9.Bölüm

23.5K 806 132
                                    

📍 Bir şey diyeceğim... Biricik ile Beril kardeş evet ama tek yumurta ikizi olduğunu nereden çıkardınız Allah aşkına? Hsgsjsbdjajdjd abartmıyorum dün bununla alakalı 6 farklı kişiden Dm geldi bana...

"Ben sadece..." dediğimde hızla ne söyleyeceğimi düşünürken çıplak olmasına aldırış etmeden hızla yanıma geldi, telefonunu elinden bir hışım çekerek aldı. Birkaç  saniye ekranına bakıp ardından koltuğa fırlatıp bana döndüğünde ezici bakışlarıyla karşılaştım.

Üzerime doğru yürümeye başlarken birden boynumu kavradı. Neler olduğunu hiç anlayamazken, "Sen çok olmaya başladın artık..."

Kaşlarım çatıldı. "Bana hemen Biricik'in nerede olduğunu söylüyorsun?!" Şimdi anlaşılmıştı.

"Siz ne saçmalıyorsunuz," dedim kendimi kurtarmaya çalışarak. Ama Lorenzo dövüştüğüm diğer adamlara benzemiyordu. "Biricik öldü! Daha kaç defa söylemem gerekiyor?!"

"BANA YALAN SÖYLEME!"

Nefessiz kaldığımı anlayınca beni iterek serbest bıraktı, boğazımı tutarak ona nefret dolu bakışlarımı attım. "Salva'nın adamı mısın sen?!"

"Ne?"

Salva da kimdi?

"O yolladı seni değil mi? Başından beri ona çalışıyordun! Amacınız tamamen beni bitirmekti." Doğru, amacım onu bitirmekti. Ama Salva kimdi gerçekten bilmiyordum.

"Bay Cassalini, Salva kim gerçekten bilmiyorum!"

"GENELEVİN SAHİBİNİ Mİ BİLMİYORSUN SEN?! HA?!" Üzerime yürüyerek beni duvarla kendi arasında sıkıştırdı. Genelevin sahibi Salva diye bahsettiği adam mıydı?

Faik Abi haklı mıydı bu durumda?

"Bilmiyordum... Ben gözlerimi burada dünyaya açtım. Dışarıda ne işler dönüyor kim başta kim yönetiyor hepsinden bihaberdim." dediklerim duraksayıp geri çekilirken gözlerine baktım, bakışlarındaki alev duruldu. "O da mı..."Biricik'ten bahsediyordu. Biliyordum. "Burada doğdu?"

Başımı salladım. Gözlerindeki yıkılışı gördüm.
"Burada doğdu, burada öldü." Sırtını dönerek balkon camına yaklaştığında bir kolunu kaldırarak kenara yasladı. Manzaraya baktı. Dudaklarım sinsice kıvrılırken camdaki yansımasından yüz ifadesini görebiliyordum.

Bu daha başlangıç.

Dakikalar geçerken hiç konuşmadık. En son sessizliği bozan ben oldum. "Çıkabilir miyim?"

Başını omzunun üstünden yan çevirdi ama bana bakmadı. "Çık."

Beklediğim cevabı alırken arkamı dönüp kapıyı açacakken gözüm vestiyerin üzerindeki zippoya kaydı. Çaktırmadan onu elime alıp avucumun içine alırken ona son kez baktım ve odadan çıktım.

&

Aşağıya indiğimde Nurgül abla paspasla yerleri siliyordu. Kızların çoğu yoktu. Bu durum beni şaşırtırken odalardan gelen seslerle duraksadım. Kendi odamızın kapısına yanaştığımda yatağa çarşaf geçiren kadınlara baktım.

"Abla?"

Nurgül abla başıni kaldırıp beni görünce yanıma geldi. "Ne oluyor burada? Kim bunlar?"
Beni kolumdan tutarak hafifçe kenara çektiğinde gülümseyerek suratıma baktı. "Bilmiyorum ama otelden gelmişler. Yatakları değiştiriyorlar."

Kaşlarım çatıldı. "Yatakları mı? Anlamadım neden?"

"İşte onu bilmiyorum, ama Martina karısının yüz ifadesini de görmeliydim. Mort olmuştu mort!" Derin iç çekti. "Zamanında ne çekmiştik yataklardan, değişsin diye şikayet ederken yüzümüze bakmamıştı karı." Yataklara baktı. "Neyse ki değişiyor. Şükür." Evet ben de hatırlıyordum. Sırtımıza yayı batıyor, rahat uyuyamıyoruz diye bayağı protesto etmiştik. Tabii o zaman umursamadan bizi dikkate almamıştı.

CassaliniWhere stories live. Discover now