Otuz

39.9K 2.8K 1.4K
                                    

Selaaam

Size bir soru, Rana ve Arda'nın çift ismi olsa ne olurdu sizce? Güzel bir şeyler bekliyorum sizden. Mesela çocuğa konulacak güzel bir isim olarak. Deniz ve Hüseyin'i de dahil edebilirsinix fldşmcşdödld

Bir okuyucum müneccim boku yiyip gelmiş sanırım, çünkü önceki bölümlerden birinde yazmış ve Arden demiş. Açıkçası çok beğendim. O kişi kendini belli etsin burada çünkü etiketleyemedim ❤️

Kimin dediğini bulamadım çünkü günde zibilyon kişi okumaya başladı kitabı, bildirim yığını oluyor. Evet artık çok fazla okunuyoruz biçıs KCKSŞSKAŞSLŞSZL

Neyse bu arada yeni kitabı yayımladımmm ona da bakabilirsiniz ❤️

-------------------------

*Fatih*

''O şimdi asker, canı neler ister. Uykuda mevlam, Arda'yı ona göster. Çünkü götü çoksel''

Mırıldanarak şarkımı söylerken, bir yandan da güzel götümü sallıyordum. Ama şimdi Arda'nın götünün hakkını da yememek lazım, onunki de fena değil yani.

Bir anda kafama vurulması ile kaşlarımı çattım ve kafamı sola çevirdim. Arda, kızgın bir şekilde bana bakıyordu. Terbiyemi hiç bozmadan, bir İstanbul beyefendisi edasıyla ona aklımdaki soruyu yönlendirdim.

''Ne bakıyon götelek?''

Bıkıkın bir nefes verdi. Nefesi boğazında kalasıca. Daha anonimin kim olduğunu bile anlayamıyor, gelmiş bir de bıkkın bir nefes veriyor. Göte bak sen.

''Oğlum sofradayız, imanın dinlensin azıcık'' dediğinde başımı salladım. Bu sefer haklıydı. Ama haklı olduğunu ona belli edemezdim. Çünkü ben Fatih'im ayol, her zaman ben haklıyım.

Peki haksızsam ne yaparım? Tabii ki trip atarım!

Hızlı bir şekilde oturduğum yerden kalktım. Gözlerim bir iki saniyeliğine, sokakta verilen iftarlardaki masaların uzunluğu kadar olan masayı taradı. Sol tarafta, biraz daha sonlara doğru oturan Rana'yı görmem ile gülümsedim. Ama içimden.

''İstenmediğimiz yerde durmayız koçum, ben kaçar. Hıh'' dedim ve tepsimi elime alarak oturduğum yerden çıktım. Hızlı adımlar ile Arda'nın arkasına geçtim ve sola doğru yürümeye başladım.

Rana, masanın tam karşı tarafında oturduğu için ben sol tarafta oturacak, yani karşısında olacaktım. Bu, olası diyaloglar için güzel bir açıydı.

Adımlarımı hızlandırırken, bir yandan da neler konuşabileceğimizi düşünüyordum. Fakat bir kaç saniye sonra vazgeçtim. Ne zaman bir şey hakkında konuşma planlasam, o iş bok oluyordu. Bu yüzden doğaçlama takılacaktım. Evet.

Tam Rana'nın karşısına geldiğimde, kafasını yemeğe eğmiş, yemeğiyle oynadığını görmem ile yüzüm düştü. Arda'nın anlattığında göre, o pozisyondayken onları Rana'nın açısından görmek... Evet, kesinlikle çok yanlış anlaşılabilirdi.

Ayrıca bu bir kuraldır, ne zaman özellikle birisinin görmemesi gereken bir şey olsa, o kişi onu mutlaka görürdü. Rana'nın bok gibi görünen suratından ise, onları gördüğünü anlayabiliyordum.

Hızlı bir şekilde tepsiyi masaya koydum. Çıkan ses ile Rana, kafasını kaldırıp bana bakarken gülümsedim ve sandalyeye oturdum. Çatık kaşlar ile beni izlerken, konuya nasıl gireceğimi düşünmeye başladım. Tabii ki Fatih tarzıyla girmeliydim!

''Hiç uzatmayacağım yenge, çocuklarınızdan birinin adını Fatih koyacaksınız. Ayrıca düğündeki takıların yüzde onunu istiyorum. Bir de... Balayına gideceğiniz otelin bir odasını da bana ayarlayın, tatile ihtiyacım olacak''

Rus Damat||TextingWhere stories live. Discover now