3. Bölüm; Kurallarım Var

3.3K 311 97
                                    

"Woah." Dedi ayaklarını önündeki sıraya uzatan Yugyeom.

Sanat dersine girmek üzereydik; ben hâlâ bir türlü vedalaşamadığım matematik testini çözmeye devam ediyordum. Yugyeom şerefsizi ise ayaklarını sırama uzatıp sinirimi bozuyordu. İki gündür aklımı kurcalayan bir yığın düşünceleri test çözerek ve konu tekrarı yaparak uzaklaştırıyordum. Bay V'nin söylediklerinden sonra sanat dersinden kalmış olmam bile umrumda olmamıştı. Bir de o Kim Profesör bozuntusu tabii.

Adam resmen bir süre sevgilim ol demişti. Tamam, belki sahte sözcüğünü de yanına eklemiş olabilir, bir süre sahte sevgili gibi davranacaktık. Düşüncesi bile tuhaf hissettiriyordu. Sonuçta okulumdaki profesörün ikiz kardeşiydi bana bu teklifi yapan.

Hışımla Yugyeom'un ayaklarını sıradan ittirdiğimde yere düşmekten son anda paçayı yırtmıştı. "Sikeceğim seni de ayaklarını da!" Sinirle soluyup matematik testini sertçe kapattım. "Çek lan o ayaklarını sıramdan!"

Gürültü, kıyamet kopan amfide kimse birbirini umursamazken, Jimin solumda, Yugyeom ise sağımda oturuyordu. Yoongi ise her zamanki gibi tıpkı benim gibi sanat derslerinden kalmayı seçerek derse girmeyi hür iradesiyle reddetmişti. Bir dönem daha sanat dersi görmeye gönüllü olmalıydı. Şahsen konuyu çok ciddiye alarak bir daha mecbur kalmadıkça -özellikle de sanat derslerini- ekmemeye, ödevleri ve projeleri aksatmamaya dair kendime söz vermiştim. Ne kadar tutabileceğimi ise bilmiyordum. İki gün dayanabilirsem ne alâ.

Dilini üst damağına sürterek tuhaf bir sesin gürültülü amfide yankılanmasına izin verdi Yugyeom. Test kitabımı ve kalemimi çantama atarken kafasını olumsuzca sağa sola salladı. "Sen de bir şeyler var bu aralar." Derken tuhaf bir sesle dilini şaklatmaya devam ediyordu. Adeta beynime işleyen sesi kesmek için elimi çekinmeden kafasına geçirmiştim.

"Sabrımı sınıyorsun, dikkât ette taşıp, kötü sonuçlara mâl olmasın senin adına."

"Susun bir gerizekâlılar!" Dedi Jimin aniden sinirlenerek. Yugyeom bize birer umutsuz vakaymışız gibi bakmasına neredeyse gülecektim. Koskoca amfide normal tek bir kişi olduğundan şüpheliydim. "Zaten Yoongi de dersi ekti. Onunla birlikte ben de dersi ekmediğim için pişmanım." Kederle elini yanağına yasladı. Yugyeom birden bire sandalyesinden ayağa zıplamış, Jimin'in yanındaki çocuğu kaldırarak kendisi yerleşmişti. Anlayışlı bir tavırla sırtını patpatladı. "Üzülme be civciv diyeceğim ama.." Dedi gümüş renkli saçlarıyla bakışarak. Sonrasında bundan vazgeçmişçesine kaşlarını kaldırıp, indirmişti. Eskiden Jimin'in saçları sarının en açık tonlarıydı. Kampüste lakabı civciv olarak kalmıştı ta ki gümüş rengine boyatana kadar. Sırf Yoongi seksi insanlardan hoşlandığını dile getirdiği için yapmıştı bu saçmalığı. Dönem boyunca yegane hedefi Yoongi'yi kendine çekmekti ama Yoongi'nin o an ki ruh haline ve keyfine göre hareket ettiğini unutuyordu. "Sensiz dersi ekmesinin hesabını sorarız elbet bir gün." Dediğinde Jimin bomboş bir bakışla karşılık verdi.

"Sanırım depresyonun eşiğinde, onu rahat bırak."

"Dostum bunu fark etmemek ne mümkün? Sabah verdiğim fıstıklı çikolatayı bile yemedi." Dediğinde kafasını kitaplarının üzerine koyan Jimin'e baktım. Mahsun duruşu Yoongi'nin onu artık cidden umursamadığının kanıtıydı. Zavallı arkadaşım benim. Halbuki fıstıklı çikolatayı yiyebilmek için bizimle her gün ölümüne savaşıyordu. Yugyeom'un da dediği gibi durum bu sefer vahimdi. Elimi omzuna bastırdım. "Jimin." Omzunu dürten parmağımı uyuşukça geri ittirmişti. Teselli amacıyla kafamı omzuna koydum ve sırtını patpatladım. "Üzülme be civciv, bizi de üzüyorsun."

"Başlamayan ilişkimiz bu sefer kesin bitti Kook. Yoongi bir daha asla bakmaz yüzüme."

"Bakmazsa bakmasın Jimin. Sana ondan başka erkek mi yok?"

Kim Twins // vtaeggukTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang