2. Bölüm; Profesör Kim

4.2K 329 156
                                    

Rezillik, kepazelik diz boyuydu.

Ciddi anlamda rezil olmuştum. Tüm sosyal platforma Yoongi ve Jimin sayesinde hayatımda daha önce hiç olmadığı kadar rezil olmuştum. Artık dağılan itibarımı nasıl toplayacağıma dair hiçbir fikrim yoktu.

Sikik herif! Tecrübesizce çektiği video bir gecede viral olmuştu. Benim onca senelik emeklerime, tecrübelerime rağmen o bir gecede -benim sayemde- popülarite kazanmıştı.

Sikik herif olduğunu söylemiş miydim?

Videonun yorum kısımlarında dolanırken başımı deve kuşu gibi yorganın içine gömmüş sadece gözlerimi dışarı çıkarmıştım. Tüm bedenim saklıyken sinirden çıldırmakla meşguldüm. Hâlâ yorumlar geliyordu. Sabah saatlerinde uyanmama rağmen okula gitmemiş, öğlene kadar yatağın içinde debelenip durmuştum. Şu an yurt odası yerine kampüste olmalıydım. Aklıma gelen şeyle duraksadım. Acaba kampüstekiler de izlemiş midir? Benim çektiğim işkencelere şahit olmuşlar mıdır? Ya da kaç kişi izlemişti?

Allak bullak olan beynimin içinde dönüp duran sorulara bir son vererek yataktan çıktım. Odanın ortasında duran masanın üzerindeki saate göz ucuyla kısa bir bakış attığımda öğleni çoktan geçtiğini gördüm. Pekâlâ... Sabah derslerini kaçırmıştım fakat profesörle konuşmak için hâlâ erkendi. Siyah saçlarımı daha da dağıtarak elimdeki telefonu yatağa fırlattım.

Yurt odasında Yoongi, Jimin ve ben kalıyorduk. Üniversitenin bölümlerine göre ayrılan yurt odaları üç kişilikti. Jimin ve ben üniversitenin ilk zamanlarında odada iki kişi kalırken sonrasında Yoongi'nin de gelmesiyle üç kişi olmuştuk. Başka sınıftan bizim bölüme transfer olmuştu. Odamız çok küçük olmadığından dolayı benim için bir sorun teşkil etmiyordu, zira şerefsiz olması dışında.

"Önce duş mu almalıyım?" Dedim tişörtümü burnuma yaklaştırarak. Aslında beni çözüp yurda getirdiklerinde ayakta duramayacak halde olmama rağmen yıkanmadan uyumamıştım. Gelin görün ki hâlâ kirli gibi hissediyordum. "Siktir et." Diye mırıldandım. "Bir daha duş almaktan bir zarar gelmez." Diyerek banyoya yöneldim.

Unlu ve ıslak kıyafetlerim gözüme takıldı. Dün umursamadan gelişi güzel sepete atmıştım. Beni çözmeden önce videoyu paylaşmışlardı; en kötüsü de hâlâ izleniyor olmasıydı. Silememiştim. Çünkü Yoongi'nin hesabındaydı ve şifresini bilmiyordum. Gece yarısından beri kaldırılması için bine aşkın sahte hesap açarak şikâyet etmiştim. İşe yarayıp yaramayacağı şu an kesin değildi fakat denemekten zarar gelmezdi.

Kendimi suyun altına attığımda da zihnimde dönenler tam olarak bunlardı. Bir şekilde intikam almam lazımdı ama şu an plan üretmek için fazla üşengeçtim ve de yorgun.

Çok uzatmadığım kısa bir duşun ardından giyinmiş, telefonumu ve kameramı alarak yurttan çıkmıştım. Fotoğraf çekimi yapacaktım. Genelde doğayı ve doğayla ilgili unsurları çekiyordum. Gün batımı veya manzara fotoğrafları da en sevdiklerim arasındaydı. Kampüse kadar gideceğim kısa mesafe yolu yürüme kararı alarak adımlarımı harekete geçirdim.

Yurtla üniversite ana binasının arasında pek mesafe yoktu. Genelde yürürdüm, üşengeçliğim tuttuğu zamanlarda da paraya kıyar taksiye binerdim. Taksiyi nadiren kullanır ve bir nevi kendimi şımartırdım. Dediğim gibi, mesafe kısaydı fakat öğrenciydim işte; para benim için değerliydi, annem gönderdikçe para yüzü görürdüm. Aksi halde parasız kalmamak adına özenli harcardım. Annem de çok sık gönderemiyordu.

Görüş açıma giren okulla adımlarımı yavaşlattım. Yurttan çıktığımdan beridir aklımda canlı yayın açma fikri vardı; açmaya korkmuştum ama yeni bir video için de takipçilerimin önerisini, görüşlerini almalıydım. Yoongi'nin intikam videosu bir süre akıllara kazınacaktı, kolay kolay silinmeyecekti. Umursamayacak ve önümdeki videolara bakacaktım. Kameramı dikkâtli bir şekilde boynuma astım. Telefonumdan Youtube uygulamasına girerek canlı yayın açacaktım ki aniden ekranda bir arama belirdi.

Kim Twins // vtaeggukWhere stories live. Discover now