《Fifty Shades Of Jikook》[jikooksmutoneshots]

༒fanca(m)༒

==============================

En sevdiğim mangalardan birini tekrar okurken sevişme sahnesinde anında ilham geldi. 17 ağustos saat 19.55 yazmaya başlıyorum. Bunu yazmak için aşşşırı heyecanlıyım. Hemen başlıyorum. Ve bu sefer farklı bir stille yazacağım. Karakterlerin ağzından değil benim ağzımdan anlatacağım. Bu benim için masterpiece falan olabilir. Hikaye direk başlıyor. Olay örgüsü olmayan bir bölüm. 1 dakika bile geçmeden kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceksiniz. Neyse boş yapmayalım da başlayalım. Umarım beğenirsiniz. Her zamanki gibi bol bol yorum istiyorumm....

🤗

==============================

***

Jungkook dans provalarını bitirip yurda geldiği anda kendini hemen odasına attı. Altındakinin nasıl bu hale geldiğini bildiği halde bilmemezlikten geldi ve sakinleşebilmek için derin derin nefes aldı.

"Her seferinde bunu nasıl başarıyor? Her seferinde nasıl azmamı sağlıyor? Dudaklarını hayal etmem bile vücudumun alev almasına yetiyor. Tanrım bu adam bana bunları nasıl yapabiliyor anlamıyorum." * biz dünyalılar buna Park Jimin etkisi diyoruz!!!*

Diye aklından geçenleri durduramazken ağzından kaçan inlemeleri nefes almasını zorlaştırıyordu. Daha fazla yürüyecek hali kalmadığından aceleyle masaya uzandı ve aldığı bilgisayarı sertçe yatağa attı. Üstündekilerden kurtulup Jimin'in en terli ve seksi gözüktüğü showcaselerden bir fancam açıp mastürbasyon yapmaya başladı. Diğer bir yandan da onu öpüyormuş gibi hissetmek için sol elini ağzına yaklaştırdı. Nefes almayı unutmuşken kapının açılmasıyla hemen bilgisayarı aletinin üstüne kapattı. İçeri giren bedenle gözleri kocaman olmuştu.

"Gi...girebilir miyim Jungkook-ah?"

İsminin sonuna eklediği ekle birlikte daha da büyüyen penisi bilgisayar ekranına baskı yaparken zorla cevap verdi Jungkook.

"Hyung sonra gelsen olur mu?"

"Sorun değil Jungkook. Ben buradayken devam edebilirsin."

Jimin kapıyı kapatıp hızla kendini odaya atarken az sonra yaşayacaklarını gözünün önünden geçirdi ve gülümseyerek Jungkook'un yanına doğru adımladı.

"Hyung l..lütfen başka zaman gel."

"Bu herkesin yaptığı bir şey Jungkook. Utanmana gerek yok. Şu bilgisayarı da kaldır artık üzerinden."

Jungkook az sonra olacakları fark ettiğinde Jimin çoktan bilgisayarda açık olan şeyi görmüştü.

"H..hyung ben açıklayabilirim."

"Açıklanacak bir şey yok Kookie. Hadi devam et. Beni hayal ederken nasıl mastürbasyon yaptığını bana da göster. Görmek için sabırsızlanıyorum."

"Hyung..."

"Lütfen yapmaya devam et Jungkookiee... Seni izleyeceğim. Ve rahatlaman için elimden gelen her şeyi yapacağım."

Jungkook utançtan yerin dibine girse de aldığı tepki bir nebze olsun onu rahatlatmıştı. Jimin'in sözünü dinleyerek kendini çekmeye başlamıştı. Zevkten gözlerini ne zaman kapattığını bile anlamamıştı. Jimin ise bunu fırsat bilerek işaret parmağını ve baş parmağını Jungkook'un parmakları üstüne yerleştirmişti. Jungkook'un eli her hareket ettiğinde iki parmağında hissettiği damarlar onun da aletinin hareketlenmesine yetmişti. Dakikalar sonra baş parmağıyla neredeyse bütün damarları okşamıştı. Jimin kendine daha fazla hakim olamayarak Jungkook'un elinin açık bıraktığı yerlere dil darbeleri bırakmaya başlamıştı. Gözlerinin kapalı olmasını firsat bilerek dilini Jungkook'un penisinde değdirebildiği her yere değdirmeye çalışıyordu. Jimin dilini deli gibi penis üstünde gezdirirken yanlışlıkla eliyle Jungkook'un aletini kavradı ve dudaklarını penise bastırıp kocaman bir öpücük bıraktı. Birkaç minik öpücükten sonra dilini yine kalınlığı koluyla ölçüşebilecek alete yerleştirdi. Arada bir dili Jungkook'un mastürbasyon yapan parmaklarına değse de Jungkook belden aşağısı az da olsa uyuştuğu için çok hissetmiyordu. Hissettiklerinin de hayal ürünü olduğunu sanıp kurcalamıyordu.