Kim Twins // vtaegguk

8. Bölüm; Hislerim Uyanıyor

Sizi çok bekletmek istemedim ve hemen atayım dedim

İyi okumalar🤍

-

Yurt odasının kapısını büyük bir sessizlikle kapatarak yavaşça yatağıma yaklaştım. Sabahın en erken saatlerinde uyanıp yürüyüşe çıkmıştım. Aslında bir nevi temiz hava almak ve düşüncelerimden arınmak için kendime kısa bir zaman tanımıştım. Çünkü son bir haftadır kafam hiç olmadığı kadar karışıktı. Düşüncelerim ciddi anlamda birbirine girmişti ve hangi birine odaklanacağımı kestirememiştim. Yürüyüşe çıkmadan önce ise yurt saatlerinin giriş-çıkışlarına dikkât etmiştim. Belli bir saatten sonra giriş yoktu. Sabah da belirli bir saatten sonra çıkabiliyorduk. Yani kurallara uyulduğu sürece bir sorun teşkil etmiyordu.

"Cidden.." Diye mırıldandım. Kısa kollu beyaz tişörtüm sulara karışmıştı. Bu kadar terlediğimin farkında değildim. Sakin bir yürüyüştü ama herhalde bu kadar terlemem havanın nemli olmasından kaynaklanıyordu. Yatağıma oturup tişörtü bedenimden sıyırdım. Yoongi ve Jimin yataklarında uyuyorlardı. Bugün haftasonuna denk geldiği için dersimiz yoktu.

Beni Kim Taehyung yurda bırakmıştı. Bırakmadan önce ise arabada benden bu zamana kadar hiç dilemediği özürleri telafi edercesine peş peşe özür dilemişti. Onların evinde yaşadığımız kısa bir anda gerçekleşen dokunuşunun beni kötü hissettireceğini düşündüğünü söylemişti.

Ama ben kötü hissetmemiştim. Dışarıdan nasıl gözüküyordu bilmiyordum fakat boynuma değen sıcak dudakları beni bulutların üstündeymişim gibi hissettirmişti. Şu an bile o an aklıma doldukça gülümsememe engel olamıyordum. Kim ikizleriyle ilgili kendime itiraf edemediğim bir takım şeyler vardı ve kafamın karışmasına yetiyordu.

Onlardan henüz hoşlanmıyordum ama fazlasıyla etkilendiğim de bir gerçekti. Bana dokunmalarını istiyordum ama aynı zamanda korkutuyordu da. Kim V ve Kim Taehyung bu dünya üzerindeki en güzel varlıklardı. O sahneyi bana aşık olan bir adamla yaşamıştım. Uyanmaya başlayan hislerimi daha kendime bile itiraf edemediğimden dolayı ona karşılık veremediğimi düşünüyordum.

"Jungkook..." Dedi ince bir ses tınısı.

Çekingenlikle ensemi kaşıdım. "Ah, Jimin. Uyandırdım mı?"

Uyku mahmurluğuyla doğruldu ve bir gözünü ovarak bana baktı. "Hayır." Dedi kafasını iki yana sallayarak. "Bu saatte uyanmak ben de alışkanlık oldu ama seni ayakta görünce şaşırdım. Neden uyumuyorsun?"

"Yürüyüşe çıkmıştım." Dedim kısaca. "Sanırım biraz kafamı toplamam gerekti."

Anlayışla gülümsedi. Yoongi konuşulanları ruhu bile duymadan uyumaya devam etmişti. Jimin ise yatağından kalkarak yanıma gelmişti. Henüz yeni uyanmışken ilk yaptığı şey beni ve sorunlarımı dinlemek olmuştu. Bana karşı her zaman arkadaştan daha çok kardeş gibi yaklaşmışlardı. Bir sıkıntım olduğunda çekinmeden anlatabildiğim, yeri geldiğinde inatlaşıp rahatça eğlenebildiğim kardeşlerimdi.

"Anlatmak istersen seni şu an bile dinleyebileceğimi biliyorsun." Dedi ve burnundan nefes vererek güldü. "O yüzden teklif bekleme ve anlat. Ne oldu?"

"Ben Yugyeom'u öptüm ama kafamı karıştıran mesele bu değil."

Tek kaşını bir yay misali havalandırdı. "Peki ne o zaman?"

"Ben Taehyung ve V'den etkileniyorum, Jimin. Onlardan çok etkileniyorum."

Jimin derin bir nefes bırakıp gözlerini yumdu. "Bu muydu?" Dedi yarı uykulu bir tınıyla. "Senin onlardan hoşlandığını herkes biliyor zaten Kookie. Tahmin edebiliyorum. Peki neden hislerini itiraf etmiyorsun? Onlar da seni seviyor."