***
Sıkılıyordum.
Her anlamda sıkılıyordum.
Yalnızdım ,korkuyordum ve burada olmak istemiyordum.
Belki de Jungkook beni yalandan tehdit ediyordu ,belki de beni öldürmeyecekti.
Ama o kadar korkuyordum ki onun teklifini nasıl kabul ettiğimi şuan oturup düşünüyordum.
Ama artık geçti.Şimdi karşısına geçipte "teklifini red ediyorum" diyemezdim.
Deseydim eğer eminim ki beni öldürürdü.
Aslında bu teklif benim için pekte kötü değildi çünki ben oldum olası sex seven birisi olmuşumdur.
Hem de acıdan zevk alan mazoşist biriyimdir ben.
Kırbaçlanmaktan ,gözlerimden yaş gelene kadar becerilmekten ve sex esnasında kirli konuşmalardan zevk alan bir yapım var.
Belki de bu delice birşey ama ben buyum işte.
Kendimi değişemem.
Hiç sex yapmamıştım evet ama hep hayalini kurduğum sex hayatımda ağır acılar çekmek istiyordum.Ama ilkim böyle olmamıştı işte.İlkime salak gibi inanmıştım ,onunla bir şeyler ola bileceğimize inanmıştım.Ama nafile.
***
Jungkook'un evde olmadığını bildiğim için evde rahat rahat dolanıyordum.
Evde bir telefon bulmaya çalışıyordum ama bok bulurum.
Çok akıllı olduğu için o yokken birilerini arayacağımı bildiği için bütün telefonları temizlemişti.
Bende bahçeye çıkmaya karar vermiştim.
Bilirsiniz ,belki filmlerde olduğu gibi duvarların üstünden atlardım falan filan işte.Ama duvarların üstünde olan elektrik simlerini gördükten sonra sıçtığımın resmiydi artık.
Buradan kurtulamayacaktım galiba.Kafamdaki deli düşünceleri bir kenara koyup duş almaya karar verdim.
Kendi odamda bulunan duşa girdim ve üzerimdeki herşeyi kirli sepetine attım.
Önce küvetin güzelce dolmasını bekledim ve sonra yorgun bedenimi sıcak suyun içine bıraktım.
Cidden hayatı zenginler yaşıyordu.
***
Duştan çıktıktan sonra dolaptan kendime kısa bir şort üzerine ise dizlerime kadar gelen bir tshort bulup giyinmiştim.
Saçlarım artık neredeyse burnuma geliyordu.Kestirmem lazımdı onları.Her neyse...
Yapacak birşeyimin olmadığını anladığım sırada gidip son derece pahalı olduğu anlaşılan televizyonu izlemeye başladım.
Kanallarda bakacağım birşey yoktu bu yüzden Youtubeden birşeylere bakmaya karar verdim.
Burada da birşey bulamayınca Netflixe girdim ve Elite'nin yeni sezonunun geldiğini görmemle ufak bir çığlık atdım ve onu izlemeye başladım.Saat 8 civarları falandı ve ben televizyon izleye izleye uyuya kalmıştım.
Uykuda olsam bile beynim hep uyanık olurdu.Bu yüzden bedenimin birisi tarafından havaya kaldırıldığını anlamıştım.
Hafiften gözlerimi araladım ve Jungkookun yan profilini izledim beni odaya taşıyana kadar.
Onu izlediğimi anlamamıştı henüz.Ya da ben öyle sanıyordum.
"Sanırım yan profilime takıntılısın".
"N-ne alakası var ya sadece dalmışım".
"İyi öyle olsun bakalım.Şimdilik dinlen sen yarın seninle fazlasıyla eğleneceğiz."
"Ne eğlenmesi be?".
"Sanırım burada olma sebebini unutdun.Sen benim sex oyuncağımsın kafana sok bence bunu".
Uykulu olduğum için dediklerini pek siklemiyordum fakat çok sinirlenmiştim.
"Senin sikik kurallarına uymayacağım.Dediklerini yapmayacağım ,ben senin sex oyuncağın falan değilim.Sadece ordan kurtulmak için kabul etmiş gibi yaptım.Yoksa seninle asla buraya gelmezdim."
"Demek öyle hm? Peki.Gel benimle".
"Uyuyacağım siktir git".
Birşey demeden kolumdan tuttuğu gibi beni kapıdan dışarıya fırlattı.
Uzun bir koridor vardı ve koridorun sonunda bir oda vardı.Siyah kapılı bir oda...
Kapıyı cebinden çıkardığı anahtarla açtı ve beni içeriye sürükledi.Burası dehşet vericiydi.
Dün gördüğüm aletlerden daha fazlası vardı.5 katı fazlası vardı desem yalan olmazdı.
Ağzım sulanıyordu.
Bu kırbaçların üzerimde bıraktığı izleri hayal ederken azıyordum.
Jungkookun kaslı baldırlarının üzerinde sektiğimi hiss ederken çılgına dönüyordum.Hrrrr...
***
"Soyun".
"N-ne?"
"Salak mısın yoksa salak taklidi mi yapıyorsun? Sana soyun dedim hem de hemen!".
Gür ve kalın sesi kulaklarımı doldurdu.
Bir kaç saniye donuk ifadesini izledikten sonra soyunmaya başladım.
Evet bunu yapmaya bilirdim.Ama istiyordum işte.Bu lanet sexy adamın beni becermesini istiyordum.Ama aptal ayağına yatacaktım.
Önce tshortumu çıkardım.Sonra da şortumu ve boxerımıda.Karşısında tamamen çırılçıplaktım.
"Şuraya geç ve ellerini yukarı kaldır."
"B-bana ne yapacaksın?".
"Merak etme birşey yapmayacağım".
Dedi ve elindeki iple bileklerimi tavana astı.
Kollarım başımın üstünde bağlı bir vaziyetde duruyordum önünde.Önüme geçti ve ağzımı da bağladı.
Sonra arkama geçti ve ne yapacağını düşüneceğim vakit kızgın yarım ay şeklinde demiri bel boşluğuma bastırdı.
Canım acıyordu.
Acıyla inlerken o daha çok bundan zevk alıyordu ve histerik gülüşlerini kulaklarıma dolduruyordu.
Demiri belimden çektikten sonra önüme geçti ve yüzüme sert bir tokat attı.
"Seni becerip sana zevk tattırmayacağım.Aksine sana işkence verip bundan kendim zevk alacağım.Sen acı ile kıvranırken önünde başka birisini becereceğim.Anladın mı?".
Eliyle çenemden tuttu ve yüzümü kendisine çevirdi.Hiçbir şey söylemeyiyordum.
Canım o kadar yanıyorduki sadece ağlamakla yetiniyordum.Arkama geçti ve gidip oldukça kalın demir bir kırbaçla arkamda dikildi.
Beklemediğim anda kalçamda kırbacın tok sesini duydum ve acıyla inlememi durduramadım.
Bir kez daha ,bir kez daha demeden tam tamına 17 kere aynı yeri kırbaçlamıştı.
Yetmezmiş gibi kırbacı az önce kızgın demiri bastırdığı bel boşluğumdada hiss etmem ile öldüğümü düşündüm bir süre.
Son kez kırbacı belime vurmasıyla artık kafam öne düştü ve bedenim hiçbir şeye reaksiyon veremeyecek kıvama geldi.
Sonra hiçbir şey yapmamış gibi bileklerimi açtı ve yüzüme bile bakmadan odadan çıktı.
Ben ise acıdan ayağa kalkamazken bunların bir kabus olmasını diledim...
***
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın.Oy vermeyi unutmayın muahh 💋
