38.BÖLÜM

62 37 0
                                    

Keyifli okumalar💗

Ellerimizi ayırıp artık dönme kararı aldığımızda içimden bu gecenin hiç bitmemesini istemiştim.

Elleri, kokusu, gözleri içime işliyordu.

Dansı bitirdikten sonra ben masadaki çantamı almak için masaya uzandım. O ise o gece bize eşlik eden görevlilere teşekkür ediyordu.

Bu durumda benim de onun yanına gidip bir teşekkür etmem lazımdı.

Adamların yanına yüzümde tebessümle gidip,

"Her şey için çok teşekkür ederim. Yemekler ve müzikler harikaydı."

"Rica ederiz güzel bayan." Dedi.

İçlerindeki orta yaşlardaki adam. Adamın yüzünden belli oluyordu. Ne kadar centilmen olduğu gerçekten çok kibardı.

Rüzgar yaklaşık iki dakika daha konuşmaya devam ederken ben bir kaç adım gerideydim. Ama ne konuştuklarını duyabiliyordum.

Ve bu konuşmaları bana aralarında bir bağ olup olmadığını düşündürdü.

Çünkü konuşmaları, sohbetleri anlatıyordu ki aralarında bir bağ var. Hattâ birbirlerini iyi tanır gibiydiler.

Şakacı konuşmaları ve rahat tavırları bunda Kanaat getittirdi.

Ve konuşmalarına beni de dahil etmek için bir kaç adım arkaya, benim yanıma geldiler.

"Sonunda tanışma fırsatı bulduk kumsal."

"size de merhaba"dedim,Gülerek.

"Ah pardon, merhaba ben Bora."

"bende kumsal."

"Seni biliyoruz zaten."

Nereden biliyorlardı. Büyük ihtimalle rüzgardan biliyorlardı. Çünkü ben daha önce bu insanları gördüğümü hatırlamıyorum.

"Nereden tanıyorsunuz?"

Diye sormadan da yapamadım.
Biz kızlar böyleyizdir. Sorunun cevabını bilsek dahi onu karşımızdakinin ağızından duymak isteriz.

"Nereden olacak rüzgardan tabiki.
Sizin kaybolduğunuz zaman çok konuştuk rüzgar sizi çok merak etmişti."

Çaprazımda duran rüzgar'ın bora'ya kaş göz işareti yaptığını gördüm. Ama yüzünde o kadar bir duygu göremedim. Ama yine de kafam karıştı.

Çocukta zaten rüzgarın işaretini fark edince sustu.

Son vedalaşma faslını da halledip hep birlikte binadan çıkış yaptık.

Kapının önünde ise Boragille vedalaşıp ayrıldık. Onlar arabasına bizde motora bindik.

Rüzgar motoru çalıştırmak için önce onların gitmesini bekledi.

Ve onlar ilerleyip gözden kaybolunca bizim de yolculuğumuz başladı.

Kollarımı yine bedenine sardım.

"Güzelim neden konuşmuyorsun?"

"Bilmem,uykum var galiba."

"O zaman en yakın otele gidelim hemen uyu. Hem geceyi de ayrılmaz beraber geçiririz Ne dersin?"dedi ama bu mümkün değildi.

"Olmaz rüzgar. Dedem sabah evde olmadığını anlarsa çok kötü olur."

"Ama uyurken seni izlemeyi isterdim. Saçlarını okşamayı baş ucunda uyuyakalmayı..."

HER ŞEY BİRAZ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin