0.8

35 21 5
                                    

“Benimle çocuğunmuşum gibi ilgileniyorsun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

“Benimle çocuğunmuşum gibi ilgileniyorsun. Ne zamana kadar yatakta dinleneceğim ve sen yerde yatacaksın JiSoo?” JiSoo Jin'in sözleri üzerine başını ona çevirdi.

“Kollarını kaldır bakayım.” Jin ne demek istediğini anlamamıştı.

Kollarını kaldırdığında, omuzlarına bir ağrı bindi. Ağrı yüzünden dudaklarından minik bir inilti çıkmıştı.

“İndir kollarını. Bak iyi değilsin. Ayrıca ben bir kadınım. Her kadının içinde bir anne yatar. Merhametimi ve iyiliğimi sorgulama lütfen.” JiSoo tekrar işine döndü.

Jin için kıyafet dikiyordu. Ona rengarenk tişörtler dikmişti. Sonra ise, pamuklu güzel kumaştan gömlekler... Şimdi ise gömleklere düğme dikiyordu.

Jin ise yatağında dışarıyı izliyordu. JiSoo'nun yeteneğine hayran kalmıştı. Gerçekten yetenekli bir terziydi. Beş kısa kollu tişört ve beş gömleği vardı şuan da.

“Terzi Bay Cho'dan sana pantolon dikmesinide istedim. Uyurken boyunu ölçmüştüm.” JiSoo sevimlice gülüyordu.

“Bu kadar para nereden geliyor?” Jin'in sorusu ile şaşırmıştı.

“Para ne?” ikisininde yüzü şaşkın bir ifade içindeydi.

Jin içinden "Para ne söylemeyeyim
Böyle daha iyi bence." diye geçirdi.

“Bilmem ne para? Burada bir ihtiyaçlarınızı nasıl alıyorsunuz?”

“Şöyle Jin... Herkes iyi olduğu konuya yöneliyor. Herşey doğal yollar ile ve karşılıksız. Bizim burada cimri birine rastlayamazsın. Ancak kendi işini kendin yürütmelisin. Örneğin ben, sabun, şampuan gibi temizlik ürünlerinde iyiyim. Elimden geldiğince sabun yapıp, kasabadaki bakkala bırakırım. İhtiyacı olan alsın diye. Burada herkes birbirine destek olarak yol alır. Karşılıksız yaparsın, ancak yine de karşılığını bulursun.”

JiSoo elindekileri katlayıp, Jin için yaptırdığı yatsı gardıroba yerleştirdi. Jin, bunu sevmişti. Dayanışma içinde yaşıyorlardı. Hırsızlık yok, aç yok, bencil yok...

Bu dünya, bu gezegen, bu ülke...

Harikaydı.

“Çok güzelmiş. Düzeninizi sevdim.”

JiSoo ayağıya kalktı. Gardırobu biraz daha köşeye almak istedi, fakat gücü yetmemişti. Jin ona yardım etmek için ayağıya kalktı. Birlikte gardırobu köşeye ittiler.

JiSoo'nun azarını işitmemek için hızla yatağa dönerken duvardaki aynaya çarptı. Ayna yere düşüp parçalanmıştı.

“JiSoo... Ben özür di”

“SEN İYİ MİSİN? BİR YERİN KESİLDİ Mİ?! NİÇİN KALKTIN BEN HALLEDEBİLİRDİM JİN?” ellerini Jin'in kollarında gezdirdi.

Onu kontrol ediyordu. Yaralı olmadığını anladığı zaman camları toplamak için yere çöktü.

behind the black hole Where stories live. Discover now