BÖLÜM 49 ⚜ KAMP 54

2.3K 276 259
                                    

İkinci kez hoş geldiniiz 😂

Sevdim bu işi ya uff smmdndldnöd


Gözümüzde kalplerle okuyalım hadi bakalıım 😂💕

Gözümüzde kalplerle okuyalım hadi bakalıım 😂💕

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Alt Başlık ⚜ "Kapanın asıl sahibi sensin. Hep sen oldun."

ERTESİ GÜN

İşte evim bellediğim, işte manevi ailemle tanıştığım, her bir sokağını ezbere bilip benimsediğim, insanlarına aşina olduğum yer. Kamp 54. Yeniden kavuştuk. Yeniden evime geldim. Annemi ve babamı arkamda bıraksam da ablamları gelmeye ikna edebilmiştim. Annem de ara sıra uğrayacaktı. Buraya ilk geldiğinde gitmek için direten Kapanın Sahibi de yanı başımdaydı. Burası gerçekten bir yuvaya evrilmişti benim için.

Araba direkt olarak abimle Deniz'in kaldığı evin önünde durmuştu. Nuri amca bu evi ikisi için ayarlamıştı ama bundan sonra bu ev artık dört kişiye yuva olmuştu.

Hep beraber arabadan indiğimizde abime "Biz eşyaları alırız, siz girin." dememle dördü eve doğru yürümeye başladı. Mirza arabayı evin önündeki kaldırımın yanına park edince Eslem'le bagajdan eşyaları aldık.

Mirza elindeki anahtarı cebine koyarken arabanın kenarından gözüktü. Eslem elindeki iki çantadan birini onun eline verip "Ben gittim!" diyerek abimlerin arkalarından açık bıraktığı kapıya yürümeye başladı. Kapanın Sahibi elimdeki iki büyük çantaya bakıp kaşlarını çatarak iki çantaya da uzanınca birini vermemek için direttim. "Ev şurası zaten. Bırak, taşırım ben."

Ciddi bir ses tonuyla "Yaranı zorlayıp duruyorsun." diyerek gözlerime aynı ciddiyetle bir bakış atıp çantaları elimden çekti.

"Dikkat çekmemeye çalışıyorum."

"Açıkçası diğerlerinin üzülmesi hiç umurumda değil." Başıyla evi işaret edince yavaşça yan yana yürümeye başladık.

"Şimdilik kimsenin bilmesini istemiyorum." dedim sessizce. O da sessiz kaldı. Bir şey söylemesini beklerken sessiz kalmıştı. Sanırım bu istediğime bir anlam veremediği için susmayı tercih etmişti.

İçeri girdiğimizde Eslem çantalara bakıp, gülen bir ses tonuyla "Oy oy! Sevgilisine kıyamazmış da!" dediğinde onun neşesi bana geçmemişti. Kendimi direkt olarak ablamın olduğu odaya atarken Mirza'nın uyarıcı bir ses tonuyla "Eslem..." dediğini duydum. Ne kadar şakayla karışık bize takılsa da aslında canımızı yaktığını bilmiyordu.

Ablam yatakta kucağındaki Özgür'ü pışpışlıyorken abim de kucağında Deniz'le beraber yanına oturmuş, ikisine bakıyordu. Bakışlarındaki huzuru gördüğümde içime öyle bir his yayıldı ki, sanki onun mutluluğu bana geçmişti. O hissiyatı her bir zerremde hissediyordum. Mutluydular, sonunda birbirlerine kavuştukları için, huzurlu ve tamamlanmıştılar. Hemen ardından bunun sadece onların içlerindeki huzurun, mutluluğun ve heyecanın yansıması olduğunu ve benim hiçbir zaman bu hissiyatı yaşamayacağım gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarptı. Psikolojik olmuştu artık biliyordum ama ameliyat yaramın tekrar sızlamaya başladığını hissettiğimde odaya girdiğim gibi dışarı çıkmam bir oldu.

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now