Aşı Sonrası 6 || UMUT

1.1K 131 119
                                    

Alt Başlık ⚜  Kardeşlerin Tanışması

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Alt Başlık ⚜  Kardeşlerin Tanışması

Geride bıraktığımız soğuk kış günlerinin üzerini örten, baharın cıvıltısını bize hissettiren güzel bir gün. Ablamların evinin bahçesine kurduğumuz kahvaltı masasında omletten bir parça alıp onu çiğnemeye başladım. Baharın ılık esintisi hafif hafif yüzüme çarparken burnuma dolan temiz havanın hissettirdiği ferahlık sadece bedenimi değil zihnimi de rahatlatıyordu.

Zihnimde hiç kimsenin açamayacağı hatta varlığının bile öğrenilemeyeceği gizli bir kasa vardı. Üç gün önce kampa tekrar dönmeden kilitlemiştim üzerini. Anahtarını ellerimle yakmış ve küle dönmesini an be an izlemiştim.

Eslem, Melek, ablam, Deren ve bebekleriyle kahvaltı yapıyorduk. Bu fikri ablam bulmuş ve kahvaltı esnasındaki konuşmaların arasında sürekli tekrarlamamız gerektiğini dile getirip durmuştu. Onlara yaşadıklarımızı yumuşatarak anlatmıştık. İşe gitmiyordum, boş olduğumu ve bu yaşananların da beni üzdüğünü düşünüyor, bu yüzden elinden geldiğince beni mutlu etmeye çalışıyordu. Ablam iyi ki benimle kalmış, annem gibi Konya'ya gitmemişti.

Bazen içten içe bu duruma üzülüyor, hatta onca şey yaşamışken annemin bizi burada bırakmış olmasına kırılıyordum. Babamın gitme sebebi belliydi, en azından annem bizimle kalsaydı? Bilemiyordum, bencil bir düşünce miydi bu? Zaten senelerce babamdan ayrı kalmış, ablam ve abimle beraber yaşamış ve onlara Deniz'i büyütmesinde yardımcı olmuştu. Şimdi babamın yanında olmak istemesi çok doğaldı ama... Ben ne oluyordum? Senelerce benden de uzak kalmıştı, benim durumumun da farkındaydı. Neden sadece haftada bir mektup yollamakla yetiniyordu? Ben onların gözünde ablam gibi değildim biliyordum ama. Özlüyordum annemi.

Ben uzaklarda bir yerlerde benden uzak olan annemi bu kadar özlüyorsam Kapanın Sahibi neler hissediyordu? Hazal Adem'e birkaç ay önce Yeliz'le iletişime geçtiğini söylemişti. Yeliz'in Türkiye'de olduğunu ve Aras'ın ölümünden haberi olduğunu biliyorduk. Ve bildiğimiz diğer şey ise Almanya'dan yeni gelmiş olduğuydu. Yani onun ailesi hakkında bir şeyler biliyor olabilirdi. Kapanın Sahibi Nuri amcayla konuşmuştu. Yeliz Karalı isminde, kızıl saçlı, bal rengi gözlü ve çilli bir kız tanımına uyan olan biri yakınlarda görüldüğünde ilk bize haber gelecekti. Adem kamptan gitmişti ama onunla da haberleşecektik. O da Yeliz'i görmeyi çok istiyordu.

"Anne!"

Bahçe kapısından abimin kucağında içeri giren yeğenimin kırmızı gözlerini hemen ardından çıplak olan ayağının altındaki sargı bezini görünce kaşlarım endişeyle kıvrıldı. Ablam kucağındaki Özgür'ü bırakmadan "Gökhan?" diyerek sandalyesinden kalktı. Özgür'ü tek koluyla tutup bedeninin yan tarafına yasladı ve Deniz'in ayak bileğine dokunurken telaşla "Ne oldu ayağına?" diye sordu.

Bizim telaşımıza karşılık o ikisi gülüyordu. Kapıdan giren üçüncü kişi Kapanın Sahibi oldu. Onlar gibi gülmüyordu ama hiçbiri de Deniz'in ayağının yaralı oluşu hakkında üzgün değil gibiydiler.

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now