Takıntılı Sosyopat 2 Uyanış

Sosyopatların Çaresizliği

"Öfkeyle kalkarsan..."

Ateşten🔪

"Ne yapacağımı planlayamıyorum. Bu halüsinasyon olayı hiç planımda yoktu" dediğimde Emir araya girdi.

"Doktor bir yere gidin dedi, araştır okul başlayana kadar gidin" dediğinde okulu tamamen unutmuştum. Alevi okul zamanına kadar iyileştiremezsem çok kötü olacaktı. Özellikle de halüsinasyonu devam ederken.

"Araştıracağım kafasını toparlayabileceği bir yer bulmaya çalışacağım." Dediğimde Mert seslendi.

"Aslına bence gideceğiniz yeri ben biliyorum." Dediğinde kaşlarını çatarak tek gözümü kırptım.

"Antalya'ya gidin, bir dağ evi tutun, ikiniz beraber güneş, kum, aşk" diyerek sonda elleri ile kalp yapmıştı. Bu halleri nedense bana Alevin arkadaşı Cemreyi anımsatmıştı.

"He Mert, şubatın başlarına yaklaşırken denize girelim öyle mi?" diyerek güldüğümde hepsi beni onaylamıştı. Sonra aklıma gelen şeyle Mert'e döndüm "Mert sen Cemre ile çok mu takıldın İstanbul da" dediğimde gülümsemişti.

"Güzel kız ama pas vermedi" dediğinde Emir ve Savaş gülmeye başlamıştı.

"Ne ara oldu bu olaylar?" dediğimde konuya baya uzak olduğumu anlamıştım. "Lan! Dışladınız mı beni?" dedim.

Emir" Ya sen Alevle barışmaya çalışırken Mertte boş durmadı öce Asudeye yürüdü ama Asude hanım bizim Savaş'a yanık olduğu ve Savaş pas vermediği için Mertte Cemreye yürüdü."

"Yürüdüm de ne oldu oğlum? Kız beni tersledi, hiç onun öyle sevimli olduğuna bakmayın, diğer yüzü şeytan resmen beni cadde boyunca kovaladı" dediğinde gülmeden edemedim.

"Ne yaptın da kızı sinir ettin"

"Ben ve bir şey yapmadık asla" dediğinde Mertle üçümüzde tek kaşımızı kaldırarak baktık. Mert bu halimize gülerek "Tamam ya biraz fazla yürümüş olabilirim" dediğinde gözlerimi devirdim. Aklıma gelen şeyle hem Savaş'a hem Mert'e baktım.

Savaş "Niye öyle bakıyorsun Ateş?" dediğinde bıyık altından gülümsedim.

"Hiç " dediğimde Savaş omzuma hafifçe vurdu. "Hadi lan oradan ben biliyorum o piç gülüşünü, aklına ne geldi?" dediğinde kahkahayı patlattım.

"Acaba ileri de çocuklarım olduğu zaman da hala sap kalır mısınız? Onu düşünüyordum" dediğimde Emir de beni onayladı.

"Hakikatten lan, düşünsene sen Alevle evleniyorsun bende Balıma, bizim çocuklarımız oluyor ve Mert ile Savaş o zaman da bile sap" dediğinde gülmeye başlamıştık.

Mert "Ben ve sap kalmak? Hah buna sadece gülerim" dediğinde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Oğlum her gece bir kızlasın, birinde durursan bu cümleyi kullanmayız" dediğimde Mert serçe parmağını kaldırdı.

"Tamam lan gidiyor musun iddiaya, o Cemre ile sevgili olursam bu laflarını sana yedirtirim" dediğinde gülerek serçe parmağını tuttum.

"İddiaya girmiyorum! Cemreye aşık edeceksin kendine hem kızın duyguları ile oynayacaksın hem enkaza sokacaksın, yada ikinizde birbirinize aşık olacaksınız sonra bunu açıklayamayacaksın için, içini yiyecek değil mi? Bu sahneleri çok gördük Mert" diyerek parmağımı geri kendime çektim. "İddia yerine git gerçekten aşık ol daha iyi" dedikten sonra Savaş'a baktım. "Birileri de duygularını farkına varıp da sevdiği kaçmadan yoluna baksa ama nerde boşa konuşuyorum" dediğimde Savaş durup bana baktı.