"Yeni sözleşmenin şartlarını okumadın Giray." Bora'nın söylediği şeyle gözünü masadaki sözleşmeye çeviren Giray tekrar Bora'ya bakarak "Vakit kaybetmek istemedim. Bekleyenim var." dedikten sonra odadan çıktı.

Giray'ın odadan çıkmasıyla gülümseyen Didem'e ters bir bakış atan Bora, onun umursamaz bakışlarıyla iyice sinirlenerek elindeki boş sözleşmelerden birini masanın üstüne fırlattı. "Ben istediğimi alırım Giray Fazıl. Alırım." diye fısıldadı kendi kendine.

"Siz niye ayrıldınız?" kapının önünde duraksayıp arkadaşlarına dönerek sorduğunda hepsinin yüzünde aykı ifade oluşmuştu.

"Kendimden 10-15 yaş küçük zengin veletinden emir alacak değilim herhalde." diyen Kadir'in ardından onu Hamit de onayladı.

"Zaten ben de evleneceğim, bu işleri bırakmak lazım." dediğinde açıklama yapmayan bir tek Barış kalmıştı.

"Siz yoksanız bu şirket zaten batar. Havalı bir çıkışım olsun en azından, diye düşündüm." Barış'ın açıklamasıyla hepsi kahkahayı basmıştı. Asla havalı bir nedeni yoktu ama bir şekilde mantıklı düşünebiliyordu. Giray saatine baktığında iyice geç olmuştu.

"Ben şimdi yola çıkayım. Ancak giderim. Hadi Allah'a emanet." dedikten sonra hızlı adımlarla arabasına ilerledi. Kafasını kaldırıp cama baktığında öfkeyle kendisine bakan Bora ile karşılaştı. Sahte sırıtışını yüzüne takarak kornaya bastıktan sonra arabayı kendi evine sürdü. Hazır buradayken duş almadan gitmek istemiyordu. Evine uğrayıp duş aldıktan sonra diğer evin yolunu tutmuştu.

Birkaç saat sonra eve geldiğinde kapıyı kendisine açan babasıydı. Saat gece 2'yi geçmişti bile.

"Sen niye uyanıksın hala baba?" diye sorduğunda adam elindeki su bardağını gösterek uykulu gözlerle oğlunu süzdü.

"Sen nerelerdeydin?" içeri giren Giray, "Birkaç işim vardı. Bilge uyudu mu?" diye sorduğunda babası uykulu bir şekilde kafasını sallayıp odaya çevirdi adımlarını. Annesi de uyuduysa Bilge'nin yanına rahat rahat gidebilirdi. Yolda Bilge'nin attığı mesajlara bakmıştı ve kendisine sinirlendiğini görmüştü.

Yavaşça odaya girdiğinde odanın iyice Bilge gibi kokmaya başladığını fark ederek gülümsedi. Büzüşmüş bir şekilde uyuyan genç kadının yanına yaklaşarak yüzüne dökülen saçları çektikten sonra yanağını okşadı. Bu hareketle hareketlenen Bilge, gözlerini açmadan bir şeyler mırıldansa da ne dediği anlaşılmamıştı.

Boynuna eğilip koklayarak öptükten sonra onun gözlerinin aralanmasını izledi.

"Giray?"

"Aşkım.." Eliyle gözlerini ovuşturan Bilge kaşlarını çatarak Giray'a baktı. Yatağın yanında açık olan gece lambası sayesinde yüzünü seçebiliyordu. Alnındaki yara izini az çok seçtiğinde sinirle "Hani zarar gelmeyecekti." diye sesini yükseltmesiyle Giray hızla ağzını kapattı.

"Annem uyuyor ya bebeğim. Biraz sessiz azarlamaya ne dersin?" Giray'ın elini ağzından çektikten sonra odanın ışığını açan Bilge, gözleri kamaşsa da aldırmayıp Giray'ın tişörtünü üstünden çıkarmaya yeltendi. Onun isteğine izin veren Giray kollarını havaya kaldırıp tişörtü üzerinden çıkarmasına yardımcı olduktan sonra kendisini yatağa bıraktı.

"Sabaha kadar inceleyebilirsin beni böyle. Hatta başka şeyler de yapabilirdik ama o kadar yorgunum ki teklif bile edemiyorum." dediğinde Bilge de bir hasar bulamayarak ıiığı tekrar kapatıp onun yanına uzandı.

"Aynı şekilde ben de çok yorgunum. Tabii sen daha yorgunsundur ama ben de alışık olmadığım şeyler yaptım." diye söylendi. Elini Giray'ın vücuduna koyarken kafasını göğsüne koyarak rahat bir nefes verdi.

YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-Where stories live. Discover now