Aşk İçin Kurulan Şehirლ

452 47 204
                                    

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemezseniz, çok mutlu olurum.

Bölüm Şarkısı: Dark Vampiric Music - I Bleed For You | Emotional

Yayın Tarihi:17.06.2022

Kurgunun gidişatı hakkında yorum yaparsınız çok sevinirim! Sizce şu ana kadar nasıl gidiyor?

Talhin Sultanlığı – Başkent : Alkant

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Talhin Sultanlığı – Başkent : Alkant

Aşina

Masum bir karşılaşma, masum bir dövüş, masum bir yakınlaşma. Ardından gelen kıskançlık, öfke ve üstünlük sağlama çabaları. Ruhumu yakan, parçalayan, suçlayıcı sözler. Düşmanımın bile halime acıdığı o anlar. Gururumdan akmayan gözyaşlarım. Âşık olduğum adamın bana olan saygısızlığı, sadakatsizliği kendisi yaparken beni sadakatsiz görmesi. Bir aşık gibi benimle ilgilenen adamın sadakatle savunuşu. Bütün bu olanlar arasında kendimi ezdirmemeye çalışmam. Hepsi bugün olmuştu. Hepsi aynı anda olmuştu.

Canım çok kötü acımıştı. Can acıtan yaralar illa bedende olacak diye bir kural yoktu. Bugün benim kalbim yaralanmıştı. Daha önceleri de olmuştu ama her seferinde dişimi sıkmayı bilmiştim. Fakat bugün öyle olmamıştı. İçim kanıyordu, merhemi yoktu. Benim ilacım ne olabilirdi? Bunun cevabını verecek hekim neredeydi? Bir enkazın altında eziliyordum. Kurduğum hayalin altında kaldığımı hissediyordum. Bir insanın başına gelebilecek kötü şey, hayallerinin aslında boş bir çaba olduğunu görmesidir derdi annem. Bu sözü zamanında pek anlamamıştım, anlamsız gelmişti. Şu ansa anlıyordum.

Saraya koşarak gitmiştim. Ağlamamak için kendimi tutarken görüşüm bulanıklaşıyor, insanlara çarpmama neden oluyordu. Onların merak dolu bakışları umurumda değildi. Meraklarına değer bir görüntüydüm, biliyordum. Beni saraya nasıl yayacaklarını tahmin etmek zor değildi, söyleyebilirdim. Gözleri yaşlarla dolu, öfkeli ve hüzünlü bir hatun olarak sağa sola anlatacaklardı. Oysa ben daha fazlaydım. Birçok duyguyu hissediyordum içimde. Sadece öfke ve hüzünden ibaret değildim. Hayal kırıklığı ve nefreti eklemem lazımdı. Acının içimi kavurduğunu unutmamam lazımdı. Hüzün ve öfke, çok hafif kalırdı.

Odama geldiğimde kapıyı sertçe kapattım. Kendime gelebilmek için banyoya girdim. Yüzümü suyla yıkamıştım. Makyajımı da temizlemiştim. Aynada kendime baktım. Yaşlarım artık serbest yanaklarımdan yavaşça süzülüyordu. Bu yaşlar, Batur'a değildi, banaydı. Ezilen, incinen gururum için akıyordu. Hıçkırmamak için kendimi tuttum. Aciz birisi olamazdım. Zavallı birisi değildim. Ağlayarak buradaki herkese istediğini veremezdim. Yaşlarımı sildim, aynaya baktım. Dik durmalısın, Aşina. Gururun herkesten, her şeyden önemliydi, hatırlasana! Bunu nasıl unutabilirsin?

Kapının açıldığını duymuştum. İçeri girdiğimde Batur'u gördüm. Az önceki canavar halinden eser yoktu. Bakışlarıyla cariye olduğumu söyleyen haykırmıyordu. Benim tanıdığım, en azından tanımış olduğumu sandığım adam karşımdaydı. Ne diyecekti? Kendisini savunacak mıydı yoksa beni sözleriyle terbiye etmeye mi kalkışacaktı? Neydim ben? Evcilleştirilecek olan bir aslan mı? Çok komikti! Beni asla buradaki hatunlarla bir tutmamalıydı. Ben arkada kalacak birisi değildim.

Gölgenin Aşkı ლWhere stories live. Discover now