21

10.1K 597 52
                                    

Merhaba! Nasılsınız?

Multimedya : Lia&Hades temsili.

(Fotoğraflar bölüm sonunda.)

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.<3

İyi okumalar!

Önceki bölümden;

"Benim gibi kötü bir Tanrı, senin gibi bir meleği nereden buldu?"

"Sen kötü değilsin... Olsan da umurumda değil. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum Kraliçe'm." dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Ellerimi göğsüne yasladım ve ona karşılık verdim. Dudaklarımız dakikalarca hiç ayrılmadı.
Kalplerimizin de bir ömür öyle olması için sessizce içimden dua ettim.

Etrafımda olan koşuşturmayı izliyordum. Olimpos’ta, Hades'in tapınağındaydım.
Aşağıda salonun ortasında, ruh hizmetlilerin etrafı süslemesini izliyordum.

Evet, süslemek.
Ölüm Tanrısı, sevgili eşimden zar zor izin almış, sadece tapınağın dışı da olsa zambaklarla süslemiştik.

Tapınağın kapısının önünden etrafı izlemek çok eğlenceliydi.
Hades'in aurasından bir parça taşıdığımdan dolayı artık ruhları görebiliyordum. Ama buraya başka bakan biri sadece havadaki çiçekleri görebilirdi.

"Tanrıça Lia!" diye biri seslendi. Arkamı döndüğümde tapınağa yakın olmayan bir mesafede birini gördüm.
Ona kaşlarımı çatıp meraklı bir şekilde baktığımda bana doğru geldiğini gördüm.

Uzun boylu bir adamdı. Yeşil gözleri uzaktan bile belli oluyordu. Yaydığı açık yeşil aura, onun toprak elementini kullandığını anlamamı sağlamıştı.
Yanıma yaklaştığında önümde iki ruh belirdi.
Onlar, Hades'in benim güvenliğim için görevlendirdiği askerleri.
Bana yaklaşamayacağını anlayan adam durdu ve bana tekrardan seslendi.

"Tanrıça Lia. Ben, Ormanların Tanrısı Silenus'un melez oğlu Tenya. Size Kraliçe
Rosa’dan mektup getirdim." dedi gür sesiyle. Elinde bir zarf vardı. O zarfın bana gelen mektup olduğunu anlamıştım.

"Merhaba Tenya. Mektup gelmesini beklemiyordum."

"Kraliçe Rosa, düğününüze katılamayacağı için size tebriklerini ilettiğini ve bu mektubu size ulaştırmamı söyledi."

"Anladım. Teşekkür ederim." dedim kibar bir sesle. Tenya önümde saygıyla eğildi.

"Rica ederim, Tanrıça Lia. Evliliğiniz için tebrik ederim."

"Teşekkür ederim, Tenya. Zamanın varsa bekleyebilir misin? Mektuba bir cevap yazacağım."

"Elbette, Tanrıça Lia."

Ona arkamı döndüm ve tapınağa girdim. Ruhları rahatsız etmemek için merdivenlerden yukarı tırmandım ve Hades'in çalışma odasına girdim.
Kapıyı arkamdan kapatmadan tahta oturdum ve zarfın üstündeki damgayı çıkardım ve mektubu çıkardım.
İkiye katlanmış sarı kâğıdı çıkardım ve mektubu okumaya başladım.

Prenses Lia.

Düğünün için evrendeki tüm kötülüklerle tebrik ederim. Halkına ve ailene yaşattığın bu zulüm, acı ve nankörlüğü tüm hayatın boyunca taşıyacaksın. Asla gerçek bir Kraliçe olamayacaksın.
Sonsuza kadar seni sevmeyen babana ve sadık olmayan bir kocaya sahip olman Tanrıçam Demeter'in bir lanetidir.
Bu lanetle her gün yaşayacak olman da senin hayatındaki tek güzellik olacak.

Hades'in PerisiWhere stories live. Discover now