11

11.8K 679 33
                                    

Merhaba!

Bu bölüm geçiş bölümüdür.

Multimedya: Lia'nın elbisesi ve saçı.
Beyaz olarak hayal edin.

(Fotoğraflar bölüm sonunda.)

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin. <3

İyi okumalar!

Önceki bölümden;

Onlarla vedalaştıktan sonra girişe en yakın ağaca tırmandım ve dalını yatmam için kıvırdım. Ağacın yaprağından kendime bir örtü yaptım ve kolarımı başımın altına koyarak uzandım. Gözlerimi kapattığımda aklımda olan tek şey yarın ne yapacağımdı.

Gözlerimi açtığımda güneşin çoktan doğduğunu fark ettim. Saat 8 civarı olmalıydı. Dalın hemen üzerindeki elbiseye baktım. Dün gece yatmadan önce düşünmüştüm ve sabah buradaydı. Peri olmanın avantajını kullanmak hoşuma gidiyordu. Bugün Atina'ya gideceğimden fazlasıyla özen gösteriyordum.

Elbisemin renginden hangi tanrının çocuğu olduğum belli oluyordu. Elbisenin kenarındaki çiçekler ise peri olduğumu.
Bacağındaki yırtmaç sadece dekolte olurken, sırtındaki yırtmaç ise kanatlarım için bir ihtiyaçtı. Saçımı toplayıp kenardan birkaç tutam çıkardım.

Ağaçtan indim ve dalları eski haline çevirdim. Göle doğru yürümeye başladım. Yürürken arkamdan seslenmesiyle döndüm. Bir grup küçük goblin bana bakıyordu.

"Merhaba! Yeni evinize alışıyorsunuz sanırım?" diye sordum tatlı bir şekilde.

"Evet Prenses. Bize evinizi verdiğiniz için teşekkür ederiz." dedi içlerinden biri ve beni selamladılar. Onları aynı şekilde selamladım.

"Sizden bir şey isteyebilir miyim?"

"Elbette Prenses!" dediler aynı anda.

"Gördüğünüz herkese onları göl kenarında beklediğimi söyler misiniz?"

"Söyleriz Prenses Lia." dediler ve hepsi farklı yönlere doğru koşarak dağıldı.
Onların haline gülerken göle doğru yürüdüm.

Göle varmış herkesin toplanmasını bekliyordum. Etraf kalabalıklaşınca daha fazla beklemeden konuşmaya başladım.

"Biliyorsunuz ki bugün evimiz için, ormanımızın güvenliği için gideceğim. Benim yokluğumda Denizlerin Tanrısı Poseidon’un görevlendirdiği yardımcı her gün bana haberlerinizi getirecek. Dilerim ki yokluğumda hiçbir sorun çıkmaz."

Etraftaki konuşmaları dinledim. Sanırım bazılarını kırmıştım.

"Bana ve evimize olan sadakatinizi biliyorum lütfen alınmayın! Bugün açıklamak istediğim diğer şey ise güvenliğimiz için tuttuğumuz nöbetler."

Gözlerim goblinlerin liderine dönmüştü.
Ne demek istediğimi anladığından emindim. Devam ettim.
"Güneş zamanında Sentorlar, Ay zamanında ise Trollerin tuttuğu nöbet saatleri azalacak. Sevgili Goblin halkı, her gün aralarında düzenli olarak seçtiği iki kişiyi öğle saatinden akşam saatine kadar ormanın girişinde nöbet tutacak! Troller akşamdan şafak vaktine kadar tutacak! Sentorlar da şafak vaktinden öğle vaktine kadar tutacak! Herkes için uygun mu?"

Halkın arasından olumsuz bir cevabın gelmemesiyle gülümsedim.

"O zaman ormanımıza yeni katılan goblinler için güzel bir kutlama yapın! Ben burada olmasam bile güzel vakitler getireceğinize inanıyorum!" dedim ve onlara veda edip kanatlarımı açarak ormanın girişine doğru uçmaya başladım.

Hades'in PerisiWhere stories live. Discover now