7. Bölüm; Kim İkizleri

3.1K 279 249
                                    

Yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen🕊️

İyi okumalar💕

-

"Yoongi aşkım!" Diye ciyaklayan Jimin'i ayağımın dibindeki terliği bacağına fırlatarak susturmuştum. Abartısız bir saattir hem benim başımın hem de Yoongi'nin başının etini yiyordu. Hızla elini bacağına götürdü ve acıyla yüzünü buruşturarak sızlayan bölgeyi ovdu. Gümüş saç tutamları başını eğmesiyle yana doğru savrulmuştu. Yine de takındığı tavrına ustalıkla devam etmiş üstünkörü bir bakışla bana bakmıştı.

"Kapat çeneni salak!" Diye kükredim yandan bir bakışla suratına bakmaya devam ederken. "Şurada video düzenlemeye çalışıyorum." Sabır dilenircesine yukarı kaldırdığım başımı iki parmağımla şakak kemiklerimi ovarak gerisin geriye aşağı indirmiştim. Çektiğim challenge videosunu düzenlemeyi sonunda bitirebilmenin ferahlığıyla derin bir nefes alıp videoyu yayımlama tuşuna bastım. Dizüstü bilgisayarımın ekranında beliren kutucuğun dolmasını beklerken küçük bir çocuk gibi masanın altındaki ayaklarımı hareket ettirmeye başlamıştım. Sabah ki dersimden sonra yurda geldiğimde epey bir boş vaktimin olduğunu fark edip kanalım için yeni içerikler yapmaya karar vermiştim. Benim ısrarlarıma dayanamayan Jimin'le birlikte cezalı bir soru-cevap challenge videosu çekmiştik. Eğlenceli olduğunu umduğum videoyu düzenlemek için masa başında oturup saatlerimi harcamıştım ve şu anda da yayımlıyordum. Videolarımı kanalımda yayımladığım anda ise ilk tepki her zaman Kim Taehyung kişisinden geliyordu; bu su götürmez bir gerçekti.

Her saniye gözlerimle taradığım kutucuk dolduğunda video kanala yüklenmişti. Anında gelen bildirimlere -bir iki tanesinin kimden geldiğine çok iyi hakimdim- daha sonra bakmaya karar vererek dizüstü bilgisayarı kapattım. Hepsine sonrasında topluca bakacaktım. Öyle benim için daha kolay ve verimli oluyordu, üstelik her yorumu gördüğüme ve beğendiğime emin olabiliyordum. Takipçilerimi seviyordum. Hissettiğim tatlı yorgunlukla kısaca bir nefes verip bakışlarımı öğleni gösteren saate diktim. Jimin ona fırlattığım terliğin intikamını almak ister gibi tekrar başıma dikilmişti.

"Bir daha o terliği bana hayvan gibi fırlatma." Dedi sinirle. Siniri o kadar apaçık belli oluyordu ki anlamamak mümkün değildi ama onun siniri bana sökmüyordu işte. Meşgul olduğumda ve rahatsız edildiğimde sinirlendiğimi çok iyi biliyordu, bilmesine rağmen yine de yapmaktan çekinmiyordu.

Omuzlarımı silktim. "O zaman sen de rahatsız olduğum şeyleri yapma Jimin."

Alayla kapalı bilgisayarın ekranına baktı. "Videoların ve kanalınla uğraşacağına gelecek dönem sanat dersinden nasıl geçeceksin onu bir düşün." Derken sesindeki bariz alay daha can alıcı bir hâl almıştı. "Profesör Kim sana aşık olmasına rağmen seni dersten bıraktı. İşte adam gibi adam! Hata yapanı ve ödev yapmayanı affetmiyor."

"Jimin." Dedi yatağından çıkan Yoongi. Derslerden geldiğimizden beri üzerine taş atılmış gibi yorgun argın yatıyordu. Altı üstü beş derse girmişti. Öğleden sonra olan sanat dersinde ne halt edecekti? "Şöyle ani yükselmesen ne olur yavrum, hm?" Dediğinde Jimin Yoongi'nin yavrum deyişiyle erimeye başlamıştı. Sinsice gülerek gözlerimi ikili de gezdirdim.

"Zaten düzenlediğiniz hain planın eseri olan video yeni yeni unutulmaya başlandı. Hiç unutamıyorum. Bütün kampüs kaç gün benimle alay etti! Sizi mahvetmekle kalmayıp ebenizi belleyeceğim!"

Yoongi tek eliyle Jimin'in beline sarılıp dudaklarını kısa bir öpücükle birleştirmiş ve ardından da bana dönmüştü. "Eğer yapabilseydin Kook." Dedi ve kurumuş dudaklarını ıslattı. Jimin hayran hayran ona bakıyordu. "Çoktan ebemizi bellemiş olmaz mıydın zaten?"

Kim Twins // vtaeggukWhere stories live. Discover now