9. Bölüm- Kızlar, Babalarının Şımarık Prensesleridir

19.2K 951 321
                                    

Zamanında KİT (Cevapsız Sorular)'da Gelecekten Alıntı adlı Ege-Melek ile alakalı bir kesit paylaşmıştım (Kesit dediğim 3000 kelimeydi orası ayrı 😅)
Bölümün ilk başlarında, düzenlenmiş haliyle o kesit yer almaktadır. Diyaloglar ya da sahneler tanıdık gelirse nedeni budur. Bilgilerinize 🌼

"Evet bugün kim giriyor ziyarete?" diye sordu Kerem karşısındaki orta yaştaki insanlara bakarken.

Ekibin genç kızları kafeteryada, genç askerleri ise kendilerine tahsis edilen odada rehin alınma davasını planlayanın peşindeydi.

Adamlar resmen Alışveriş Merkezi'nin saldırganını bulmak için hastanede üs kurmuşlardı.

Kerem bir kez daha emin olmuştu. Hayatı boyunca bir daha asla bu tarz bir olay yaşayamazdı. Gelip giderken adamlara tahsis edilen kapının önünden geçen genç Hemşir, kapalı kapının ardında neler döndüğünü merak ederken buluyordu kendisini.
 
"Seher anne bugün sen gir istersen." dedi Enver kadına bakarak.

Ameliyat günü kimse girmemişti. Sonraki gün Melek, dün de Sevda girmişti. Sıradakinin Seher olması mantıklıydı.

"Yok. Öncelik hakkı başkasının. En başından beri onundu."

Duvara yaslı bir şekilde duran Ege, duyduğu cümleyle nefesini tutmuştu.

Hayır!

"Bugün Salih Ege girecek." dedi Seher kesin bir sesle.

Yoğun Bakım'ın önündeki kimse buna itiraz etmemişti.

Ege'nin kendisi hariç...

"Gerek yok. Sen gir. Sizden biri girsin." diye mırıldandı adam.

"Sen gireceksin oğlum." dedi Seher ona bakarak.

Tüm bakışlar kendisine döndüğünde nefes alamadığını hissetti Ege.

Çünkü Meleği dün verdiği sözünü gerçekten de tutuyordu. Yine ona bakmamıştı. Bu anda bile...

Kalbinin acıdığını hisseden Ege başını iki yana salladı.

"Salih, Seher anne doğru söylüyor. Bak kaç gündür burada perişansın. Bir içeri girsen daha iyi olacaksın. Düşündüğün gibi kötü bir atmosfer yok içeride. Uyuyorlar zaten sadece. Anormal olan tek şey aynı atan kalp atışları." dedi Sevda hafifçe gülümseyerek.

"Hayır dedim Sevda." dedi Salih derin bir nefes alarak.

"Bu yüzleşme kaçınılmaz. Bence baygınken, baygınlarken olması daha iyi olur Kardeşim. Hilal seni o halde görmesin."

Sinan'ın cümlesini duyan Salih Ege, gözlerine yaşlar hücum ederken alayla güldü.

"O halde görmesin mi? Sen Hilal'in beni ne halde gördüğünü biliyor musun? Ben ona..."

Başına kocaman bir ağrı saplanan Salih, arkasındaki duvara yaslanarak nefes almaya çalıştı.

Karşısındaki insanların dudaklarının hareket ettiğini görüyor ama seslerini duymuyordu.

Düşünceleri öylesine yüksekti ki... Başka hiçbir şey duymuyordu.

Kızının kendisine benzeyen ela gözlerinin içine bakıp da hikayesini anlattığı o gün aklına gelirken, düşüncelerinin susmasını dileyerek gözlerini kapattı.

Yüzü bembeyaz kesilmiş adamın titreyen bedenini gören Enver, endişeyle ona seslenmiş fakat Salih Ege onu duyduğuna dair herhangi bir tepki vermemişti.

K.İ.T. II (İhtilal)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin