Bölüm 11

10.6K 691 99
                                    

Selamünaleyküm.

Keyifli okumalar.

🌻Yaşlı Amca
|Ve Ben|
_________________________________________

"Gızım sen çocuk mu okutacan şindi?"

Caminin önündeki banklarda oturmuş, kayıt alırken bir teyzenin daha seslenmesiyle ona döndüm. O kadar çok talep geliyordu ki, mutluluktan sürekli sırıtıp duruyordum.

"Teyzem şimdi yaz tatili bitmek üzere. O yüzden sizin kayıtlarınızı alıyorum. Seneye çocukları okutacağım inşallah." Dedim. Anladığını belli edercesine başını salladı. "Haa, tamam beni de yaz o vakit. Seneye çıkarsak Allah'ın izniyle benim torunu da yazarsın. Benim isim, Güllü Tosun."

Tatlı bir Mardin şivesiyle konuşuyordu. Nerdeyse bir haftadır burdaydım ve yavaş yavaş alışıyordum herkese. Heralde bir sene sonra bende burdakiler gibi konuşmaya başlayacaktım. Durum onu gösteriyordu.

"Tamam, teyzem yazdım. Yalnız tc kimlik numaran bir de sana ulaşabileceğim bir telefon numarası gerekiyor." Diyince Güllü Teyze küçük, kuyumcu ismi yazan çantasından pembe bir poşet çıkardı. Onun içerisinden de önce kimliğini ardından da bir kağıt parçası.

"Al şu kimliği yaz. Şu kağıtta da benim numara yazıyor." Dedi ikisini de uzatırken.

Elindekileri alıp, hemen isminin karşısına not aldım ve geri uzattım. "Tamamdır. Haftaya pazartesi başlıyoruz inşallah tamam mı? Varsa Kur'an'ın al gel. Yoksa ben veririm burdan."

Kimliğini geri alırken, "Var gızım var olma mı? Kitapsız ev mi olurmuş heç?" Dedi. Tebessüm edip, "Oluyor maalesef teyzem. Bende elimden geldiği kadar olmayanlara vermeye çalışıyorum." Diye yanıtlayarak onu geçirmek için ayağa kalktım.

Caminin dış kapısına gelince, "Haydi gızım, görüşürük inşallah." Dedi. Sağ elindeki bastonuna ağırlığını verirken, sol elini bana salladı. Bende aynı şekilde elimi sallarken, "İnşallah Güllü Teyzem. Allah'a emanet ol. Kendine dikkat et." Diyerek o biraz uzaklaşana kadar arkasından izledim.

Gözden kaybolunca elimi alnıma koydum. O gün soğuk suyun altında durunca biraz hâlsizlenmiştim ama herhangi bir ses gitmesi ya da öksürük yoktu. Sadece biraz ateşim çıkmıştı.

"Zühree!"

"Zühre Abla!"

Arkamdan gelen bağırışlarla o tarafa döndüm. Asya Abla ve Zeynep kol kola girmişler, hızlı hızlı yanıma geliyorlardı. Kötü bir şey olduğunu düşünerek ilk bir besleme çektim içimden. Kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Bende onlara doğru yönelip ilerlemeye başladım. Ortada buluşunca, "Ne oldu?" Diye sordum.

Asya Abla sorumu es geçip, gözlerini kısarak, "Daha burda duracak mısın?" Diye sordu. Kolumdaki saate baktım. Dörde geliyordu. Üç gündür bu saatlerde eve dönüyordum. Dün altı gibi dönmüştüm çünkü kayıt yaptırmak için gelen iki teyze, nerden geldiğimden, hangi okuldan mezun olduğuma kadar her şeyi sormuşlar, baya sohbet etmişlerdi.

"Yok, geçerim artık eve. Neden ki?"

Yine cevap vermek yerine Zeynep'i ittire ittire caminin bahçesine girdi. Ardından bankın önüne duran masadaki kayıt belgelerini bir çırpıda topladı. Kalemleri de alıp kursa indi.

Zeynep'te boşalan masayı alıp caminin yan kısmında bulunan masa, sandalye, tabut gibi eşyaların koyulduğu odaya götürdü.

Hiç bir şey anlamamıştım ve şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Asya Abla aşağıdan, "Kız gel, kilitle şurayı!" Diye bağırdı. Onun sesiyle kendime gelip yanına, aşağıya indim.

ALHAYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin