{22} •çıkmaz•

498 63 37
                                    

*çok az bir smut uyarısı*

Akşam vakti, kral, çalışma masasında
oturmuş zevkle şarabını yudumlarken Sasuke karşısında oturuyordu. Adam sabahtan beri deli gibi sevinçliydi ve Sasuke bunun sebebinin ne olduğunu merak ediyordu.

Elindeki kadehi masaya koyup bir kahkaha daha attı orta yaşlı kral, "Ah Sasuke, genç olmak güzel şey olmalı," diye konuşmaya başladı arkasına yaslanarak, "Kapın her daim fırsatlara açık olur. İşe, eğlenceye, maceraya, aşka... Evliliğe."

Muhabbetin nereye bağlanacağını tahmin etmekte zorlanan genç komutan, yerinde kıpırdanarak gülümseme çalıştı, "Sabahtan beri pek bir sevinçlisiniz majesteleri. Özel bir sebebi var mı?"

"Ah, senin haberin yok mu?" Kral şaşkın ama ukala bir tavırla kaşlarını kaldırınca Sasuke iyice meraklanmıştı.

"Sakura sana söylemiştir diye düşünüyordum, ne de olsa son zamanlarda çok yakın görünüyorsunuz..." Alttan yaptığı imayla beraber yüzündeki ifade biraz sinsi bir hal almıştı sanki, Sasuke'ye öyle gelmişti, "Haftaya bugün, düğünü yapıyoruz."

Sasuke'nin yüz ifadesi donuklaşırken kral bir kahkaha daha atarak şarap şişesine uzandı, "Sen de bir kadeh almaz mısın?" diye sorduğunda Sasuke cevap veremeyecek kadar kasılmıştı.

O donmuş kalmışken adam, kadehini tekrar doldururken konuşmaya devam etti, "Ben artık yaşlı bir adam sayılırım... Günler sonra artık kral olarak görevimden çekilip, vazifemi genç ellere teslim edeceğim. Lord Gaara- ah hayır, kral Gaara tahtıma çok iyi bakacaktır."

"Affınıza sığınarak bir şey sormak istiyorum," Sasuke nihayet düğümlenen dilini çözebilmişti. Kafasını kaldırdı, "Düşündüğünüz şey tam olarak ne? Kızınızın geleceği mi yoksa tahta kimin oturacağı mı?"

Böyle bir soru beklemeyen kralın gülümsemesi dondu ve kadehi dudaklarına götüren eli durdu. Sanırım az önceki neşeli hali gitmiş olacaktı çünkü ciddiyetle bardağı masaya koydu, "Ne demek istiyorsun?"

"Gayet açık sordum majesteleri. Yaptığınız şey, bir nevi kızınızı pazarlamak değil mi?"

Az önce yüzü neşeyle parlayan adamın suratının her milimi öfkeyle gerilmişti. Bu lafı gündüz vakti kızından da işitmişti. "Çık şuradan Sasuke," dedi kadehi fondip yaparken, "Sabrımı daha fazla taşırma."

Sasuke, kısık gözlerle adama resmen kin dolu bir bakış attıktan sonra ayağa kalktı, "Emredersiniz," Sandalyeyi ittirerek kapıya yürüdüğünde, kapıyı sertçe çarparak odadan çıktı.

Koridora çıkar çıkmaz sırtını kapattığı kapıya yasladı. Kaşları olabildiğince çatılmış halde yere bakarak alt dudağını ısırıyordu.

Söylediği kadarıyla Sakura da lordla evlenmeye o kadar razı değildi, çünkü Sasuke'yi seviyordu. Bunu muhtemelen babasına karşı dile getirmemişti ama söylese de değişen bir şey olmayacak gibiydi. Düğün hazırlıkları çoktan başlamıştı.

Şu anda Sasuke'nin, bu düğünü engellemek için verebileceği tek bir karar vardı. Madem kralı engelleyemiyordu, lordu engellerdi.

Fakat bu yarının işiydi. Şimdi ihtiyacı olan tek şey bir şişe viskiydi.

***

Gecenin bu saatine kadar ayakta olan kadın, penceresinden dışarıyı izliyordu. Balkondaki sallanan sandalyesine oturmuş, kendine çektiği dizlerine sarılmış parlak ayı seyretmekteydi.

Bugün babasıyla konuştuktan sonra bir karara varmıştı. Madem onu engelleyemiyordu, lordu engellerdi. Zaten son zamanlarda onun da kendisiyle sırf taht için evlendiğini düşünüyordu.

Hava iyice serin olduğunda kadın içeri girmeye karar verdi. Kırmızı geceliğinin açıkta bıraktığı bacakları buz kesmişti. Dalgınlıktan bu kadar üşüdüğünü bile fark edememişti.

Sandalyeden kalkıp içeri geçti ve balkonun sürgülü kapısını çekerek kapattı. Kendisini yüz üstü yatağa attığı sırada, kapısına vurulmasıyla başını kaldırdı.

Duvardaki saate baktığında gecenin bu yarısı hangi hizmetçinin gelebileceğini düşündü. Fakat kapıya o kadar ısrarla ve sertçe vuruluyordu ki bunu yapanın bir hizmetçi olmadığına karar verdi.

'Gir' diyerek onay vermeden önce gelenin kim olduğunu görmek için kapıyı açtı. Sasuke. Sanki köpek kovalamış gibi dağınık duran saçları, bayık bakan gözleri, dengesini sağlayamaması ve hafif kızarmış yanakları sarhoşluğunu ele veriyordu.

"Ne işin var burada?" Onu baştan aşağı süzdü kadın, "Şu haline bak, dağılmış gibisin."

"Seni görmek istedim," Kısık sesle, sanki daha fazla sesi çıkmıyormuş gibi konuştu adam. Bunun üzerine Sakura telaşla kafasını dışarı uzatıp etrafta bir var mı diye bakındı. Kimseyi göremediğinde elini sallayarak onu savuşturdu, "Git buradan, biri görmesin."

"İnan bana, sarayda ikimizi görmeyen kalmamış zaten," derken kıkırdadı Sasuke. "Keşke bizi tüm dünyaya gösterebilsek," Elini hızlıca kadının beline yerleştirip kendine çektiğinde burnunu boynuna götürdü. Sakura gözlerini kocaman açtı, "Tanrım!" Onu ittirmeye çalıştı ama Sasuke kedi yavrusu gibi yapışmıştı.

"Sasuke, burada her an biri görebilir," Böyle bir endişesi vardı ama Sasuke'nin nemli dudakları boynuna sürtünürken, kendine hakim olamayıp ona ayak uyduracak olmasından daha da endişeleniyordu.

"O zaman beni içeri al," Boynuna doğru fısıldadıktan sonra onun bir şey demesine fırsat vermeden, kendisi yavaş adımlarla içeri girdi ve ayağıyla kapıyı örttü. Bunu yaparken ellerini  kadının belinden çekmemiş ve boynuna öpücükler kondurmayı bırakmamıştı.

Sakura'nın korktuğu şey başına geliyordu. Boynundaki öpücüklerle mest oluyor ve ona karşı çıkacak iradeyi yavaşça yitiriyordu. Sasuke boynunu ağır ağır emmeye başladığında elleri tırmanıp siyah saçlarının arasına girdi. Belini okşayan uzun parmaklar yavaşça yukarı çıkıyor ve her yerine temas ederek yüzüne yaklaşıyordu. En sonunda yanağından kavradığı zaman dudaklarının üstü, hiç beklemeden onun dudaklarıyla kapanmıştı.

Az önceki yavaşlığını kaybeden Sasuke, kadının dudaklarını hunharca öperken elleri rahat durmuyor, geceliğinin altından içeri giriyordu. Sakura'nın ise adamın göğsünde gezinen elleri yavaşça aşağı indi ve tişörtün eteklerinden tuttu. Dudaklarını ayırdıkları bu kısa zaman içinde tişörtü Sasuke'nin üstünden sıyırıp yere atmıştı. Bu olduğunda Sasuke tekrar hızla dudaklarına kapandı ve kadını ittirerek yatağa düşmesini sağladı. Hemen ardındansa bacaklarının arasındaki yerini almış ve askılarını indirdiği geceliğin açıkta bıraktığı yerlerine öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Kısa bir süre içinde üstündeki kırmızı kumaş kayarak önce göğüslerini, sonra bacaklarını açıkta bırakmış ve en sonunda üzerinden tamamen çıkmıştı. Sasuke'nin boynunu yakalayıp tekrar kendine çektiğinde hırçınca öpüşmeye başladılar. Sasuke durmadan dudağını ısırıyor, dilini ağzının her yanında gezdiriyor ve emiyordu. Isırıkları Sakura'nın canını yakmaya başlayınca kadın dudaklarını ondan ayırdı.

Nefes nefese bir süre bakıştıktan sonra, "Bizi çıkmaza sokuyorsun," dedi Sakura. Adamın kızarmış dudaklarını inceliyor ve tekrar öpeceği anın fırsatını kolluyordu. Sasuke ise kadının hızla inip kalkan göğsüne dudaklarını yaklaştırdı, "Biz zaten çıkmazdayız hayatım," Ses tonunda ki keyif, kendini çokça belli ediyordu. Dili göğsünün ucuna temas ettiğinde Sakura dudağını dişledi, "Siktir," Sasuke'nin dudakları sürtünerek bacak arasına doğru yol aldığında başını geriye attı. Dil darbelerinden sonra artık altında hissettiği baskı dudakları değildi. Çarşafı avcunun arasında sıktığı zaman sesinin çıkmaması için dudaklarını birbirine bastırdı. Sasuke kendini içine iterken eğilip dudaklarını kendisi örttüğü zaman bunu yapmasına gerek kalmamıştı.

Love & Revenge | sasusaku Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang