BÖLÜM 31 "TEKLİF"

112K 10.9K 7.5K
                                    

Gece 03.09. Tükenmiş durumdayım, saat beşte kalkıp işe gitmem lazım. Bence verdiğim emeğe bir oy verip yorum yaparak karşılık verebilirsiniz <3 İnanın yorumlarınızı okumayı o kadar seviyorum ki tekrar tekrar okuyorum <3 Satır içi yorumlarında buluşalım <3

Instagram: hikayelerindeyasar

Twitter:lalmaglup

BÖLÜM 31 "TEKLİF"

Ali hemen karşımda öylece duruyor, yüzündeki canının yandığını belli eden ifadeyi gizleyemiyordu. Gözlerini açtı ancak soruma cevap vermedi.

"Bu benim hakkım," dedim. "Yanında olduğum, her gece beraber uyuduğum adamın kim olduğunu öğrenmek hakkım. Sürekli insanlar yanımda olan adamı hiç tanımadığımı söyleyip duruyor, buna daha fazla dayanamıyorum. Seni tanımak istiyorum."

Ali'nin kaşları çatıldı, gözlerindeki ifade daha yoğunlaşırken çenesi kasıldı. "Beni zaten tanımıyor musun?" dedi. "Söyle Ceylin, beni tanımıyor musun?"

Dudaklarım titredi. "T-tanımıyorum," deyiverdim öylece. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bana geçmişiyle ilgili hiçbir şey anlatmıyordu.

Ali'nin hemen bedenimin yanında duvara yaslı olan elleri hayal kırıklığıyla düştü. Gözleri de hayal kırıklığıyla parlarken, yüzü acıyla kısıldı.

"Peki," dedi acısını bastıramadığı sesiyle. "Öyle olsun."

Arkasını döndü ve benden tamamen uzaklaştı.

Ağzım açık şaşkınlıkla onun arkasından bakakaldım. Ciddi miydi yani? Sırf onun geçmişini merak ettiğim için mi böyle yapıyordu? Ne vardı bu kadar anlatmayacak? Neydi böylesine öfkelenecek? Haldun Bey'e "Söylemedin değil mi?" diye bağıracak...

Ali'nin gidişinin ardından öylece beynimde soru işaretleriyle kalakalırken ne yapacağımı, bundan sonra nasıl bir yol çizmem gerektiğine karar veremedim.

Sürekli insanlar onu tanımadığımı, geçmişinde kötü şeyler olduğunu, onun tehlikeli biri olduğunu söylüyordu ama Ali öğrenmemi istemiyordu. Her şeyi sineye çekip mi gidecektim arkasından. Kararsızca öylece yerimde duraksadım.

Her ne olursa olsun Ali'yi tanımadığımı söyleyerek onu kırmıştım. Ben onun iyi biri olduğuna inanıyordum, inanmaktan çok biliyordum. Bana bir kötülüğü olmamıştı, en zor günümde de yanımda olmuştu. Bana destek çıkmıştı. Şimdi benim onu yalnız başına bırakmam doğru değildi, tüm insanlara karşı onun yanında olacak ve onun bana anlatmasını bekleyecektim.

Kendimden güç alarak arkasından ilerledim. Ona bakındım ama çoktan arabasına atlayıp eve geçmiş olmalıydı. Otobüs durağına ilerlerken içimdeki sıkıntıyı atamıyordum. Her ne olursa olsun, bana kızmasını istemeyen, onunlayken sadece mutlu olmak isteyen bir yanım vardı.

Eve geldiğimde burada olmadığını gördüm. Dövüş ringine mi gitmişti acaba? Onu kırdığımı düşünüp içim gittikçe sıkılırken mutsuzca banyoya girdim.

Üstümdekilerden kurtulup suyun altında düşünmeye çalıştım. Haldun Bey'le görüştüğüme pişman olmuştum. Hem bana önemli bir şey söylememişti hem de Ali'yle kavga etmemize neden olmuştu.

Ali'nin gönlünü nasıl alabileceğimi düşünürken aklıma hiçbir şey gelmedi. Ona yemek hazırlasam, akşam küçük mum ışıklarını masaya koysam beraber yemek yesek tekrar eski hâlimize döner miydik acaba?

Bu fikirle yerimden sıçrarken "Neden olmasın," diye düşündüm. Tamam yemek yapmakta çok kötüydüm. Kahvaltı bile hazırlayamıyordum ama bu devirde internet diye bir şey vardı. Tarife baka baka yapardım. Ne kadar zor olabilirdi ki?

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin