Endişe

1.2K 106 24
                                    

Çocuklar derslerinden çıktıktan sonra Hagrid'in daveti için onun evine gitmeye karar verdiler. Harry ayrıca Hagrid'e kasadan ne aldığını sormayı da aklına not etti. Kasadan kendisi aldığına göre kesin biliyordur diye düşündü.

Hagrid'in evine giden taşlı yolda yürürken Draco ile Ron Quidditch takımları hakkında tartışıyordu. Hermione ve Harry ise dersler hakkında konuşuyorlardı. Küçük bir kulübenin kapısının önüne gediklerinde hepsi sustu. Evin yanında küçük bir de bahçe vardı.

Harry kapıya vurdu bir iki kez ve bekledi. Kısa süre sonra Hagrid'in sesi duyuldu.

"Geldim geldim."

Hagrid kapıyı açtığında üstünde bir mutfak önlüğü. Elinde ise fırın eldiveni vardı. Çocuklara kocaman gülümsedi.

"Bende sizi bekliyordum çocuklar geçin geçin. Daha yeni fırından kurabiye çıkardım."

İçerisi çocuklar için çok büyük olan eşyalarla doluydu. Hepsi kocaman kocaman sandalyelere oturdular. Hagrid onlara çay verdi.

"Eee Harry okul nasıl geçiyor." diye sordu Hagrid, Harry'nin yanında ki boş yere otururken.

"Biliyorsun Hagrid o evde olmaktansa her yer olur. Ama burası sanki bir cennet gibi. Elimde olsa her zaman burada kalırım. Bu yüzden sana minnettarım." Harry, Hagrid'e baktı ve yapabildiği kadar sıkıca sarıldı.

"Beni büyü dünyasıyla tanıştırdığın için çok teşekkür ederim."

Diğerleri Harry'nin neden evden bu kadar uzaklaşmak istediğini bilmiyordu. Harry o konuda hiç ağzını açmıyordu.

Hagrid dolan gözlerini sildi ve "Neyse size yaptığım kurabiyeden getireyim bekleyin." dedi.

Elinde koca bir tabak kurabiyeyle döndü. Gerçekten lezzetli görünüyor diye düşündü Harry. Ama o da kurabiyeyi eline alınca diğerleri gibi yanıldığını anladı. Bunu yemenin hiçbir yolu yoktu, taş gibiydi sanki. Harry, Hagrid'in ona beklentiyle baktığını gördü. Onu kırmamak için küçük bir parça ısırmayı denedi. Kurabiye ağzında biraz yumuşamıştı en azından. Hagrid'in dikkatini dağıtmak için kasa konusunu açmayı akıl etti.

"Ah Hagrid aslında sana bir soru sormak istiyordum?"

Hagrid kurabiyeleri unutmuş gibiydi.

"İstediğini sorabilirsin Harry." dedi.

"Dün Gringotts'un soyulduğunu gördüm Gelecek Postası'ndan. Bu senin uğradığın kasaydı. Acaba içinde ne vardı onu merak ediyorduk."

Hagrid, Harry'nin sorusuyla biraz endişelenmiş gibiydi.

"Boş ver Harry. Bu Dumbledore ile Nicolas Flamel'in arasında."

Hagrid yanlış bir şey demiş gibi hemen ağzını kapattı.

"Ağzımdan tek bir kelime daha alamazsınız." diye sitemle konuştu.

Harry ise Flamel'in kim olduğunu düşünüyordu. Sanki bu ismi bir yerlerde okumuştu.

Hagrid Nicolas Flamel'den sonra hiç kasa hakkında konuşmadı. Çocuklar da daha fazla soru sormadılar.

Çocuklar biraz daha çay içip sohbet ettikten sonra Hagrid ile vedalaşıp sonraki derslerine gittiler. Harry derslerde çok iyiydi. Yeni okulunda elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Bazı geceler uyumuyor derslerde öğretilen büyüleri tekrar ediyordu. Kimsenin onu eksik görmesini istemiyordu. Önceki okulunda ( Vernon enişte sadece 1 ay göndermişti.) hep alay edilirdi. Çünkü eniştesi gereken hiçbir kitabı almıyordu, Harry'de bu yüzden çalışamıyor geri kalıyordu. Ama burada durum öyle değildi Hogwarts'ın kocaman bir kütüphanesi vardı. Harry'de elinde böyle bir nimet varken boşa harcamıyor yapabildiği kadar çok çalışıyordu.

Father and SonWhere stories live. Discover now