YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-

34.Bölüm

"İyi be! Ne yaparsanız yapın. Gerçekten karı-koca olmayın da." diye söylenen Ümran Hanım odadan çıktığında kendisini yatağa bıkkınlıkla bıraktı Tufan. "Benim bu deliliği kimden aldığım belli oldu. Yatağıma gizlice girmek nedir be kadın!" diye söylenirken gözleri de yavaşça kapanıyordu.

Ertesi gün Mete, Kadir, Barış ve Hamit'le buluşup yapmalarını rica ettiği şeyleri söyledi. Şu anda işsiz oldukları için hepsine istedikleri holdingte özel çalışan olma fırsatı da sunmuştu. Dereli, Tekindağ ve Karaman Holding'ten birini seçebilirlerdi.

"Ben Dereli'yi seçiyorum ya. Tufan'ı sevdim. Sen de seçsene Mete." Barış'ın söylediği şeyin ardından Mete'yi dürtmesiyle ona ters bakış atan Mete, daha fazla ciddi kalamayarak güldü. "Tamam hadi, ben de Dereli'yi seçiyorum." dedikten sonra gözler Kadir ve Hamit'e döndü.

"Ben Karaman'ı seçeceğim ya. Daha ciddi bir müessese gibi geliyor." Hamit'in söylediğine onay veren Kadir de Karaman'ı seçtiğini söyledikten sonra Giray, "Tekindağ'a ben tek yeterim zaten." diye dalga geçtiğinde herkes mırıldanmaya başlamıştı.

"Göt herife bak! Ego kasıyor." diyen Mete'nin ardından Kadir devam etti. "Damat oldu ya holdinge! Bir özgüven geldi." dediğinde Giray "Aşk olsun ben öyle birisi miyim?" diyerek karşı çıksa da herkes kahkaha atmıştı.

"Oğlum o bu değil de. Dido'yu harcamasınlar orada? Yeni yeni elemanlar alıyorlarmış." Barış'ın söylediği ile herkes tedirgin olmuştu. Didem işinde iyi birisi olsa da duygusal yanı ağır bastığı bir an her şeyden önce işleri kendisi için batırabilirdi.

"İlk zamanlar hepimiz Didem'i biraz küçük gördük de, hepimizin suyunu çıkarır o zehir kafasıyla Dido. İçiniz rahat olsun." diyen Kadir, Didem'i gerçek kız kardeşiymiş gibi seviyordu. Aynı şekilde Didem de onun babacan ve sahiplenici tavırlarından dolayı bir abi, bir baba olarak görüyordu.

"Umarım öyle okur Kadir abi. Çünkü Didem, elime fırsat geçmişken babamın intikamını almazsam içim rahat etmez, diyordu." Telefonuna Ekin'den gelen mesaj sayesinde hızla yerinden kalktı. "Beyler, herkes görevini biliyor. Gözünüzü seveyim bi sıkıntı çıkmasın. Şimdi gitmem lazım." diye kalkarak onların yanından ayrıldı.

Şirkette Cihan'dan adamları toplamasını isteyen Ekin, Alex ve Tufan'ın da işlerinin başında olduğunu öğrendikten sonra Giray'ı arayıp yanına çağırmıştı. Sabahtan beri ilk defa bir boşluk bulduğu için koltuğuna oturup telefonunu çıkardı. Tamay, Tan ve Tufan Can'ın fotoğrafını atmıştı. Tan kardeşinin yanağından öpüyordu fotoğrafta.

Bebeğin adının Tufan Can olmasının o kadar da kötü olmayacağına kanaat getirmişti. Kendisi daha yaratıcı güzel bir isim bulamadığı için en azından karısının koyduğu isim olması iyi olurdu. Onu kırmak istemiyordu.

Fotoğrafın altına öpücük ve kalp emojisi attıktan sonra uzun zamandır görmediği birinden mesaj geldiğini fark ederek kaşlarını çattı.

"Ne alaka lan?" diye oturduğu yerde dikleşirken, Sezin'in bebeğinin babası olan Serhat'tan gelen mesaja baktı.

"Özcanlar'ın bütün pis işlerini gerçekleştirdiği yerlerin listesi var elimde. Almak istersen buluşma yerimize gel." mesajı okuduktan sonra yüzünü buruşturdu. Serhat ile buluşma yerleri mi vardı ki?

"Otopark'a yani yarım akıllı." diye bir mesaj daha aldığında gözlerini devirdi. "Bu herif niye beni ezikleyip duruyor?" diye düşünerek yerinden kalkıp asansöre ilerledi.

Kapı açıldığında karşısında gördüğü kişi ile duraksadı. "Beni çağırdın, sen nereye gidiyorsun?" Asansörden inen Giray'ın sözlerine asansöre binip kat numarasına bastıktan sonra "Benim odada bekle beni." diye karşılık verdi.