"Tabii gelin." dedikten sonra içeri birkaç tane kızın ve iki erkeğin dolmasıyla şaşkınca birbirlerine baktı Giray ve Tufan. İçlerinden birisi Tufan'ın eski sevgilisi olan kızdı. Giray'a kaş göz işareti ile kalkmak istediğini belirtse de görmemiş gibi hareket etti Giray. 

"Ayakkabının altına ismimizi yazdırmaya geldik!" diye içlerinden birisi neşeyle konuşunca bunu yapmayı unutmuş olduğunu fark eden Bilge "Aa evet!" diyerek eğilerek ayakkabısını çıkardı. 

"Benimkini tam yere değen kısma yaz Bilgeciğim." diyen kız Tufan'ın eski sevgilisi Neşe'ydi. Bilge'nin yanına, Tufan'a yakın olan kısma oturup isminin yazılmasını izledikten sonra eski sevgilisine döndü. 

"Naber Tufan?" dediğinde başını yere eğmiş bekleyen Tufan "Şimdi sıçtık." diye mırıldanarak Neşe'ye döndü. "İyidir Neşe. Senden naber?" dediğinde her zamanki geniş gülümsemesini yüzüne yayan Neşe omuz silkerek "Ben de iyi. Nasıl gidiyor hayat?" diye sohbeti açmaya çalıştığında bacağında hissettiği el ile gergince bir bakış attı Tufan Minel'e. Fakat pek takmayan bir şekilde dinliyordu konuşmayı.

"İyi ya güzel gidiyor hayat. Senin nasıl gidiyor?" liseden tanıştıkları için babalarının aynı işi yaptıklarını biliyorlardı. "Ben de aynı. Babam şirketin başına geçmemi istiyor işte." cümlenin arasında Minel'in yanına oturan genç çocuklardan birisi Tufan'ın gözüne çarpmıştı. Neşe'nin dediği şeyin devamını duyamadan o tarafa döndü. 

"Sen de yazdırsana ismini ya!" çocuğu liseden tanımıyordu Tufan. Bilge'nin üniversiteden arkadaşı olmalıydı. 

"Evet Tufan! Sen de yazdır adını." diyen Neşe, Bilge'nin yazdığı isimlere bakarak "Benimkinin yanı boş. Belki birlikte silinir isimlerimiz." dediğinde Tufan tam ağzını açmıştı ki Minel olaya el attı.

"Ben ismimi yazdıramam maalesef." diyerek yanına oturan çocuğa yüzüklü elini kaldırdıktan sonra Neşe'ye döndü. Samimi hareketleri gözünden kaçmamıştı ama isim olayı biraz fazlaydı artık. Elini Tufan'ın bacağına koyarak bilmese de onun yutkunmasına neden olurken "Ve yine maalesef o da yazdıramaz." dediğinde Neşe bu hareket karşısında yavaşça elini Tufan'dan çekmişti. 

"Nedenmiş?" diye sorduğunda yüzünde cevaptan çekinirmiş gibi bir ifade vardı fakat gülümsemeye çalışıyordu. Minel'i yabancı gözüyle süzdüğünde ne kadar güzel bir kız olduğunu düşünse de Tufan'ın nişanlanmış hatta evlenmiş olduğu ihtimali aklının ucundan geçmiyordu. 

Boğazını temizleyen Tufan "Neşeciğim, tanıştırayım" dedikten sonra Minel'e dönüp gözlerinin içine baktı. Gözlerinde bir beklenti ışığını gördüğünde dudaklarının kıvrılmasına engel olamayarak "Minel, benim nişanlım." diye açıklama yaptı. Minel'in gözündeki beklenti parıltısı yavaşça sönerken kafasını yavaşça sallaması Tufan'ı germişti. Bu hareketin anlamını biliyordu ama resmi nikahlı olmadığı birisini camiaya 'karım' diye tanıtamazdı. 

"Aa öyle mi? Memnun oldum." diyerek elini uzatan Neşe'ye elini uzatan Minel'e "Neşe de eski bir arkadaşım." diye hızlıca açıklama yaptı Tufan. "Ben de memnun oldum." diyerek sıktığı eli bırakan Minel 'eski bir arkadaş'tan kastın ne demek olduğunu anlamıştı. 

"Ben de memnun oldum tanıştığıma Minelciğim." diğer tarafından duyduğu genç erkeğin sesiyle ona dönen Minel mütevazı bir şekilde gülümserken elini tutup öpmesiyle ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Daha önce kimseden böyle bir kibarlık görmediği için kibarca gülümsedi. 

Onun hareketi ile tek kaşı havaya kalkmış olan Tufan, Bilge'ye kısa bir bakış attığında dışarı çıkmalarına dair bir işaret almıştı. Belli ki tekin bir tip değildi bu çocuk. 

YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin