Elli

17K 1.3K 842
                                    

Hayatımda ilk defa birileri kitabım için yorum kasma çabasına girdi... Şu an ponçik bir patatesim aklıma geldikçe arkadan Caddelerde Rüzgar çalıyor kcldmdldkdöxlxmkx

Bu arada kitabı birazcık daha uzatma kararı aldım çünkü Oğuz aşkımı da biraz tanıyalım, onunla vakit geçirelim istiyorum.

Ayriyeten daha Sırma ve Fatih'in ilişkisi hakkında aklımda bir şeyler var. Hatta bir karar aldım diyelim. Bunu ya bu bölümün sonunda ya da diğer bölümde söyleyeceğim. Beklemede kalın ❤️

————————————-

2 Ay Sonra

Arda'dan

''Güzelim, şu soruyu çözemedim de. Bir göz atar mısın?''

Rana'nın kafasını bana çevirmesi ile ellerimin altındaki soru bankasını hafifçe ona doğru ittim ve sandalyemi ona doğru yaklaştırdım. Vücudunu komple bana çevirip kitabı aldığında vakit kaybetmeden soruyu çözmeye başlamıştı. Dersler konusunda bir tık takıntılıydı ama olsun, bu hali bile çok hoşuma gidiyordu.

Saniyeler sonra kalemi ritmik bir şekilde soru bankasının üzerinde vurmaya başladığında soruyu çözdüğünü ve cevaptan emin olmak için beklediğini anlamıştım. Ne zaman ona bir soru sorsam hep bunu yapıyordu. Soruyu çözdüğünde bana nasıl anlatacağını düşünürken kalem ile ritim tutuyordu.

''Bak şimdi...'' diye sessizce konuştu. ''Aslında çok basit bir işlem hatası yapmışsın.'' dedikten sonra bana doğru biraz daha yaklaştı ve soruyu anlatmaya başladı.

Anlatmayı bitirdiğinde onu anladığımı belirtircesine başımı salladım ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. ''Teşekkür ederim.'' dedikten sonra geri çekildim fakat gözlerim hala üzerindeydi. Onu öptüğüm, yani sağ yanağına parmaklarını hafifçe dokunurdu ve gülümsedi. Bunu aniden yapmam çok hoşuna gidiyordu.

''Arda! Arda! Yetiş! Fatih doğuruyor!''

Kapının aniden açılması ile irkilerek kafamızı kapıya çevirdik. Uğur, nefes nefese kalmıştı. Ellerini dizlerine koyarken derin nefesler almaya çalışıyordu. Kaşlarım çatıldı.

''Ne diyorsun Uğur?''

''Fatih... Doğuruyor...'' dedi, kesik kesik aldığı nefeslerin arasında.

Rana ile gözlerimiz birbirine dönerken kaşlarımız aynı anda havaya kalktı. İkimiz de merakla ayağa kalktık ve Uğur'u kenara çekerek odadan çıktık.

''Sedef... Canım acıyor... Ben daha fazla dayanamayacağım, ortaya sıçıyorum çocuğu.''

''Aaa, Fatih. Daha regl sancısındayız. Hem fikir senden çıkmadı mı, ne bu mızmızlanma?''

''Tamam... Tamam. Bir anda gönder o zaman, böyle yavaş yavaş olmuyor.''

Fatih'in odasının kapısını açtığımızda, az önceki seslerden de yola çıkarak gördüğüm görüntü beni pek şaşırtmamıştı. Bu, Fatih'in son iki ayda yaptığı en saçma şey değildi, ama ona yakın bir şeydi.

Fatih neden bağladığını bilmediğimiz bir karpuzu karnına bantlamıştı. Sedef ise elinde, Fatih'in karnına doğru uzanan kabloları kontrol eden bir alet tutuyordu.

Oğuz... Fatih'in elini tutup ıkınmasına yardım ediyordu?

''Hadi oğlum, başarabilirsin. Az daha dayan!''

Fatih, elini tutan Oğuz'a kafasını çevirdi. ''Yapabilirim, değil mi?''

Oğuz hızlı bir şekilde kafasını salladı. ''Yaparsın tabi. Neler neler yaptın sen, bunu da yaparsın. Hadi!''

Rus Damat||TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang