Bölüm 17

3.3K 353 28
                                    

Diğer bölüme hiç oy gelmeyince kendimi bölümden atıp intihar etmeye çalıştıktan sonra yazdığım bölüme hoş geldiniz:)

Oy ve yorumlarınızı bekliyorem, keyifli okumalar minnoşlar 💙

🐾

|SOLITUDE|
→Bölüm 17

"Yavrum kalk hadi okula geç kalacaksınız." Kulağıma dolan hâlâ alışamadığım ses ile yerimde kıpırdanarak gözlerimi açtım.

"Günaydın." Sabahın körü olmasına rağmen kocaman gülümsedi babaannem, "Günaydın kuzum."

"Giyin gel sen ben aşağıya iniyorum." Dedikten sonra gülümseyerek odadan çıktı.

Dedemin şivesi babaanneminki kadar belirgin ve kaba değildi. Sanırım babaannem tam bir Mardinliydi.

Merkür'ün üzerine basmamaya çalışarak yatağımdan inip banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hızlıca giyinip, yüzümü allayıp pulladıktan sonra kapının önünde durdum.

"Geliyor musun lan it köpeği?" Merkür başını kaldırıp bana baktıktan sonra tekrar uyumaya devam edince omuz silktim.

Paşa gönlüsü bilirdi.

Kapıyı hafif kıvık bıraktıktan sonra seke seke aşağı indim.

Sek sek sekerek İsmail..

Salonda oturan tayfanın yanına gidip Ayaz Gül'ün yanına oturdum.

"Günaydın." Aradaki boy farkını göstermek istercesine eğilip kellemin üzerinden öptü, "Günaydın gülüm."

"Babam hastanede mi?" Başını salladı, "Abim?" Yüzümün önünde kendi halinde sallanan minik bukleyi düzeltti, "Karargaha gitti." Başımı salladım.

Umarım yine bize karargaha dedikten sonra yavuklusu Bengü'nün yanına gitmemiştir.

Amin.

"Ayzaa!!" Kulaklarımın ebesini ziyaret eden çığlık ile dedemlere baktım, bizi tınlayan yoktu, "Efendim!!" Diye bağırdım bende Adal'a.

"Reis bi bakale!" Yerimden kalkıp Ayaz'a baktım, "Ben geliyorum birazdan cano." Başını salladı gülümseyerek, bende fare görmüş tiki karı çığlığı atan Adal'a bakmak için merdivenlere yöneldim.

Umarım beni yerimden kaldırmaya teşebbüs etmeyi geçip bunu başardığı şey önemli bir vukuattır.

Birkaç dakika önce indiğim merdivenleri güç bela tekrar çıkıp Adal'ın odasına girdim.

"Neredesin iki gözümün çiçeği?" Boş odaya bakarken banyo tarafından Adal bağırdı, "Buradayım."

İçeri girip Adal'a bakmadan önce benim çağırmış olmama rağmen gelmeyen fakat şu an paspasın üzerinde yüzüncü rüyasını gören it köpeğine kötü bir bakış attım.

Hain çoban köpeği.

Adal elindeki tarağı kellemin önünde salladığında ona döndüm. "Buyur?" Yeni fark ettiğim maşa ile tarağı bana uzattı, "Kolum ağrıdı bir el at hayrına."

SOLITUDE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin