❤WattpadRomanceTr Tarihi Baştan Yazan Kurgular Kategorisi❤
Demir ve Ametist'in aşk için verdikleri mücadele.
Maralay'ın Veliaht Begümü Aşina ve Talhin Sultanlığı'nın Mirzası Batur birbirlerine ilk görüşte âşık olmuşlardır. Mirza barış için kendisi...
Oy ve yorumlarınızı benden esirgemezseniz, çok mutlu olurum.
Bölüm Şarkısı: Die For You · The Weeknd
Yayın Tarihi:13.01.2023 (20:51)
Yorumlarınızı merakla bekliyorum! Lütfen kendinizi belli edin. :)
*Gelecek bölüm Baturolacak. :))
ლ
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Maralay – Başkent : Nahir
İlter
(14 yıl sonra)
Yenilmez bir komutan olarak dönmenin verdiği gurur bambaşkaydı. Alkışlar çoktu. İsmimi haykıranlar fazlaydı. Coşku, bir seldi. Bu seferki savaşa Aşina olmadan çıkmıştım. Normalde birlikte çok savaşlar yönetmiştik. Bu sefer kalmak istemişti. Ah, onu nasılda özlemiştim. Onu kollarımın arasında sarmak için sabırsızlanıyordum.
Saraya girmiştik. Kalabalıktı, saray ahalisi bizi bekliyordu. Beni, Manay'ı ve Aşina'nın oğlu Tunga Kayhan! Aşina ve çevresi ona Tunga diye sesleniyordu. Genç Tunga büyümüştü. 17 yaşına girecekti yakında. Bana babasını hatırlatıyordu. Batur'dan farkı, daha sert bir yapısı vardı. Benden de kesinlikle hoşlanmıyordu. Işılay gibi baba diye seslenmiyordu son beş yıldır. Yine de ona babalık yapıyordum. Onu oğlum yerine koymuştum.
Atımdan indim ve kalabalığa baktım. İlk önce Zülal'i gördüm. Mavi etek ve üst giymişti. Makyajlı gözleri, Manay'a özlemle bakıyordu. Yanında da kızları vardı. Alkım ve İzel. Onlar da kuzenleri gibi, iki düşman ülkenin çocuklarıydı. Her iki tarafın özelliklerini almışlardı. Birisi 15 yaşındaydı diğeriyse 13. Alkım annesinin mavi gözlerine, babasının siyah saçlarına sahipti. Etkileyiciydi. İzel ise, bana göre halası Umay'dı. Ona davranış olarak benzemese de, fiziksel olarak benziyordu. Davetkar bakışları vardı.
Ardından gözlerim Işılay'a takıldı. Annesinin gençliği gibiydi. Uzun saçları, yeşil gözleri vardı. Gülünce babasıyla olan benzerliği ortaya çıkıyordu. Kırmızı bir elbise giymişti. Çiçeklerle işlemeliydi. Makyajı, duru güzelliğini artırmıştı. Yanındaysa büyük kızım Terken vardı. O, Işılay'ın aksine annesine değil bana benziyordu. Kahverengi saçları, ela gözleriyle bendim. Fakat gülümseyişi aynı Aşina'ydı. 14 yaşına girecekti. Koyu pembe, işlemeli etek ve göbeğini açık bırakan bir üst giymişti. Bana gülümseyerek bakıyordu. Onun yanında da 12 yaşındaki kızım Güzin vardı. O, benimle Aşina'nın karışımıydı. Mor bir etek üst takımıyla bizi bekliyordu. Güzin'in yanında sabırsızca duran 9 yaşındaki ufak kızım Birdem vardı. Işılay'dan sonra annesine en çok benzeyen oydu. Yeşil elbisesiyle bekliyordu. Onun yanındaysa 6 yaşındaki oğlumu gördüm. Salur! Oğlumu açıkçası kendime benzetiyordum. O da bunu kabul ediyordu.
