün önüne geldi.Ben de sırıttım tabi.

Ama bundan  daha önemli bir sorunum vardı.Yemek yapmam lazım! Misafirler ablamın arkadaşı olsa da benim de misafirim sayılırdı.HemCan da yemek yapmasını bilmezdi.Yani herhalde.Bu nedenle Can’a da yemek götürürdüm.

Hemen mutfağa gittim.Buzdolabını açıp ne yapabileceğimi düşündüm.Hazır çorba vardı.Onu pişirsem yanına ne yapabilirim başka? Imm.. Ben neden Can’a yemek götürüyordum ya? Biraz aç kalsın az kilo versin.Çok kilolu da değil ama olsun.Bir gün aç kalmakla ölmezdi ya.Düşüncelerimi bölen ramen oldu.Ablam yiyordu bundan ben yememiştim ama bir kerelik denerdim.

Yemek yapmak için kolları sıvadım.Yemekte denilmezdi hepsi hazırdı sonuçta ama bugünlük yemek maharetlerimi gösteremeyecek kadar yorgundum.Yemeklerin nasıl yapılacağına bakıp yemekleri hazırladım.Masayı kurdum.Bir yandan da Can’a mesaj attım.Merak etmesin canım.Haber vermek lazım.

Ablam ve arkadaşlarını çağırdıktan sonra yemeğimizi yedik.Yani yediler. Ben rameni yiyememiştim.Spagetti gibi gözüküyordu ben de yerim diye düşünmüştüm ama sadece düşünmekle yetinmiştim.Çok açtım halbuki.Ne yapalım çorbadan bir kase daha yiyeceğim.

Yemeklerimizi yedikten sonra ben etrafı topladım.Ablamlar da odalarına çıktılar.Bulaşıkları yıkamak için önlüğümü taktım.Önlüğümün içinde kalan saçlarımı çıkartıp bir yandan da Can’a mesaj attım.

“ Yemeğini yedin mi? ”

“ Evet ”

İyi aç kalmamış bari.Bulaşıkları yıkayıp ıslak ellerimi önlüğüme sildim.Saçlarımı düzelttikten sonra ben de odama çıktım.Sabah okul olduğu için çantamı hazırladım.Yarın bittin Deniz.Sinirimden elimdeki çantamı sıkmıştım.Yarın elimdekinin bu çanta değil de Deniz’in saçlarının olduğunu hayal edip,elimde hafiften buruşan çantamı kenara koydum.

Telefonuma gelen mesajla kendimi toparladım.Telefonumu elime aldım.

“İyi geceler Kelebeğim”

“ İyi geceler Sevgilim” mesajımı attıktan sonra pijamalarımı giyip lambayı söndürdüm.Genelde karanlıkta uyurdum.Yatağıma yatıp yarın ki olacakların provasını aklımdan geçirdim.Deniz’e neler söyleyeceğimi,Deniz bana ne derse,ne söylemem gerektiğini tek tek aklımdan geçirdikten sonra gözlerimi kapadım.

Ben geldimm.Nihayet yeni bölümle karşınızdayım.Sınavlarım biter bitmez yeni bölümü yazdım. Umarım beğenmişsinizdir :)

Geri DönüşWhere stories live. Discover now