Bölüm 9

70 21 129
                                    

Keyifli okumalar. Kitanı beğeniyorsanız yorum yapıp yıldıza basın ki watpad başkalarına da önersin.

*****

Komiser yardımcısı Hakan, anne babası gibi öğretmen olmak istemişti. Bu hayalini gerçekleştirmek adına, çok çabalayıp öğretmenlik diplomasını almıştı. Bir türlü atanamayınca polislik sınavlarına başvurmuştu. Sınavlarda üstün başarı göstermiş ve sonunda da komiser yardımcısı olmuştu.

Yıllara meydan okuyan yaşlı Toyota’nın içinde atanamadığı için şükrediyordu.

Öğretmen olsaydım Naz Komiserle tanışamayacaktım.

 Elleri direksiyonda aklı ise yan koltukta oturan Naz Komiserdeydi. Ona açılmanın hayallerini kuruyor ve her seferinde ret edilme kabusuyla uyanıyordu.

“Dünya’dan Hakan’a, ses ver. Orada mısın?”

“Şey, buradayım Komiserim. Bir şey mi oldu?”

Bir an acaba sesli mi düşünüyordum diye telaşa kapıldı. Heyecanlandığında bunu sık sık yapardı.

“Bir saattir sana sesleniyorum. Öğlen olmak üzere ve biz burada durmuş Çingene kızları gözetliyoruz. Çok mu sevdin bu kızları?”

Düşüncelerini duymamış olmasına sevinerek cevap verdi.

“Komiserim, siz bu Çingen kızların ne iş yaptığını biliyor musunuz?”

Çiçekli etekleri, göğüs dekolteli elbiseleriyle oto sanayide dükkanları dolaşan, işveli ve alımlı kıvrak Çingen kızları takip etmekten sıkılmıştı Naz komiser. Hakan’ın sorduğu sorunun cevabını çok iyi biliyordu. Cevap verirken yüzünü ekşitti.

“Bunların ne iş yaptığını bilmeyen mi var? Biz neden ilgileniyoruz, onu anlamadım. Bunların yaptığı işle Ahlak masası ilgilenmiyor mu?”

Hakan duyduğu cevap karşında gülümsedi. Komiserinden bir adım önde olması onu mutlu etmişti.

“Komiserim, senin dediğin eskidendi. Şimdi öyle üç beş kuruş için sanayi çıraklarının altına yatmıyorlar. Artık daha kazançlı bir işleri var.”

“Neymiş o iş?”

“Fuhuştan bir ayda kazandıklarını bu işte birkaç günde kazanıyorlar. Herkes, sizin gibi onların fuhuş yaptığını sanıyor. Bu sayede rahat rahat uyuşturucu satıyorlar.”

“Bak şimdi olayı çözdüm. Bunlar bizim aradığımız torbacılar mı?”

“Yok Komiserim. Bunlar, bizi aradığımız torbacı Erol’a götürecek ufak çaplı torbacılar.”

Son girdikleri kaportacıdan çıkan iki genç Çingen kızı kıvırtarak sanayinin içindeki merkez yola girdiler. Hakan fark ettirmeden uzaktan takip etmeye devam etti. Merkez yoldan sanayi sonuna kadar ilerledikten sonra düğün salonlarının olduğu sokağa varmadan eski kasa bir zümrüt yeşili Şahin’in arka kapılarını açıp arabaya bindiler.

 Hakan biraz hızlanıp duran arabanın yanından geçti. Geçerken şoför koltuğuna dikkatlice baktı. Aradığı adam ön koltuktan arkaya doğru uzanmış çingen kızlarla konuşuyordu.

“Erol arabada Komiserim.”

Naz’a haber verirken u dönüşü yapıp eski kasa Şahin’in tam karşısında turdu. İki araba burun buruna gelmişti.

Arabayı gören Torbacı Erol, sivil polis arabalarını nerde görse tanırdı. Hemen elini kontağa atıp arabayı çalıştırarak vitesi geriye takmak isterken Arabalarından çıkan Naz ve Hakan’ın kendisine doğrulttukları tabancayı görünce, vitesi bırakıp ellerini havaya kaldırdı. Yakın mesafeden yüzde yüz vurulacağına emindi.

PEMBE PANTER CİNAYETLERİ - RAFLARDA Where stories live. Discover now